Sinemada izleyememiştim. Fakat kitaplarını okuduğum için çok büyük umutla bilgisayarımdan izlememiştim. Evet film güzel kötü değil. Gerçekten olumsuz çok eleştiriyi hak etmiyor. Ama be kardeşim kitapta Peeta'nın bir bacağı yokken, niçin iki ayağını sağlam tuttunuz? Çok ama çok saçma bir gerekçeyle eminim... Başrolde ki oyuncuyu yakışıklı ve karizmatik tutalım.. 5/10
Kesinlikle İlk 2 Seri Beni Hayran Bırakmıştı. hergün Bu seriyi Düşünüyordum. kitabını Okumamıştım, almayı Bile Düşündüm, Taki 3 ve 4ü İzleyene Kadardı Seri Başında Bu Kadar Heyecanlanıp seri Finali Çok Hayal Kırıklığı oldu. Bir Konuya Bağlanmadı. Primin Ölümünü Geçiştirdirildi. Galeye Ne Oldu. Capitolde Neler Oldu. Hiç Biri anlatılmadı en azından Ada Uygun Bir Final Yapılabilirdi. Hunter Games Olabilirdi Son kez yada Katniss, çocuk Yerine en Azından Capitolün Başında Olmalıydı 1 ve 2 gibi Muhteşem Filmlerden Sonra Bu iki film Seriyi Harcadı
Bunun için miydi yani her şey? 3 Film izle, devrim için falan güzel bir umutla bu filmi izlemeyi bekle ve sonunda karşılaşacağım manzara, Katniss'in çocukları mıydı? Kitabını okumadım, kitaptan uyarlanan filmlerde her detayı gösteremediklerinin farkındayım. Fakat bununda çok havada kaldığına inanıyorum, en azından benim için öyle. İlk filmde, devrim adına yapılanlar, aksiyonlar falan gerçekten tatmin edici ve sıkmadan izletiyordu kendini. Gel gelelim bu film için aynı şeyleri söylemek çok zor. Finnick'in söylediğin 76. Açlık oyunlarına hoş geldiniz söylemi çok doğru. Karşımızda sadece ilk 2 filmde olan Açlık oyunları vardı. Bu olayı zaten ilk 2 filmde izlediğim için, artık daha fazla oyun görmek istemiyordum. Tamam olay "Açlık Oyunları" olabilir de devrimi konu almışsın, ilk filmde gayet güzel konuyu anlatmışsın neden bana böyle bir son veriyorsun. Ben böyle bir mutlu son görmeyi istemiyordum, Alma Coin karakterinin sonunun nasıl olacağı tahmin edilebilirdi. Yani film hakkında söyleyecek bir şeyde bulamıyorum çünkü tamamen söylediğim gibi olay sadece oyunlardan ibaret. Bu sefer belli bir platform altında olmuyor da, sokaklarda falan oluyor işte. Bu kadar bayık bir kaçma, kovalama hikayesi içinde filmin 1 saatini harcamışlar, ona üzüldüm. Benim görmek istediğim son seçimlerin yapılıp, Katniss'in başkanlığa aday olması ve seçilmesiydi. Capitol'ün savaştan sonra ki hallerini ve halkı da görmek isterdim. Bilemiyorum belki de gerçekten, çocuk kitleye hitap etmek adına tekrardan bayat açlık oyunları kısmını devreye sokmak, daha çok para kazandırmıştır yapımcılara. Kötünün iyisi olarak tanımlıyorum filmi işte boş beleş aksiyon yerine, en azından bir şeyler vermişler yine.
Nereden başlasam bilemedim. Bir sürü şey var ama herkesin dilinden düşmeyen kitap-film eleştirilerine bende dahil olayım. Şöyle söylesem açıklayıcı olur sanırım; bir zamanlar kaybettiğim kitap okuma alışkanlığını bana tekrardan kazandırmış bir seridir. 3 yıl önce hepsini bir çırpıda bitirmiştim. Tabi benim bu seri ile tanışmam ilk filmi izledikten sonra oldu. Daha sonra aldığım 3 kitabı çabucak bitirivermiştim. Özellikle 2. kitabın kurgusunu, içerdiği zekice ayrıntıları ve işleyişini çok beğenmiştim. 3. kitap ise tam olarak beklentimi karşılayamamıştı. Şimdi şunu söylemek lazım, filmde o karakterin iç dünyasını ve yaşadığı ruh halini anlatmak çok çok zor. Ve işte bu sebepten dolayı bir eksiklik oluyor hep. Bu filmde de bunu gördüm. Duyguyu bize hiç geçiremediler. Mesela ilk filmdeki o siyahi kızın savaş arenasındaki sahnesi olsun yine ikinci filmdeki dramatik sahnelerin çok uzağındaydı. Bir sürü kayıp veriyorlar ama duygu yok. Artık yıprandı mı duyguları bilemiyorum..? O kadar olayın üstüne..
Neyse şöyle bir şey var bu part olayında çok büyük bir yanlış yaptılar. Özellikle 3. filmde pek bir olay yaşanmamıştı ama gereksiz uzattılar onu. Eğer bir bölme olayı olacaksa bari biraz daha olayı ikiye bölselerdi. Part 1, içerik olarak boş, her şey bu partta. Aslında en baştan part'a ya hiç girilmeyecekti. 3. film fiyaskosundan sonra idare eder bir film ama ilk iki filmin çok uzağında yinede.
Şu filmin diğer -ergen- filmler ile kıyaslanmasını hiç mantıklı bulmuyorum. Maze Runner bir nebze de Uyumsuz gerçekten bomboş bir film. Bugün vizyona girecekmiş yeni filmi, ilkinden sonrasını izlemeyeceğim bir seri. Hunger Games'ın özellikle ilk iki kitabında bir mesajı ve anlattığı bir şeyler vardı. Kurgu olarak ve hikaye olarak diğer ikisinin çok üstünde. Ama ne yazık ki filmlerinin hitap ettiği kitle onun bir ergen filmi olmasına neden oldu. Aslında diğerleri gibi değildi bu. Özellikle de kitapta anlatılan çok bambaşka bir dünya idi. Bir de şu filmi sadece aksiyon özelinde düşünmeyin arkadaş ya. Bu serinin beğenmeseniz de bir teması, mantelitesi var. Film biterken ilk filmden sahneler aklıma geldi ve aslında o kadar kötü başlamayan bir seriyi hatırladım. İyi başlayan çok vasat biten bir seri. Daha iyi olmasını umardım ama böyle olacağını da tahmin etmiştim.
Kitabını okuduğum filmlerin çoğu gibi bu da hayal kırıklığına uğrattı. Tavsiye mi istiyorsunuz, kitap okuyun, beyler bayanlar, ablalarım, abilerim. Kitap size tamamen farklı bir dünya sunuyor. Orada her şeyi siz tasarlıyor, karakterleri istediğiniz gibi giydirebiliyor, istediğiniz şekle sokabiliyorsunuz. Kitap ayrıca size yorum yapabilme kabiliyeti veriyor. Bakış açınızı değiştiriyor. Bende film hastasıyım ama kitapların verdiği tat çok başka. Gereksiz uzattım neyse seriyi izleyenler bu filmi de izleyecektir. Çok bir şey beklemeyin. İyi seyirler... 5.8/10
4 filmden ve 3 kitaptan oluşan efsane seri, Açlık Oyunları'nın sonuna geldik böylece. Son filmden bahsetmeden önce serinin kısa bir özetini geçmek istiyorum. İlk film oldukça sade ve basitti, kitabına bağlı kalınmadığı gibi kamera açıları da oldukça kötüydü. Ama oyun sahneleri akılda kalıcıydı. Devam filmiyse her halinden serinin en iyi filmiydi ve hem kitabına bağlı kalınmış hem okuyucuya göre daha yaratıcı olaylar kullanarak filme karşı bağımızı güçlendirmişti. 3. filmse Harry Potter'ın iyi kullandığı ve Alacakaranlık'ın bir hataya dönüştürdüğü şeyi bir hataya dönüştürdü ve son filmi 2 part halinde sundu. İlk part zaten sıkıcıydı ve tempo o kadar yavaştı ki kitapta olan aksiyonların yerine sıkıcı ve gereksiz elementler kullanıldığı için serinin en kötü filmi olarak nitelendirmiştim. Ama şu kesindi ki, eğer ilk part bu kadar sıkıcıysa, 2. part da bir o kadar epik ve heyecanlı olur diye düşündüm. Doğru mu düşündüm? Orası tartışılır bence.
Serinin final filmi, önceki filmin kaldığı yerden (önceki filmi de hatırladığımı söyleyemem) devam ediyor. Peeta'yı eski haline döndürme çabaları, Capitol'ü ve Başkan Snow'u alt etme planları bu filmde de geçiyor. Ben kitabını okuduğum için pek fazla şey bana sürpriz olmadı, kitabı olduğu gibi yansıtmışlar. Ama nedense bir eksiklik hissettim, daha epik ve daha tempolu, duygusal, içten olabilirdi mesela. Kitaptaki ufak ama önemli detayları atlamışlar mesela.
Ayrıca filmin sonu da epey ilginçti, spoiler kullanmadan şunu söyleyebilirim ki, neden Katniss o kadar sevdiği kişi için debelenip de onunla yaşamaya vermiş olduğunu anlayamadım. Kitabında bir yere bağlamışlardı ama filminde bir gariplik hissettim. Bu önemli kararın geçiştirilmiş olması filmin geri yanlarından birisiydi mesela.
Ya da fragmanda gördüğümüz gibi Capitol'e giden bütün yolların bubi tuzaklarıyla donanmış olması. Bu çok heyecanlı bir şey ama film boyunca sadece alev saçan bir duvar, silahla ateş eden bir duvar, Capitol askerlerinin bir yeri yok etmesi, muttaların yer altında saldırması (bu sahne gerçekten de iyiydi) ve bir patlama sahnesi. Filmdeki aksiyon bundan ibaret. Yani bütün yollarda 200'den fazla mayın var ama bunların sadece 5 tanesine denk gelmek bile enteresan. Aynı sorunu geçen yılki Labirent: Ölümcül Kaçış'da yapmıştı. Filmin adı labirent ama filmdeki labirentin kendisi o kadar donanımsız ki, ekstra bir şeylerin olmasını bekliyorsunuz. Bu film de aynı şeyi yapıyor maalesef.
Ama iyi yanları da var, söylemeden geçemeyeceğim. Mesela aksiyon ne kadar fazla olmasa da, olduğu zaman ortalığı dağıtıyor. Kitapta olmamasına rağmen Caesar Flickerman'ın bir cameosu da vardı filmde, hoş bir dokunuş olmuş. Ve bazı yerleri gerçekten de heyecan verici olmuş. Devrimin körüklenip en son bağlandığı noktayı görüyorsunuz. Film gürültülü değil de daha sakin bir finali tercih etmiş nedense. Bu biraz kötü olabilir ama fazla aldırış etmiyorsunuz.
Ayrıca Jennifer Lawrence, müthiş bir oyunculuk çıkarmış. Geriye kalan oyuncu kadrosu arka planda kalmış. Ve şunu da kimse konuşmadı nedense, bu film, ünlü aktör Philip Seymour Hoffman'ın ölmeden önce çevirdiği son filmdi. Belki bu filmi onun anısına yapabilirlerdi.
Sonuç olarak, serisin son filmi her ne kadar beklendiği kadar gürültülü olmasa da kitabın yolunu izlediği için ve iyi oyunculuklar, heyecanlı sahneler sayesinde seyirciyi bir nevi tatmin ediyor. Ve sakin finali sayesinde başka bir Açlık Oyunları filmi de istenmeyecek şekilde olmuş. Ben doydum açıkçası, daha da izlemem herhalde. Ama iyi bir çalışma olmuş.
Not: 3D gitmeyin, sadece bir numara ve ticari bir kaygıdan ibaret, 2D izlerseniz hiçbir şey kaçırmazsınız.
SONUÇ: Her ne kadar beklenileni vermese de Alaycı Kuş 2, kitabını okuyanların ve eğlenceli 2 saat geçirmek için ideal bir yapım olarak akıllarda kalıyor ve bir young-adult serisine daha güle güle diyoruz.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Jennifer Lawrence'ın oyunculuğu. + Philip Seymour Hoffman'ın son filmi. + Yer altı tüneli başta olmak üzere heyecanlı aksiyon sahneleri. + Kitabını takip etmiş olması. + Caesar Flickerman'ın cameosu.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Eksik yerleri ve mantık hataları içermesi. - Ana karakterin üzerinde gereğinden fazla durulup yardımcı karakterlerin anlamsız kaçması. - Gürültülü bir finale sahip olmaması.
TOPLAM PUAN: 7.6/10
Final notum: Merak edenler için, benim için serinin sıralaması en iyiden en kötüye doğru şöyle: Catching Fire > Mockingjay Part 2 > The Hunger Games > Mockingjay Part 1
Kurgu bastan beri guzeldi begenildi ancak bu kadar berbat bir final yapilamazdi. Berbat bir seri berbat bir final diyebilirim. Yavaş başlayan seri yavaş bitti beklenen ya da bekledigim patlama yaşanmadı. 3. Film oyalama amaçlı yapıldığı belliydi surumden kazanmakti amaç. Surekli savaştan savaşın geldiginden varolan duzenin yikilacagindan sinyaller verdigi için son bölüm beklenildi. Ancak alaycı kuş 2 de savaşın ''s"si yok. Capitol ve isyancılarin savaşını bekliyosunuz. Sadece sozlerle savaş basliyor diyolar. Ama bakiyosunuz bir bok olduğu yok. Bir bakiyosunuz savaş bitti diyolar. Ulan. Ne zaman başladıda bitti. Bir kızın 2 erkek arasında kaldığı kötü bir seri olarak hafizamda kaldi sadece.
Kitabı okumadan filmini izlemiş biri olarak yazıyorum Filmin felsefesi ve anlatmak istedikleri etkileyici "Bi Ser Ü" eleştirisinde çok güzel açıklamış. Ama filmin ilk bölümdeki heyecanı sürdürdüğünü söyleyemem, çok etkileyici yeni gelişmeler olmadı, ticari amaçla 2 parçaya bölünmüş gibi hissettirdi. Filmde acayip sıkıldığım zamanlar oldu. Sırf serinin hatırına sinemada izlenebilecek bir film. Seriyi sevenler için "Divergent" serisini tavsiye ederim, orda heyecan devam ediyor...
Ben zaten açlık oyunlarının bir hayranı olarak filmin kitaba göre çekilmiş olmasını çok beğendim. Tek beğenmediğim sahne Primin ölümüydü. Çok kısa ve hızlı oldu.Katnissin Primin ölümünden sonraki kötü ruh halini göstermediler.Sadece buttercupla (Primin kedisi) olan sahnede Prim hakkında üzüldüğünü görebildik.Tabii filmde kişinin düşüncelerini duyamadığımız için de böyle hissetmiş olabilirim ama ben daha duygusal bekliyodum Primin ölümünü.Filme gitmediyseniz zaten hayranı değilsiniz demektir.O yüzden önce kitapları okuyun sonra da sırayla filmleri izleyin :)
Öncelikle filme çok emek harcanmıştı ona şüphe yok. Filmi de beklentimi çok çok yüksek tutmadığım için fazlasıyla beğendiğimi söyleyebilirim. Kitaba uygun çekilmesi de gayet güzel. Ama filmde bir eksiklik bir yavanlık vardı. Bir türlü çözemedim bunu. Eksikliğin ne olduğunu bir filmde rahatça bulabiliyorsanız en azından onun düzeltildiğinde nasıl bir şey olacağını bilirsiniz. Ama eksiğin ne olduğunu çözemediğiniz böyle filmlerde hep bir muallakta kalma ve daha iyisi olabilir miydi sorusunu sorma durumu var. Yine de sinemada izlenmeye değer bir final filmi olmuş.. iyi seyirler...
Benim Açlık Oyunları hikayem romanı okumamla başladı.Daha sonra sinema uyarlaması filminin çıkacağını duydum ve merakla filme gittim.Birazda anlatılan dönemin özelliklerini göz önünde bulundurursak gerçek güzel bir uyarlamaydı kitabını okusamda pek çok sahne bende heyecan uyandırdı.Benim kanaatimce ikinci film çok daha profesyonelce hazırlanmış ve oyuncu kalitesi bakımından yüksek seviyede bir filimdi.Alaycı Kuş'u nasıl çekeceklerini gerçekden merak ediyordum fakat benim için ilk filim çok etkileyici değildi.Çok soğuk ve yabancı geldi sanki başka bir filimmiş gibiydi adeta.Yaklaşık 4 gün öncede vefa borcumu ödemek için finaline girdim.Kurgu ve efektler hoştu açıkcası filmin özellikle sonlarına doğru olan kısmı hariç güzeldi.Fakat filmi uzatma pahasına(spoiler)kitapda o kadar duygusal anlatılan PrimRose un ölümü ve Snow'un düşüşü böyle olmamalıydı.Her ne olursa olsun Açlık oyunlarına olan vefa borcumu ödedim Son 25dk yı saymayarak sadece 1 puan kırıyorum.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.