12 Yıllık Esaret
Ortalama puan
4,4
602 Puanlama
12 Yıllık Esaret hakkında görüşlerin ?

44 Kullanıcı yorumları

5
15 Eleştiri
4
14 Eleştiri
3
11 Eleştiri
2
3 Eleştiri
1
1 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
Hasan A.
Hasan A.

Takipçi 14 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
2 Nisan 2014 tarihinde eklendi
Film gerçekten çok güzel mutlaka izlenmeli. Filmin gerçek hayattan yaşanmış bir olayı işlemesi ayrıca güzel ve hüzünlü. İzlediğiniz her an üzüleceğinizi umduğum güzel dram filmlerinden birisi. Mutlaka izlenmeli. Sıkılmadan izleyeceksiniz...
Ugur Tazegül
Ugur Tazegül

Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
13 Mart 2014 tarihinde eklendi
BEN HAYATTA KALMAK İSTEMİYORUM. BEN YAŞAMAK İSTİYORUM... "Hunger" ve "Shame" gibi çarpıcı filmlerin yönetmeni Steve McQueen'in üçüncü filmi olan "12 Years a Slave", Solomon Northup'ın kendi hayat hikayesini anlattığı kitabının sinemaya uyarlanmış halidir. 1800'lü yıllarda Amerika'nın siyahiler üzerinde kurmuş olduğu insanlıktan uzak politikasını bir birey üzerinden anlatırken tüm gerçekliği gözler önüne seren bir filme imza atmış Steve McQueen. Hatta kendisi de siyahi olan İngiliz yönetmen, bu etkileyici hayat hikayesini sinemaya taşıyarak siyahilerin maruz kaldığı zulmü bir kırbaç gibi BEYAZ yüzlere vurmuştur... Baş roldeki Chiwetel Ejiofor'un ve yardımcı oyuncu Michael Fassbender'in olağanüstü oyunculukları sayesinde köleliği konu alan birçok iyi filmin arasında bu film de yerini almayı başardı benim gözümde. Bu iki oyuncunun sergilemiş oldukları kusursuz performansların altını tekrar çizmek istiyorum. Resmen gözlerinden oyunculuk akmış. Ayrıca filmde çok az bir rolü olmasına rağmen Brad Pitt de filmin vermek istediği mesajı başarılı bir şekilde özetlemiştir. Şu ana kadar festivallerden onlarca ödül toplayan bu film, umarım hak ettiği değeri Oscar ödüllerinde de görür. (Oscarda görmezden gelinirse de şaşırmam) Hikaye, oyunculuklar, çekim teknikleri ve müzikleriyle unutulmayacak DEV bir film "12 Yıllık Esaret." KÖLELİĞİN NE ADALETİ VAR NE DE HAKLI BİR TARAFI... 9/10
centrino-2
centrino-2

20 değerlendirmeler Takip Et!

3,5
11 Mart 2014 tarihinde eklendi
Film iyi hoş olmuş da bence gereksiz uzatılmış, aynı konu daha kısa sürede aynı etkiyle verilebilirdi. İnsan haklarının ne derece yok sayılabildiği, Afroamerikanların yaşadıkları iyi anlatılmış ve işkence sahnelerinde aşırıya kaçılmamış. Üstelik konu çok müsait olmasına rağmen dramatize de edilmemiş bence. Bu alanlarda başarılı buldum.
TC Volkan K.
TC Volkan K.

Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

5,0
4 Mart 2014 tarihinde eklendi
kesinlikle herkesin izlemesi gereken muhteşem bir en adında da anlaşılacağı filmimn sonunu az çok herkes gibi tahmini kolay gibi görünse de insanı derin düşüncelere köleliğin ne kadar kötü boyuıtlarını ve umudun hiç bitmeyeceğini gösteren bu filmin Oscar alması hiç de şaşırtıcı değil:))
Kağan Köktürk
Kağan Köktürk

Takipçi 6 değerlendirmeler Takip Et!

3,0
28 Şubat 2014 tarihinde eklendi
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Amerika'da hala sürmekte olan siyahi-beyaz ayrımına güzel bir yanıt olan, gerçek bir hikayeden esinlenmiş bir film olarak 12 Yıllık Esaret benim için çok önemli bir konuya değinmiş olmasına rağmen "fena değil"'i geçemedi. Altın Küre'de aldığı en iyi film ödülünü rakiplerine oranla bir çıt daha az hakkediyordu benim gözümde...

spoiler: Solomon'un iki kişi tarafından kandırılıp özgür bir adam olmasına rağmen köle olarak satılmasının anlatıldığı hikaye insanı derinden etkiliyor. bir müzisyen, sanatçı olan Solomon, çok mutlu bir insan. Çünkü yaşadığı faşist ülkede bir siyahi. Film'in sonuna kadar Solomon'un sahiplerinden çektiği eziyet, Özgür bir adam Solomon olduğuna kimseyi inandıramamasını anlatıyor (Solomon, Platt adında bir köle olarak satılıyor). Kısa bir hikayeyi uzun bir süreye yaymasına rağmen film gayet akıcı ilerliyor. Beni etkileyen sahne şüphesiz ki sahibin Solomon'a en yakın arkadaşına işkence ettirmesi. Bir köle olan Platt filmin sonunda sahibinin kendisine verdiği iş sırasında tanıştığı Kanadalı bir adam -ki bu Brad Pitt oluyor- köleliğe karşı çıkan, eşitlikten yana özgürlükçü bir adam Solomon'a inandığı idealler uğruna yardım ediyor. Solomon, Platt olmadığını, Solomon adında özgür bir birey ve müzisyen olduğunu kanıtlayıp evine dönüyor. Film akıcı olmasına akıcı ancak hikaye çıkmaza giriyor bir süre sonra. Brad Pitt'in karakteri olmasa ölene kadar köle kalacak Solomon, yani Platt. Kanadalı adamı karşısına çıkaran nedir? Kader? Çıkmaza giren senarist? Gerçek bir hikayeden esinlenerek yazılmış romanın uyarlaması.


Eğer her ayrıntısı doğruysa Solomon arkadaş çok sanslıymış. Ancak bir film hikayesi olarak fena değil. Yine de bu film için genel kanım bir tik fark ile OLUMLU... Ancak Golden Grobe, Academy Awards alacak kadar değil.

KAĞAN KÖKTÜRK
jamesbond-2
jamesbond-2

Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
26 Şubat 2014 tarihinde eklendi
Köleliğin acı ve gerçekten yaşanmış hikayesi etkileyici bir şekilde yönetmen steve mcquenn tarafından beyazperdeye aktarılıyor,gerçekten yaşanmış olduklarının da etkisiyle izlerken beyazlara lanetler yağdırarak izlemiştir benim gibi sanırım birçok kişi zaten duygusu olan insanların da üzülmemesi şaşırtıcı olurdu başroldeki oyuncu mükemmel oynamış tek kelimeyle,yılın iyi filmlerinden olduğu aşikar ama en iyisi mi o tartışılır bence,biraz ödül ve ticari kaygılar da gözönüne alınmış çekilirken
Abdul Samet K.
Abdul Samet K.

Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

5,0
5 Şubat 2014 tarihinde eklendi
Tek kelimeyle başyapı yoğunluğu ve oyunculuklarla, Her filminin özgünlüğünü, Yer çekimi filminin görselliğini yerle bir 2013 yılının en iyi filmiydi ve Esaretin Bedeli tarzı bir tat bıraktı bende...
Ata Kalinyazgan
Ata Kalinyazgan

Takipçi 204 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
31 Ocak 2014 tarihinde eklendi
Anlattığı hikayenin önemi sayesinde hak ettiğinden daha fazla övgüler alması benim gözümde 12 Yıllık Esaret'i yılın en iyi filmi yapmıyor. Genel olarak baktığımızda 12 Yıllık Esaret'ten çok daha iyi filmler izledik bu yıl -izlemeye de devam ediyoruz. Kesinlikle iyi bir film olmadığını söyleyemeyiz çünkü yönetmenin hikayeyi kurgulayış biçimi fevkalade ayrıca zanaatkarlık beceresi üst düzeyde. Anlayacağınız, bir iki tane kusuru dışında sonuna kadar sıkılmadan izlenen 12 Yıllık Esaret'in, fazlasıyla etkileyici, başarılı bir dram filmi olduğuna şüphe yok.

Film, teknik anlamda kusursuz; kamçılanmış, yara bere içindeki zenci sırtlarının makyajı son derece inandırıcı olduğu gibi kostüm ve dekor tasarımları da takdire şayan. Çekimlerin bazılarında klasik McQueen yorumu azıcık insanı baysa da genel anlamda çok iyi kotarılmış bir yapım olduğu kesin. Uzun süresine rağmen kesinlikle sıkılmanıza imkan vermeyecek kadar sürükleyici, izleyeni derinden sarsan zor bir yapım 12 Yıllık Esaret. -Devamı film eleştiri merkezinde...
yuzbasiyulaf
yuzbasiyulaf

Takipçi 417 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
26 Ocak 2014 tarihinde eklendi
Gerçek yaşam hikayelerinden uyarlanan filmler her zaman favorim olmuştur. Hele geçmişte yaşanılan olayları bizlere yansıtması ayrı bir güzellik katıyor. Tabi ki her zaman güzel hikayeler olmuyor. Bu film gibi acı, şiddet, aşağılanma, kölelik gibi konular biraz ağır oluyor. Film çok trajik ve üzücü olsa da ben beğendim. Oyunculuklar çok başarılı. Umuyorum ki en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Lupita Nyong'o Oscar ödülünü alabilir.
Furkan E.
Furkan E.

Takipçi 73 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
25 Ocak 2014 tarihinde eklendi
Çok vurucu,çok sarsıcı ve tüyleri diken diken eden bir şizme,insan ticaretine,eşitsizliğe,yıllardır siyah ırka yaplıan zulüm ve haksızlığa yönelik sıradışı bir açıkçası ''En İyi Film'' ve ''En İyi Uyarlama Senaryo'' olarak Oscar'da kazanmasını ıca Chiwetel Ejiofor, çok iyi performans göstermiş.McQueen'in de Oscar'da şansı yü arada bana kalırsa Lupita'nın Lawrence karşısında pek şansı yok.Şunu da eklemek Pitt'in yanında Fassbender ve Cumberbatch'de gayet iyi
DENİZ.H
DENİZ.H

Takipçi 44 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
16 Ocak 2014 tarihinde eklendi
1841 yılında Amerika’nın kuzeyindeki New York'ta yaşayan müzisyen Solomon Northup (Chiwetel Ejiofo), bir sirk işi için teklif alır. İki adamla birlikte New York’tan Washington'a gider. Oldukça başarılı geçen bir haftanın ardından kutlama yaptıkları gece Solomon içkiyi fazla kaçırır ve uyandığında kendini zincire vurulmuş bir şekilde bulur. Kuzeyin güneye göre köleliğe bakış acısından hem de güneydeki çiftliklerdeki köle ihtiyacından dolayı Solomon beraberindekiler ile gemiyle güneye gönderilir.

Solomon önce kölelerin diğer çiftlik sahiplerinden daha iyi davranan ama borçları nedeniyle de sıkıntı içerisindeki Ford (Benedict Cumberbatch) tarafından satın alınır ve bir süre sonra zalim ve psikolojik olarak zayıf bir karaktere sahip Edwin Epps (Michael Fassbender )’e toprak sahibi hem de eşi oldukça zalim insanlardır. Köleleri mal olarak görmekte onlar üzerinde her türlü hakları olduklarına inanmaktadırlar.

12 Yıllık Esaret, kendi türünde birçok çevrimi olan kölelik filmleri içerisinde biyografi karışımı ile farklı bir noktada. Bildiğimiz kölelik filmleri ya köleler için mücadele eden beyazlar ya da doğuştan itibaren köle olanlar üzerine kurulu. Burada biz özgür olmasına rağmen, kandırılarak köle pazarında satılan bir adamın hayatını görüyoruz. Ten renginden dolayı aşağılanan, işkenceye uğrayan ve kapı önündeki köpekmiş gibi muamele gören insanların dramı, bir kez daha 12 Yıllık Esaret ile gün yüzüne çıkıyor.

Filmde kuzey ile güney arasındaki farklılıklar yanında, Brad Pitt ile herkes aynı değil vurgusu gereksiz yere yapılıyor. Filmde en beğenmediğim sahnelerin başında gelir bu gereksiz diyalog.

- Köleliğin ne adaleti vardır. Ne de haklı tarafı.

Ben bu sahnede siyahi yönetmenin ödül kaygısı ile hareket ettiğini düşündüm. Bu kadar kötülük, nefret, kokuşmuşluk ve uyuşmuşluğun içerisinde küçük bir parantez açarak bakın bütün beyazlar aynı değil yaklaşımı, filmin bütün havasına alıp götürmüş. İki buçuk saate yakın sürelikte bir film içerisinde, karşı duruştan bir tek kişi bile işlenmemişken birden son sahneye yakın böyle bir şey yapılması, yönetmenin bir şekilde bazı şimşekleri üzerine çekmek istemediğini düşündürttü. Oysaki filmin başlarındaki bir sahne aslında kölelik konusuna bakış için oldukça ibretliktir.

Sahne şöyle: Solomon özgür olduğu günlerde, eşiyle birlikte gittiği mağazaya, dışarıdan bir siyahi girer ve onun hemen arkasından da sahibi içeri girer. Adam dükkân sahibinden özür diler ve kölesini dışarı çıkarır. O noktada eşi ile alışveriş yapan Solomon bir anlık duraksamadan sonra alışverişine devam eder. Solomon esir düşmeseydi belki de hayatı hep böyle geçecekti. Kendi başına gelmeseydi belki yıllar sonra kölelik için mücadele eden biri asla olmayacaktı.

Özgür bir adamken her şeyi olan Solomon, ten renginden dolayı tuzağa düşürülmesi ile belki ilk kez kölelik gerçeği ile karşılaşıyor. Pazarda satılıyor. İlk sahibi ile köleliğin acı taraflarını, ikinci sahibi ve vahşetini yaşıyor.

2 Yıllık Esaret’te birçok filmden esintiler bulabilirsiniz. Benim için can alıcı noktalardan birisi, kölesine karşı duyduğu hislerinden dolayı hem ondan nefret eden, hem de onsuz yapamayan arazi sahibinin, Schindler'in Listesi filmini bir yahudiye aşık olan Nazi subayını ve de Notre Dame'ın Kamburu filmindeki çingeneye aşık olan rahibi hatırlatmasıdır.

Uzunca bir film çekince, aralarda boşlukların olması oldukça doğal, bu boşluklar zaman zaman manzara ile kapatılmış. Ben kölelik duygusunun yeterince iyi yansıtılamadığını düşünüyorum. Açıkçası kölelikle ya da ırkçılıkla ilgili çekilen birçok filme göre biraz hafif kalmış. Çok daha ağır şartların yaşandığı, çok daha vahşice olayların işlendiği bir yapım beklerdim. Öte yandan kölelerin kendi içindeki duyguları yerine, Solomon ve bir kadın üzerine kurulu olması da yeterli gelmedi bana. Filmin adı 12 Yıllık Esaret olunca sonunda bu adam kurtulacak diyorsunuz ve hayatı için hiç endişe duymuyorsunuz. Aslında biz burada 12 yılıda hissetmiyoruz. Bunca yıl eziyet gören bir adamın fiziksel olarak ta bir değişime uğramaması inandırıcılık olarak yeterli gelmiyor.

Gelelim oyunculuklara, Chiwetel Ejiofor bence bu role uygun bir isim olmamış, kendisinden köle hissini alamadım. Filmin en başarılı ismi hiç şüphesiz kötü sahip Michael Fassbender’dir. Film IMDB’den 8,7 puan almış; ama bence 7,5-8,0 puan aralıklarında bir film.
Ali Ulusoy
Ali Ulusoy

Takipçi 14 değerlendirmeler Takip Et!

3,5
14 Ocak 2014 tarihinde eklendi
son dönemde izlediğimizz filmlerde dikkatimi çeken yada bana öyle gelen bir şekilde bir ruhunda yada nasıl ifade ederseniz o kısmında bir noksanlık olduğu hissediliyor. sürükleyci olma konusunda yer yer zoluyor olsa da gerçek bir hikaye olması dikkatimizi cezbediyor. hani her ne kadar uzun olması biraz bunaltıcı olsa da ne Amistad'ın havasını ne de diğer yapımların tadını veremeyen kendince bir drama.
rudeonerudeone
rudeonerudeone

Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
5 Ocak 2014 tarihinde eklendi
Steve McQueen'in üç adet uzun metraj filmi var. Üçü de kalburüstü, üçü de hatırda kalan kaliteli filmler. "Hunger"dan sonra takip edilmesi gereken bir yönetmen olduğunu bas bas bağırıyordu zaten. Daha sonra "Shame" gibi bir esere imza attı. İkisi de çağımızın görülmesi gereken filmlerindendi. Son olarak da, ödül sezonunda büyük sükse yaratacağı tahmin edilen "12 Years a Slave" geldi.
Solomon Northup 19. yüzyıl Amerika'sında gerçekten yaşamış bir adam. Özgür bir "zenci". Hatta orta-üst sınıfta yer alan bir zenci. Ancak hiç beklemediği bir anda kendisini köleliğin pençesinde buluyor. Bu süreçte yaşadıklarını da yıllar sonra bir kitap haline getiriyor. Kölelik zamanlarının ne kadar berbat, insanlıktan ne kadar uzak zamanlar olduğunu biliriz, daha doğrusu tahmin ederiz. Bu film de o döneme dair ne varsa oturaklı ve aynı oranda çarpıcı bir biçimde aktarıyor. 135 dakikalık süresi sürükleyici akışı sayesinde çok çabuk geçiyor.
Ejiofor şimdiye dek sükse yaratmış, göz önünde bulunan bazı filmlerde rol almıştı. Ancak genellikle yan rollerde boy göstermişti. Baş role geçtiği bu ilk filminde oldukça başarılı. Filmi tek başına götürüyor tam anlamıyla. Ancak kendisine süre boyunca muhteşem yardımcılar da ekleniyor. Bunlardan en göze çarpanı günümüzün tartışmasız en büyük aktörlerinden biri olarak gördüğüm, hangi projede yer alırsa alsın elmas gibi parıldayan Michael Fassbender. Yönetmen ile daha önceki iki filminde de çalışmış ve yine şahane performanslar sergilemiş oyuncu, Ejiofor ile karşılıklı "döktürüyor". Kısa süreli gözükseler de Cumberbatch ve Pitt gibi isimler de filmin kadrosuna güç katıyor. İzlerken seyircilerin sürekli düşünmesi gereken bir eser.
Ödül sezonunda neler yapar bilmiyorum ama, diğer tüm adayları henüz görmememe rağmen, büyük ödüllerden bazılarını alırsa sonuna kadar hak ettiğini düşüneceğim bir eser "12 Years a Slave".
Burak H.
Burak H.

Takipçi 121 değerlendirmeler Takip Et!

3,0
20 Aralık 2013 tarihinde eklendi
86. Akademi Ödülleri’nin en büyük favorisi olan 12 Years a Slave için Amerikanları memnun edecek ve onların başyapıt anlayışına fazlasıyla uygun bir eser demek uygun olur. Kendi geçmişleri üzerine yapılan dramatik yapımları yere göğe sığdıramayan ve bunu tüm dünyaya kabullendirebilmek için pek ala çaba gösteren bir sektörün McQueen’in ödül kaygısıyla çektiği her halinden belli olan son filmi için de bildiğimiz prosedürü uygulaması kimseyi şaşırtmayacaktır. Çarpıcı dramların samimiyeti göz önünde bulundurulduğunda dünya sinemasının ne durumda olduğunu bildiğimiz için, 12 Years a Slave’e senenin en iyi filmi demek en azından (sinema anlayışı açısından) Avrupalı yahut Asyalı diyebileceğimiz bizler için cesaretin alasını gerektiren bir adım olacaktır -en azından esareti, işkenceyi, ötekileştirmeyi anlatan yapımlar söz konusu olduğunda.
Daha Fazlasını Göster
  • En son Beyazperde eleştirileri
  • En İyi Filmler
  • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler