Baba filmininin sinema tarihinde ne kadar önemli bir yapıt olduğunu bilerek izlememe rağmen, çok üstün ve başyapıt beklememe karşın bu beklentilerimin çok üzerinde çığır açıcı bir film serisi ortaya çıkmış. Film aslında bir sosyokültürün eserinin ortaya çıkardığı bir film ; şöyle ki Amerika kurulduğu zaman giden İtalyanlar'ın Sİcilya adasındaki mafya kültürünü nasıl sürdürdüğünü ortaya koyması bakımından olağanüstü bir film.Yani aslında bir kültürün Amerika'da uyumlu ve adapte olmasını orada yaşamını sürdürmesini dile getiren bir film. Sicilya Adası dediğimiz zaman o yüzden mafya ve Baba filmi aklınmıza mıh gibi kazınmıştır. Bu mafya filmi bizdeki gibi tek yönlü kötü adamları konu olan bir mafya değil. Bu mafyanın ahlaki ve etik kuralları olan, mantığını konuşturan, öldürmek için öldürmeyen; sadece kendine zarar veren veya ricasını yerine getirmeyince ceza kesen bir yapıda olduğunu anlatıyor. Carleone ailesinin de sıradan yaşayan ve aile kültürünü yaşatan yemek yeme, düğün, dans etme sahnelerini bolca görüyoruz ki aslında günün rutinini, sıradan insan geleneklerini yaşatan ve uygulayan mütevazı bir görünümü olmasını sağlıyor. Üst zümre bir mafya değil de güç ve dostlarının işini kolaylaştıran ve güç ağı gören bir yapısını anlatıyor. Filmin görüntü çekimlerinde turuncu renk ağırlıkta kullanılmış, meşhur Vito Carleone'nin yaralanma sahnesinde portakalları yere düşmesi, büyük oğlu Carleone'nin geçiş noktasında pusuya düşürülmesi orada portakal suyu reklamı, baba konseylerinde masada portakal olması hep birbirleriyle bağlantılı olarak görüntüsel ve çekim vurgusu olarak düşünülmüş.Bazılarına göre de ölümü çağrıştıran bir metafor. Soundtrack zaten gelmiş geçmiş en iyi film müziklerinden, filmin bile zaman zaman önüne geçecek kalitede bir müzik.Filmdeki ölüm teknikleri iple boğma, ucu kesilmiş çifte, suikast teknikleri kullanılan tekniklerin uyarlaması.Mario Puzo'nun kitabında uyarlama, yanılmıyorsam filmin senaristliği de kenidisi yapmıştır. Kitabı resmen resmederek sinema sahnesinde buluşturan kişi olması bakımından yönetmenin üstündedir bana göre. Baba filminde birçok duyguyu doruklarda yaşıyorsunuz, insanın doğasını yansıtıyor çok yönlüdür. Acımasızlık, sadakat, sevgi, ihtiras, umut... Vito Carleone rolünde oynayan Marlon Brando'ya ceket iliklenir. O nasıl bir duruş,karizma, konuşma üslubu, replikler, mimikler... Al Pacino filmin jokeri olacağını belli eden mektepli bir subayken nasıl baba oluşunu bize ilmek ilmek yaşatan büyük oyunculuğunu sergilemiş. James Caan 'de Santino Corleone rolüyle mantık ve hesap olmadan kaba kuvvetle baba olunmayacağını gösteren bir oyunculuk sergilemesi bakımından göze çarpıyorlar. İlk film için sayfalarca yorum yazılabilir ama şimdilik bu kadar olsun.