Senaryosunu, Solomon Northup'ın aynı isimli anılarından (1853) uyarlayarak John Ridley'in yazdığı ve yönetmen koltuğunda da Steve McQueen'in oturduğu "12 Years a Slave"; biyografik bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, Afro - Amerikan tarih ve kültürü uzmanı Henry Louis Gates Jr. ile "Solomon Northup: The Complete Story of the Author of the Complete Story of the Twelve Years a Slave" kitabının üç yazarından biri olan araştırmacı David Fiske'in danışmanlığında; 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek 3 Academy, 2 BAFTA ve 1 Golden Globe Ödülüne ulaşmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Solomon Northup (Chiwetel Ejiofor), diğer Afro - Amerikan kökenli kölelerle birlikte; Yargıç Turner'ın (Bryan Batt) kamış tarlasında çalıştırılmaktadır...
Ama bunun, daha öncesi de vardır...
***
1841'de Solomon Northup; karısı Anne (Kelsey Scott) ve çocukları Margaret (Quvenzhané Wallis) ve Alonzo (Cameron Zeigler) ile Saratoga Springs, New York'ta yaşayan özgür bir Amerikalı müzisyendir...
Ta ki, Merrill Brown (Scoot McNairy) ve Abram Hamilton (Taran Killam) kendisine; sadece iki haftalık bir süre için ve de oldukça cazip koşullarda bir iş teklif ederek Washington DC'ye götürünceye kadar...
Zaten karısı ile çocuklarını da, üç haftalığına Sandy Hill'e yollamıştır Solomon...
Yani Washington'a giderek çalışması adına gerekli tüm koşullar, yeterince uygun gibi görünmektedir...
İşte o sebeple de Solomon, Brown ve Hamilton ile Washington'a doğru güle oynaya yola koyulur...
***
Ancak vardıklarında, akşam yemeğinde güzelce bir yedirilip içirilirken fena halde katakulliye getirilerek ilaçla uyuşturulan Solomon; sabah uyandığında kendini, elleri ve ayaklarından zincirlere vurulmuş Georgia'lı bir köle biçiminde bulur...
Karşısında da, köle tacirleri Burch (Christopher Berry) ile Radburn (Bill Camp) durmaktadırlar...
Daha da kötüsü, bunlardan Burch'ün; Solomon'u, Georgia'dan kaçmış bir köle olduğunu kabul ettirinceye kadar dövecek olmasıdır...
***
Neyse...
Kendisinden başka, biri kadın ikisi çocuk beş kişi daha bulunmaktadır aynı köle tacirlerinin ellerinde...
Bunlardan John (Craig Tate), sevk edilmekte oldukları vapurun içinde Solomon'a, eğer hayatta kalmak istiyorsa; mümkün olduğunca az konuşmasını ve kendisine emredilenlerin tamamını harfiyen yerine getirmesinin yanı sıra kimseciklere, gerçekte kim olduğunu ve okuma yazma bildiğini söylememesini öğütlemektedir...
Clemens (Chris Chalk) ise, halen vakit varken "ayaklanalım" demektedir...
Yoksa götürüldükleri yerlerde, hiçbir şansları kalmayacaktır...
***
Çok geçmez...
Gecenin bir yarısı, kölelerden Eliza'yı (Adepero Oduye), tecavüz etmek amacıyla çıkartıp kendi kamarasına götürmek için üst üste yattıkları koğuşlarına gelen denizciye (Douglas M. Griffin) direnen Robert (Michael Kenneth Williams); bıçaklanarak öldürülür ve ardından da bir battaniyeye sarılan Robert'ın cesedi, Solomon ile John tarafından denize atılır...
***
Yol üzerinde uğradıkları bir limanda, satışa götürülen kölelerden Clemens, vapurun kaptanınca (Marc Macaulay); elinde resmi evrakları bulunan, eski sahibi Jonus Ray'e (John McConnell) teslim edilir...
***
Son duraktaysa, adı Platt olarak değiştirilen Solomon ile Eliza, Lethe (Rosé Belara Young), John ve Oren'i; onları ve elindeki diğerlerini, bir güzel yıkayıp paklayarak pazarlayacak olan Theophilus Freeman (Paul Giamatti) teslim alır
Bunlardan Solomon ile çocukları Randall (Mister Mackey Jr.) ve Emily'den (Storm Reid) kopartılan Elize artık; kendilerini satın alan, Bay William Ford'un (Benedict Cumberbatch) çiftliğinde çalışacaklardır...
***
Ertesi sabah...
Solomon ve öteki köleler; kendilerine "Efendi" denilmesini isteyen, Bay Ford'un baş marangozu John Tibeats (Paul Dano) ile çiftliğin kahyası Bay Chapin'in (JD Evermore) karşısındadırlar...
O günkü işleri, onları arabalarla naklederek para kazanan Bay Ford için kerestelik ağaç kesmektir...
Bu nakliyenin, kara yolu ile değil de nehir aracılığı ile yapılmasının, maliyetleri düşüreceğini iddia ederek bunu pratik de, bizzat kanıtlayan da Solomon; Bay Ford'un gözüne girerken John Tibeats'ın düşmanlığını kazanmıştır...
Ama çocuklarının hasretine dayanamayan Eliza, bu koşullara asla alışamamıştır...
Üstelik belirttiğimiz şekilde John Tibeats kafayı, onu asmaya yeltenecek kadar Solomon'a takmıştır...
***
Tam da bu ahvalde, olaya müdahale eden Bay Chapin; hem Solomon'un hayatını kurtarmış hem de Bay Ford'un, John Tibeats'ın gerçek yüzünü görmesini sağlamıştır...
Solomon'un hayatının tehlikede olduğunu anlayan Bay Ford; onu mülkiyet haklarını, daha güvende tutabileceğini düşündüğü alkolik ve genç kadınlara düşkünlüğü apaçık ortada olan Edwin Epps'e (Michael Fassbender) devreder...
Ki, bu yeni efendi Epps; pamuk tarlalarında, düşük performansla çalışan kölelerini, kırbaçlayarak yola getirmeyi kendine prensip edinmiş olan acayip bir kişiliktir...
O yüzden de, Solomon'un işi şimdi daha da zordur...
Yalnız kölelerden Patsey'i (Lupita Nyong'o) kocasından kıskanan Mary Epps'in (Sarah Paulson) durumu da bambaşkadır...
Dakika 60...
Vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz, oldukça zengin bir oyuncu kadrosunu bünyesinde barındıran ve 187.7 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşılmış olan filmin geride kalanında sizleri; ilgiyle izleyeceğini umduğumuz, 74 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,