En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
TC Hasret Alessa Sağlam
8 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
14 Kasım 2021 tarihinde eklendi
Bu mükemmel gen denilen şeyi, bilimin ve teknolojinin yönlendirmesi olmadan da yaşıyoruz zaten. Bu genlerin dışa vurmuş hallerine bakarsanız iş sektöründe hangi derecede olduğunu görürsünüz. En başta modellik üzerinden para kazanmak isteyen birinin ilk önce boyuna ve kilosuna bakarlar sonra da proposiyonuna. Peki model olmak isteyip bu sınıfta olamayan kilolu kızlara bakın her yerde dışlanıp hor görülme dalga geçilme durumu söz konusu. Yani insanları sürekli bir şeylere göre sınıflandırdıkları için her şey mümkün. Aslında hem sorun yaratıyoruz hem de doğabilecek sorunları çözmeye çalışıyoruz insanların her konuda kendiyle çeliştikleri gerçeği hep içimizde bir yerlerde var. Bu filmde tam olarak bununla ilgili yakınmalarda bulunmuş
gelmiş geçmiş en iyi bilim kurgulardan . çağının ötesinde futüristik bir kurgu ve işleniş . senaryo mükemmel . Don’t Save Anything for the Swim Back geri dönüş için arkamda hiç bir şey bırakmadım . ım not leaving . maybe ı go home . belki ayrılmıyoruzdur belki eve dönüyorumdur .
Filmin atmosferi yeter be! Bence çok güzel bir dramaydı.filmin edebi yönü var,en önemlisi o,izlerken kendi kendinize sordurduğu sorular...90'lar bilim-kurgularının çok ayrı bir havası oluyor.İnsanı içine çekiyor samimi geliyor izlerken.Yine de çok beklenmedik ve senaryo devi,kurgu harikası değil sonuçta.Bir klasik olarak güzeldir.İyi seyirler.
yorumları şaşkınlıkla okudum. evet herkesin zevki farklıdır ama 1 puan verecek kadar kötü neresini gördüler acaba benim göremediğim. ha bence ben ve bu filmi sevenler başkalarının görmediği biçok şey görmüş olmalıyız. film harika bi bilim kurgu. aslında genelde bilimkurgular uzak geleceği anlatır fakat bu film yakın gelecekten bi kurgu. yavaş ilerliyor fakat sıkmıyor da. benim gibi bilimkurgu aşığı iseniz kaçırmayın. ha bir de siliniş bi sahnesi var en sonra. fimi bitirdikten sonra o sahneyi bulup muhakkak izleyin zira ben en çok o kısmı beğendim. filme puanım 8\10 iyi seyirler
10 numara filmdi. Filmin isminden tutun da her saniyesi zekayla donatılmış. Film düşünerek izletecekçilerdenseniz kaçırmayın bu filmi. Seyir zevki de mükemmel. Uma gene çok güzel.
Hele ki kader, zeka kavramları üzerine düşünmüşseniz yönetmen buraya bir ışık tutuyor biraz varoluşçuluk çerçevesinde.
Spoiler sayılmayacak bilgi de tekerlekli sandalyeli bir adam var. Hiçbir repliği boş değil, en kötü eğlendiriyor.
Kesinlikle güzeldi. Aksiyon macera yok ama yer yer gerilim dolu. Tam bu sefer bitti diyorsunuz ama tekrar umut doğuyor. Film beni etkiledi çok güzel mesajları ve replikleri vardı. "Ben sana sadece vücudumu verdim, sense bana hayallerini verdin" Bence filmin yıldızı Jude law'dı. Finalde elimde olmadan gözümden iki damla yaş akıverdi. Ayrımcılığın ne kadar kötü bişey olduğunu çok güzel anlatıyor. İzlemelisiniz dostlar...
Film başyapıt denilemez. Ama işleyiş bakımından konusu, kurgusu... açısından etkileyiciydi. İzleyiciye bir yandan karamsar bir yandan aydınlık bir gelecek göstermek istemişler. Mantık hataları vardı fakat bunlar bizi filmden soğutmaya yetmedi. Oyunculuk gayet başarılıydı. Ama ara ara verilen tepkiler anlaşılmazdı. İçinde günümüzden uzak bir gelecek konulu film işlemek zor gözüküyor. Fakat yönetmen geleceği iyi işlemiş.
Film varoluşçu bir başyapıttır. Sartre'yi ve varoluşçuluğu bilmeyen bir kişinin bu filme zaman kaybı demesi doğaldır. Burada bilimkurgu bir amaç değil bir araçtır. Filmi izlerken çağrışım yapan varoloşçu bir söylemi burada paylaşmak istiyorum. Bu bile birçok kişiye filmi anlama yönünde katkıda bulunacaktır 'Kişi korkak ya da kahraman olarak doğmaz, kişi aldığı kararlarla kendi kendini korkak ya da kahraman yapar. Kahraman ya da korkak olmak kişinin kendi elindedir.' Filmi daha iyi anlamanız için Sartre'nin Türkçede varoluşçuluk adıyla yayınlanan eserini okumanızı tavsiye ederim. Kitap kendisinin bir konuşmasından oluşuyor. Kitabı okuyun, Gattaca'yı izleyin sonra da martı:jonathan livingston'ı okuyun. Her şey açıklığa kavuşacaktır.
Yıllar sonra izlendiğinde bile etkileyiciliğinden hiçbir şey kaybetmeyecek,felsefi yönü çok güçlü bir bilimkurgu.Gösterime girdiğinde gereken ilgiyi görmemiş,zaman içinde değeri verilen ve kült mertebesine evrilmiş filmlerden.
Irkçılığın ve ayrımcılığın DNA üzerinden yapıldığı, insanların labaratuarda dnası oynanmış şekilde yaratıldığı bir dünyada normal şartlarla doğmuş bir çocuğun hayalini gerçekleştirmek için yaptıklarını ve mücadelesini anlatıyor.En başta senaryodan repliklere kadar herşey çok özgün ve başarılı, oyuncu performanslarıdan hayatı ve varoluşu sorgulayan çok başarılı bir başyapıt.Tek eksiği konunun biraz dar anlatılması ve çelişkiyi sadece iki kardeşin üzerinden göstermesi.
Gattaca 1997 The Truman Show 1998 S1m0ne 2002the terminal 2004Lord of War 2005adım adım ilerleyen bir isim andrew niccol ilginç bir kurgu güzel bir son 8/10
Truman Showun senaristi Andrew Niccol imzalı gölgede kalmış klas bilim kurgu yapımı.Geleceğin dünyasında çok katı sınıf ayrımında kendine yer bulmak için çabalayan bir gölge karakterin öyküsü zekice yazılmış bir senaryo ve başarılı oyunculuklarla işlenmiş.En muhteşem zamanlarında olan Hawke ve Thorman çok çekici ve uyumlular.Jerome rolünde çok iyi bir performans çıkaran Jude Law çıkışını müjdeliyor adeta.Gerçektende yardımcı oyuncu Jude ile başrolü oynayan Ethanın şimdiki kariyerleri herşeyi özetliyor. 20-30 sonra Blade Runner misali değerlenip klasikleşecek harika bir yapım.10/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.