En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.078 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
4 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
“The Imitation Game”, yönetmen koltuğunda Norveçli sinemacı Morten Tyldum’un oturduğu İkinci Dünya Savaşı öykülü tarihi bir drama…
Filmin Academy ödüllü senaryosunu, Andrew Hodges’un “Alan Turing: The Enigma” (1983) isimli biyografik kitabından uyarlayarak Graham Moore yazmış…
14 milyon dolar gibi Hollywood standartlarına göre son derece mütevazı bir bütçeyle çekilen filmin, 233,6 milyon dolarlık bir gişesi var…
Bu hasılat rakamı, ABD dağıtım hakları (ABD’li bağımsız film stüdyosu) The Weinstein Company tarafından 7 milyon dolar ödenerek satın alınan 1 Academy dâhil 47 ödülü “The Imitation Game”i 2014 yılının en çok gişe yapan bağımsız filmlerinin zirvesine taşımış…
Aslına bakarsanız filmin, 8/10 (597.688 oy) ve 4.2/5 (103.328 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.7/10 (264 yorum) ve 73/100 (49 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları da söz konusu gişe hasılatı ve ödül rakamlarını teyit eder nitelikte…
Şimdi gelin isterseniz bu güzel filme, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle biraz daha yakından bakalım…
Ancak başlarken, küçük bir giriş notu olarak, kendi yorumumuz da filmin hikâyesine, özellikle de Alan Turing’in kişilik karakteri ile eşcinselliğine, bugüne kadar yapılmış (yerli ve yabancı) yorumların neredeyse tamamında ayrıntılı bir şekilde değinildiği için, bizim hiç girmeyeceğimizi belirtmek isteriz…
Peki, öyleyse biz ne yapacağız?
Konusu dışında filmin en dikkate değer kısmına, yani oyuncu kadrosuna bakacağız…
Oyuncu kadrosu denilince de, elbette insan; başta Benedict Cumberbatch olmak üzere, rol alan oyuncuların istisnasız tamamının eksiksiz bir performans sergilediği bu filmin casting direktörünü merak ediyor…
Bununla ilgili çok küçük bir araştırma sonucunda da karşımızda, “The Illusionist” (2006), “The King's Speech” (2010), “Les Misérables” (2012), “The Danish Girl” (2015), “The Martian” (2015), “Star Wars: Episode VIII - The Last Jedi” (2017) gibi filmlerle “Game of Thrones” (2011 – 2017) gibi bir TV dizisinin castinginde imzası bulunan 4 Primetime Emmy ödüllü Nina Gold’u görüyoruz…
Hal böyle olunca da, söz konusu oyuncu kadrosu daha bir normal gelmeye başlıyor insana…
Tabii bu filmin, J.A. Bayona’nın bütün filmlerinde kamera kullanmış görüntü yönetmeni Oscar Faura, 1 Academy ve 1 BAFTA ödüllü editörü William Goldenberg ve 2 Academy ödüllü film müzikleri bestecisi Alexandre Desplat gibi isimlerden oluşan teknik kadrosu da oldukça etkileyici…
Fakat kim ne derse desin bu filmde, Benedict Cumberbatch’in izleyene, “İşte bu iş böyle yapılır” dedirten oyunculuğunu biz tek geçeriz…
Sonuç olarak, büyük bir ilgi ve beğeni ile izlediğimiz bu film için puanımız 3,5 önerimiz ise, halen izlemediyseniz “bir fırsat yaratın ve mutlaka izleyin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not: Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 31 Aralık 2018 günü saat 00.08’de yazılarak paylaşılmıştır...
Film Alan Turing'in hayatına odaklanıyor. 3 farklı zamanda geçiyor film. Kronolojik olarak 1928 yılında çocukluğunu, 1939-1945 arası Enigma'nın şifrelerini kırmasını ve 1951'de eşcinsel olduğu için hadımlaştırıldığı sahnelerden oluşuyor. Beğendiğim bir film oldu. Mekânlarıyla, senaryosuyla insanı çeken bir filmdi. Alan Turing'in ne zorluklardan geçtiğini gösteriyor film. Turing, orduya gidip yardım ister. Ordu kabul eder. Turing'in isteği Almanların Enigma adlı makinesinin şifrelerini kırıp savaşı olabildiğince erken bitirmeye yardımcı olmaktır. Bunun için bir Christopher adını verdiği bir makine icat eder. Filmin sonlarına da doğru şifreleri imha eder ve isteğine kavuşur. Sonraki yıllarda eşcinsel olduğu için çok zorluklarla karşılaşır. Film, Turing'in dramını da anlatıyor bir yerde. Oyunculuklar çok iyiydi. Benedict Cumberbatch, karakteri çok iyi canlandırmış, özellikle son sahnelerdeki performansı harikaydı. Görüntü yönetmenliğini de beğendim. Işıklar ve renkler çok iyi kullanılmış. Filmin geçtiği döneme ve Londra'ya çok uygun. Kurgusu da gerçekten iyiydi. Sıkıcı sahne neredeyse yoktu. Süresi de tam yerindeydi. Film, Alan Turing'in nasıl bir deha olduğunu, ayrıca sırf eşcinsel olduğu için ne tür zorluklardan geçtiğini anlatan güzel bir biyografi filmiydi. Filme verdiğim puan= 8,4
benedict cumberbatch, muhteşem oyunculuğu ve muhteşem bir film... 2.dünya savaşında homoseksüel bir matematikçinin savaşın kazanılmasındaki payını kendi adıma ilk defa duydum bilgisayarın temellerinin nasıl atıldığını da öğrendiğimiz bu dönem filmi; hiç sıkıcı olmayıp,aksine sürükleyicidir. mutlaka izlenmelidir.
Guzel bir tarihi olay. fakat daha detayli bir sekilde islenmesi gerekirdi diye dusunuyorum. cunku olay mukavvadan bise tasarlarken karsi tarafin aha ben de zaten yapilmisi var dercesine birden enigma cozumleyici ortaya cikiverdi. belki de olayin tarihine olan asinaligimin eksIkligi yuzunden bu yorumu yapiyor da olabilirim. fakat bence yine de daha guzel islenmeliydi boyle harika bir tarihi olay. sanki herkes kriptoloji biliyorcasina gecistirilmis.
İnanılmaz bir filmdi. Uzun zaman sonra beni ağlatmayı başaran bir film oldu. Tabii ki Benedict Cumberbatch'in oyunculuğu tek kelimeyle kusursuz. Filmi yapanların emeğine sağlık.
Bazen kimsenin hayal edemediği şeyleri hayal edip yapabilen insanlar vardır. - Problem çözmeyi severim komutan.Enigma da dünyadaki en zor problem. - Hayır,Enigma zor değil imkansız.Herkes Enigma'nın kırılmaz olduğunu düşünüyor. - Güzel.Denememe izin verin ki kesin olarak bilelim,değil mi ?.. Enigma.Bana göre kulağa hoş gelen,anlamı gizem veya bulmaca olan Yunan kökenli bir kelime.Hem bu kadar hoş görünüp hem de bu kadar karmaşık olmayı başarabilen bir sözcük elbette ki fazlaca kafa karıştırıcı olabilir.Zaten buna oldukça müsait bir durumda.Öyle ki bu kelimeyle adlandırılan bir makine II.Dünya Savaşı sırasında Nazilerin yüksek önem taşıyan gizli sırlarını şifrelemiş.Ve bu sırlar elbette ki o dönemi göz önüne alırsak hiç de masum şeyler değil.Kitlesel katliamlar söz konusu o sırlarda ve ne zaman,nerede olacağı bu makineden geçiyor.Naziler o dönemde güçlü olduklarından,onları yenebilmek için en akılcı yöntemlerden birisi onlardan önce onların karşısında güçlü bir şekilde durabilmek.Bu da onlar gidecekleri yere varmadan önce,onların nerede olacaklarını bilmekten geçiyor.Bunun ise tek yolu Enigma'daki tüm şifreleri kırmak.Bunu yapabilmekse hiç kolay değil,bazılarına göre imkansız ama aslında imkansız filan değil.Özellikle bir 'adam' için.. Bilim dünyaya ışık tutan,aklı her zaman daha da geliştiren en önemli şey.Toplumları,medeniyetleri geliştiren,çağları değiştiren önemli bir olgu.Asla yok edilemez ancak ve ancak geliştirebilir.Adeta bir güneş gibi düşünebilir.Gözünü kapattığında olmadığını düşünürsün ama aslında her zaman oradadır.Burada da bilimin zaferini izliyoruz kelimenin tam anlamıyla.. Tüm bunların ortasında savaşla veya politikayla hiçbir alakası olmayan sadece matematik için yaşayan bir adam,Alan Turing'in insan zihninin sınırlarını zorlayan hikayesi.Savaşın kaderini değiştirebilecek bir hamle arayan,İngiltere'nin bunu ülkenin en iyi beyinlerinde araması sonucu,tarih sahnesine çıkan Turing'in yaptıkları gerçekten birçok şeye rehberlik edip,her yönüyle takdir toplayacak türden.O modern çağın en önemli olgularından birinin başlangıç taşlarını koyanlardan birisi.. Her anıyla sürükleyici bir film.II. Dünya Savaşı ile ilgili çok fazla film görmüşüzdür ama bu savaşa çok daha farklı bir pencereden,farklı ve 'dijital' bir kahramanlık hikayesi olarak bakıyor.İzleyen herkese bir şeyler katabilecek ve hayata dair,yaşadığımız zamanının önemini bize bir kez daha hatırlatacak bir yapım.. Film,Imdb sıralamasında da çok geçmeden kendini en iyi 250'nin içerisinde bulmuş.Zamanla şu anki sıralamasından daha da yükseleceğini düşünüyorum.Hem savaşa çok farklı bir açıdan bakması,farklı bir kahramanın hikayesini ele alması hem de bir çağa rehberlik eden bir buluşun keşfini konu almasıyla bunu hak ediyor.. Aldığımız herhangi bir tarih dersinde ya da okuduğumuz herhangi bir makalede duymuşuzdur; ' Savaş çok kötü bir deneyim olsa da insanlığın gelişimi açısından çok önemli buluşların ortaya çıkmasına sebep olmuştur.' Bu düşünceyi bir kez daha anlamlı kılıyor.İnsan panik ve korku anında 'zorunda' olduğu için hayati önem taşıyan çok mühim şeyleri gerçekleştirebiliyor ve bu elbette bir buluş oluyor.. Alan Turing'in inanılmaz hikayesine bu filmle tanıklık etmek oldukça güzeldi.Benedict Cumberbatch takdire şayan bir performansa atmış.Hem bu kadar duygusal olup hem de adeta bir makine soğukluğunda olabilen Turing'i gerçekten çok başarılı bir şekilde canlandırmış.Keira Knightley ve diğer oyuncuların performansları da ayrı ayrı oldukça başarılı.. Son dönemlerin en fazla ön plana çıkan filmi.Alan Turing'in gerçek biri oluşu ve yaşananların da gerçek olması filmi çok daha önemli bir seviyeye taşıyor.İzlenmesi gereken bir biyografi.Son derece sürükleyici,güçlü ve etkili bir yapım.. '- Peki söyleyin,ben neyim ? Bir makine miyim yoksa insan mı ?.' Puanım: [8.2/10] 'İyi seyirler'..
Biliyor musun, bu sabah sen olmasaydın; şu anda var olmayacak olan, şehrin birinden geçen bir trendeydim. Sen olmasaydın muhtemelen; ölmüş olacak bir adamdan bilet aldım. Tüm konularda bilimsel araştırma yapabiliyorsam,hepsi yalnızca senin sayende. Şimdi normal olabilmeyi istiyorsan ki emin ol ben istemezdim. Öyle olmadığın için dünya son derece iyi bir yer.. -Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Bence;bazen kimsenin hayal edemediği şeyleri ,hayal edip yapabilen insanlar vardır. Filmi izlememişken oscar alamaz vs. gibi yorumlar gördüm ve biyografi sebebiyle az-çok hak vermiştim.. Lakin inanıyorum ki Oscarlık bir film olmuş!!! Şuanda bu site varsa,ve ben filmi bilgisayarımdan izlemişsem,yorum yapabiliyorsam hepsini Alan Turing'e borçluyum! Onu daha iyi anlatacak bir film yapamazlardı inanın.. İzleyin izlettirin.. iyi seyirler....
"Zekanın gerçek göstergesi bilgi değil hayal gücüdür". A.Einstein
Öncelikle filmi hangi açıdan değerlendirmemiz gerektiğine karar vermeliyiz. Eğer filmi biyografik bir film olarak değerlendireceksek ben tatmin olmadım. Evet, filmde Alan Turing'in hem çocukluk yıllarından hem enigmayı çözmek için uğraş verdiği zamandan hem de savaş sonrasındaki hallerini anlatan kesitler var fakat bunlar Alan Turing hakkında bilgi sahibi olmamız için yetersiz. Fakat filmi bu tür dışında değerlendircek olursak gayet iyi diyebilirim. Benedict Cumberbatch ve Keira Knightley rollerinin üstesinden gelmiş. Özelikle Keira Knightley beni ekranın başında tutan ana karakter oldu diyebilirim. Kısacası film gayet güzel ve kesinlikle izlenilebilir. Yorumumu şuan başında bulunup buraya yorumlarımı yazmamı sağlayan makinenin yaratıcısı olan Alan Turing'e teşekkürlerimi sunarak bitirmek istiyorum.
vefa, başarı, karakter çatışmaları ve cinsel kimlik sorunları, bilgisayarın tarihçesi...uyarlama senaryo alanında hakkı verilmesi gereken bir film...izlenebilir...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.