film konusu itibariyle; ince taşlamalar üzerine kurulmuş, bizim ülkemizin en büyük muhalefet kaynağı amerika ya kurtlar vadisinden sonra 2. golü atan, ama tek farkı içine sakarlık parodilerini ekleyen izleyenleri ilk önce milli duygularla uyandırıp sonrasında espirileri ile eğlendiren güldüren bir fim olması özelliğini taşıyor. film de, avrupa yakası dizinde ki gaffur tiplemesiyle ününü törpüleyen ve film yapımcılarının para kazanma hırsını tetikleyen peker açıkalın ın yönetmenin ve senarist tin zorlamasıyla ön plana çıkarılması bence tutmamış. bunun sebebi peker açıkalının kendini filmdeki karakterine tam olarak adapte edememesi olabilir ama şafak sezer in muhteşem oyunu ve resmen filmin hızını elinde oyuncak gibi tutması, yönlendirmesi de bu durumun ortaya çıkmasına sebep sayılabilir. ilk film le kıyaslama yapıp filme gitmemek yada ağır eleştirilerde bulunmak yalnış olacaktır. her ne kadar eleştirilecek yönleri olsada bunlar teknik olanaklarla sınırlı olacağını düşünüyorum.