Matrix'i övmeye fazla gerek olduğunu düşünmüyorum, hali hazırda büyük bir hayran kitlesine sahip, tonlarca övgüye mazhar olmuş bir yapımdan bahsediyoruz. 1999 yılında, Hollywood'da sıradan aksiyon filmlerinin cirit attığı bir dönemde böylesi bir senaryo ile piyasaya çıkmak takdir edilesi bir hareket ki takdir edilmiş de.
2025 yılında, onlarca bilim kurgu filmi izledikten sonra Matrix'i izleyen biriyle; uzun boğazlı kazakların, Tarkan konserlerinin, SMS paketlerinin devri olan 1999 yılında bu filmi izleyen bir gencin filme dair yorumlarında da mutlaka belirgin farklar olacaktır. Matrix o dönemde belki bir milattır, birçok gence farklı bir perspektif sunmuştur ve internet alemine dair ciddi bir bakış açısı sunmuştur. Ancak bugün aslında Matrix tarzı filmlerin başlattığı bu furyanın meyveleri olan bilim kurgu filmlerinin aslında Matrix'ten çok da büyük farkları olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla aynı türden film izledikçe beklentilerin yükselmesi durumu da benim Matrix'ten tam da hayal ettiğim kadar etkilenmememe sebebim olabilir.
İncelemelerin, filmlerden daha güzel olduğuna zaman zaman denk geliriz. Kuvvetle muhtemel üzerine en fazla inceleme izlediğim film oldu. Bu bir bakıma iyi, bir bakıma kötü bir durum. Senaryonun komplike olması ve üzerine saatlerce konuşulabilmesi, senaryonun harika bir zihin eseri olduğunu gösterir ancak en nihayetinde bir filmi hangi beklentiyle izlediğimiz de önemli değil midir? 99 yılında Youtube'dan inceleme videosu izleme şansım olmayacaktı ve sanırım birçok detayı kaçırıp filmi karmaşık bir aksiyon filmi olarak kavrayacaktım.
İnceleme videolarında da bol bol Animatrix animasyonuna atıf var, aslında filmi daha iyi anlamak için birkaç farklı kaynağa da ihtiyaç duyuluyor. Bu da film üzerine araştırma yapmayan ve koltuğuna yaslanıp sadece film izleme arzusunda olan birinin umduğunu bulamamasına sebep olabilir.
Senaryo açısından bakarsak bence film olarak yorumlanabilir. Her inceleme videosunda filme olan saygınız daha da artıyor, bu kadar detaylı bir zihin ürünü ister istemez insanı etkiliyor. Ancak dediğim gibi film özelinde bakınca birçok şeyi kaçırmış olmanız da ayrıca can sıkıyor. En önemli sorunlardan biri de bence filmin süreklilik sorunu. Zaman zaman sıkıldığımı hissettim ve koptum. Özellikle serinin devam filmlerinde bir yerden sonra aksiyon odaklı senaryo tat vermemeye başladı. Ki serinin ikinci ve üçüncü filminin IMDB puanına bakılırsa da belirgin bir düşüş görüyoruz.
99 yılı olduğunu da gözetmek lazım tabii, bu senaryo ile bugün Matrix bambaşka bir esere dönüşürdü diye düşünüyorum ancak 26 sene sonra ister istemez bazı çiğlikler göze batıyor. Filmin aynı senaryo ile çok daha iyi çekilebileceği kanaatindeyim.
Filme dair bir diğer eleştirim ise her bilim kurgu filminde mutlaka karşımıza çıkan mantık hataları. Tamam, bilim kurgu demek bambaşka bir ütopya ve kendi fizik kuralları bağlamında var olan bir dünya demek, kimse de Neo nasıl mermilerden kaçabiliyor diye sorgulamıyor zaten ama olaya bir de kendi içerisinde çelişki olarak bakalım. Mermiden kaçabilecek kadar hızlı bir karakterimiz var ancak yumruklardan kaçabilecek kadar hızlı değil ya da ikinci filmdeki hayalet adamlar arabaların veya duvarların içinden geçebiliyor ama kavga esnasında darbe yiyebiliyor. Böylesi bir karakterin sizce de katiyen hasar almaması gerekmez miydi? Ya da son filmde Neo'nun gözüne kablo bastırıldığında gözünün kör olduğunu görüyoruz. Ancak yara izi tam olarak bir gözlük şeklinde ancak kablonun yuvarlak olduğu gözetilirse, iki gözünün aynı anda kör olması için yüzünde dairesel olarak çok daha geniş bir alanın yanması gerekirdi vs.
Ancak şunu söylemek gerekir, 99 yılında böylesi bir senaryo ve böylesi bir oyunculukla Matrix bence de birilerinin efsanesi olmayı hak etmiş bir yapımdır, benim efsanem değildir çünkü bugünün dünyasında Matrix tarzı fikirler artık oyun hamuru kıvamında önümüze sürekli sunulmaktadır ayrıca insan algıları kuvvetli bir canlıdır, gördüğünden etkilenmek ister. 99 yılında mermilerden kaçan bir karakter ilgi çekebilir ancak günümüzdeki görsel efektler ister istemez bizdeki tatmini etkilemektedir.
Şunu kaçırmamak lazım ki Matrix filmi aslında tam da budur, en zekimizin bile zihinsel etkileşimi ruhsal ve fiziksel durumumuza doğrudan bağlı. Hayatı sorgulama döneminizde, gençliğinizin biraz daha zirve dönemlerinde veya eleştirimin başında da söylediğim gibi internet alemiyle yeni yeni tanışıp büyük merakla beklediğiniz bir dönemde Matrix filmini izlemekle bugün seyretmek arasında fark var. Ancak bu Matrix'in bir jenerasyonun çeyizindeki en değerli parça olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
İnsan zekası uçsuz bir derya, öğrendikçe bir sonraki seviye açılıyor, bugün birçok seviyeyi açtık ama yeterli değil, biliyoruz. Nihai farkındalığa asla ulaşamayacağız ve bir ömür aslında Neo'nun sorgulamaları gibi birçok şeyi gecelerce düşünüp, bir sonuca ulaşamayacağımız sabahlara uyanacağız.