Hesabım
    Baba
    Ortalama puan
    4,8
    3072 Puanlama
    Baba hakkında görüşlerin ?

    328 Kullanıcı yorumları

    5
    207 Eleştiri
    4
    81 Eleştiri
    3
    14 Eleştiri
    2
    15 Eleştiri
    1
    6 Eleştiri
    0
    5 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Pas M
    Pas M

    11 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    14 Ağustos 2018 tarihinde eklendi
    sahneler, diyaloglar, karakterler müthiş ama film bana pek bir şey anlatmadı ya. tavsiye ederim izleyin ama bence en iyi film asla değil
    snkolas
    snkolas

    Takipçi 68 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    29 Aralık 2019 tarihinde eklendi
    Çok durağan ve sıkıcı.Bu mu başyapıt ilginç...
    Alın size başyapıt lar
    1-Yıldızlararası
    2-Marslı
    3-Yeşil Yol
    sinema
    1 ziyaretçi
    5,0
    11 Aralık 2017 tarihinde eklendi
    her ne kadar hikayesi ağır olsa da bir mafya lideri nin ne kadar tehlikede olduğunu net ve gerçek gibi anlatan nadir filmlerden olduğu için yavaş veya hızlı demeden mola vermeden sonunu merakla izlediğim ilk filmdi devam filmleri olmasa daha iyi olacaktı ama olan oldu izledikten sonra en sevdiğim filmlerden biri de bu film oldu
    Serkan D.
    Serkan D.

    6 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    14 Kasım 2017 tarihinde eklendi
    Hiç bir şey anlatmaması bu filmi insanlar için güzel kılıyor. Ama şunu söyleyebilirim film başlıyor ve aynı hiclikle bitiyor. Kral çıplak, film çok kötü..
    Yasin Ş.
    Yasin Ş.

    Takipçi 17 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Kasım 2017 tarihinde eklendi
    Mario Puzo'nun yazdığı romandan uyarlanan Suç-mafya filmlerinin babası. Başka bir film bu filmin yerini dolduramaz. Senaryonun işleyişi olsun filmi yöneteni olsun oyuncuları olsun diyaloglardaki sadeliği olsun ve tabi ki de bir tane bile boş sahnesinin olmamasıyla her şeyiyle mükemmeldi.

    Al Pacino Mike Corleone olarak ve Marlon Brando Don Vito olarak bize New York'da bir mafya ailesinin başı olarak işlerin nasıl çalıştığı ile ilgili detaylı görüntüler veriyor ve kendi işlerinin başına geçebilmek için ne kadar şansları olduğunu gösteriyor, örneğin, narkotiğin işlerine zarar vereceğini ve başka sorunlar çıkaracağını düşünerek narkotiğe girmeyi reddediyorlar. Ama diğer yandan da bunun için nasıl fedakarlık yaptıklarını gösteriyor, yaşadıkları her gün son günleri olabilir...

    Benim için filmin kalitesini, filmin içinde olan güzel şeylere odaklanmak yerine filmdeki kötü şeylere göre yargılamak çok daha kolay. Aşağı yukarı her filmde hoşlanmayacağınız bir şeyler vardır ama, şunu rahatlıkla söyleyebilirim, The Godfather'ın yerine hiç bir şeyi değişmem, hiç bir kötü tarafı yok ve gözümüze batacak kötü hiç bir şeyi yok. Bu yüzden 10/10.

    Bu film ''niye daha önce izlemedim'' dedirten filmlerin arasında. Filmde geçen tüm aktörlerin oyunculuğu birbirinden güzel. Nino Rota'nun soundtrack'i ayrıca akıllarda kalıcı, her duyduğumda filmlerden parçalar aklıma geliyor. Filmdeki kumpaslar 10/10 alabilmek için kusursuz olmalı, ve öylede, tahmin edilmekten kilometrelerce uzakta.

    Ölümlerin hemen meydana gelmesi yeterince şok edici. Çok farklı olaylar oluyor ve filmde geçen her dakika, başka bir kusursuz sahne.

    İzleyen kişi ne kadar mafya-tip film sevmiyorsa sevmesin bu filmi sonuna kadar izlemek isteyecektir, adeta izleyen kişi bir sonraki adım ne olacak diye ekrana yapışıyor. Aile, sadakât, aç gözlülük, ilişkiler ve gerçek hayat... Bu mükemmel karışım ve artistik tarzı filmi unutulmaz derecede mükemmel yapıyor.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    31 Ekim 2017 tarihinde eklendi
    HİÇ TARTIŞMASIZ SİNEMA TARİHİNİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK FİLMİ BU BAŞYAPITI YAZMAYA KALKSAK 3000 SAYFALIK KİTAP ÇIKAR BU FİLME DÜNYA ÜZERİNDE VERİLEBİLECEK BİR PUAN YOK
    mario puzo'nun yazdığı 544 sayfalık kitabın üçlemesi olan bir başyapıt italyan mafya ailesini
    anlatan kitap ve ondan uyarlanan üçleme dünya sinema tarihinde bir kült bundan binlerce yıl sonra bu zamanların mitolojisi gibi bir şeyi olacak bir eser. bu film hakkinda söylenecek söz bulunamamaktadır bence sinema tarihinin en iyi” filmi olan the godfather/baba’yı (1972) izleyin izlettirin
    sinema tarihinin kült filmlerinden , kendi türü içinde henüz üstüne çıkan başka bir film çekilmedi çekilemezde sanırım 100 yıl geçsede daha iyisinin yapılabileceğine ihtimal vermediğim bir sinema şaheseri. hem film hem de belgesel tadında özellikle efsane oyuncu marlon brando nun her repliğinde , ayağa kalkıp ceketinin düğmelerini ilikleyesi geliyor insanın.
    hele o ses tonu karşısında babaa hele elini ver öpeyim öl de ölelim, öldür de öldürelim diyesi geliyor insanın efsane ne kadar anlatsam az gelir marlon brando'nun (don vito corleone) oyunculuğu karşısında insan kendinden geçiyor, bu denli gerçekçi mi oynar insan, yaşam bir sanatçının ruhuna, başka bir yabancının ruhu olarak nasıl akar böylesine, şaşırıyorum, bir kez daha şaşırıyorum ve marlon brando'nun o eşsiz varoluşuna en derin saygılarımı gönderiyorum nur içinde yat büyük usta
    muazzam ötesi bir film.filmin aksettirdiği güç, acımasızlık, ihtiras ve sadakat temalarına daha bir çok erkeksi iç güdü eklenebilir. baba güçlüdür, aileyi ayakta tutar. film babanın gücünün ne oldugunu daha ilk sahnede yardım dilenen bir adamla seyriciye aktarır. düğün törenindeki asil duruş misafir portfoyu ve babaya gösterilen teveccüh bu gücü perçinler. aslına bakarsanız babanın kabul odası bile bunu anlatmaya yetmektedir. bu gücün devamı için bağlılık ve acımasızlık gerek şart öğelerdir. bağlılığına güven duyulmayan kişi ölmelidir o kadar acımasız bir karardır ki bu kardeş için bile delinemez. ihtiraslarla yakalanan bu büyük gücün temelinde esasen bunun gibi katı kurallar yatar. fredo tek kurşunla denizin dibine gönderilir
    DEFALARCA İZLEDİĞİM FİLMİN KİTABINI İKİ KEZ BİTİRDİM
    size reddedemeyeceğiniz bir teklif sunacağım
    tahmin edeceğiniz gibi bu söz, efsane yönetmen stanley kubrick’in tabiriyle tarihin en kült filmi “the godfather” (baba) filminin ünlü repliği
    new york’ta yaşayan güçlü bir italyan mafya ailesinin ıı. dünya savaşı arifesinde hikayesini anlatan, başrollerini marlon brando (don vito corleone), al pacino (michael corleone), robert duvall (tom hagen) ve diane keaton (kay adams)’un paylaştığı film, mario puzo’nun yazdığı, balzac’ın “her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir sözleriyle başlayan, aynı adlı romandan francis ford coppola tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
    üçlemenin ilk bölümü olan bu film, gösterime girmesiyle çok büyük ilgi görmüş, en iyi film, en iyi erkek oyuncu (marlon brando) ve en iyi uyarlama senaryo (francis ford coppola, mario puzo) dallarında oscar ödülü kazanmıştır. ne var ki brando, kendisine verilen en iyi erkek oyuncu oscar ödülü’nü abd’nin, özellikle hollywood’un kızılderililere karşı uyguladığı ayrımcılığı gerekçe göstererek reddetmiştir. üçlemenin diğer bölümleri de ilk filmin temasından kopmadan çekilmiş ve ilk bölümün gölgesinde kalmamayı başarmışlardır. özellikle ikinci bölümde don vito corleone’nin gençliğini canlandıran robert de niro’nun gösterdiği performans takdire şayandır.
    “ı believe in america” (ben amerika’ya inanıyorum) cümlesi ile başlayan film, don vito corleone’nin başında olduğu corleone ailesi’nin new york’un yeraltı işlerini yöneten diğer dört aileyle olan iktidar mücadelesini konu almaktadır. bir gün eroin üretimi ve dağıtımı yapan türk lakaplı sollozzo’nun şehre gelmesiyle aileler arasında büyük bir savaş başlar ve ıı. dünya savaşı’ndan kahraman olarak dönen ailenin en küçük oğlu michael, aile işleriyle ilgilenmek istememesine rağmen büyük abisi sonny”nin öldürülmesiyle hikayenin merkezine yerleşmek zorunda kalır.
    Güç iktidar acımasızlık ihtiras, içgüdü ve sadakat gibi birçok erkeksi tema, senaryonun içine ustalıkla serpiştirilmiştir. büyük gücün temelinde de katı ve acımasız kurallar yatar. bu yönüyle don vito corleone, gerçek olamayacak kadar derin duygular yaratır izleyende.
    filmi mafyanın yaptırdığı, yapımcı şirketin oyuncuları beğenmeyip yönetmenden çekimler başlamadan oyuncu değişikliğine gitmesini istediği, filmin yönetmenliğinin sergio leone”ye teklif edildiği, onun reddetmesiyle coppola’ya verildiği gibi söylentiler filmde ülkenin önde gelen mafya aileleri toplantıya çağrılırken chicago mafyası’nın çağrılmamasının al capone’a yapılan bir gönderme olduğu şeklindeki değerlendirmeler baba”nın manevi oğlu johnny fontane’in mafyayla bağlantıları bilinen frank sinatra’yı canlandırdığı, serinin son filminde michael’ın kızı mary olarak karşımıza çıkan francis ford coppola’nın kızı sofia coppola’nın ilk filmin final sahnesinde vaftiz edilen bebek olduğu, portakal yiyen, satın alan ya da bir yönüyle portakala bağlanan her türlü sahnenin felaketle sonuçlandığı yönünde ayrıntılar saymakla bitmez. tüm bunların yanında filmin o çok bilinen fon müziği, zaten kendi tarzının zirvesidir.
    tabiiyeti göstermek için öpülen altın yüzükler, pahalı hediyeler, kutlamaların vazgeçilmezi düğün pastaları, şaraplar, racona uygun cilalı ayakkabılar, briyantinli saçlar, fraklar, jilet gibi takım elbiseler, dinsel bağlılık göstergesi vaftiz sahneleri, kilise mumları, parlak tabutlar, latince dualar, popülarite simgesi her daim patlayan flaşlar portakal meyvesi, kabuğu, ağacı gibi imgesel göndermeler gibi bir çok ayrıntı, kendinden sonraki filmlere ilham kaynağı olmuştur.
    bütün bunların yanı sıra dostlarına yakın ol ama düşmanlarına daha da yakın ol intikam, soğuk yenildiğinde daha lezzetli olan bir yemektir finans bir silahtır politika tetiği ne zaman çekeceğine karar vermektir ailesiyle vakit geçirmeyen biri asla gerçek bir erkek olamaz ve en bilineni ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım gibi replikleri, filmin sınırlarını çoktan aşmış, toplumsal hafızamıza kazınmıştır.
    Şeref Y.
    Şeref Y.

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    14 Ekim 2017 tarihinde eklendi
    Sıcacık bir film, ben çok beğendim;
    öncelikle filme mısır yerine mendil alarak gitmenizi tavsiye ederim,
    filmde gencecik bir kızın neler yapabileceğine, değiştirebileceğine imrenerek tanık oldum..Filmdeki sosyal mesajlar ve eleştirilerde yerindeydi, Öyleki atanamayan bir öğretmenin neler yapabildiği görüldüğünde insan KPSS nin doğruluğunu sorgulamadan geçemiyor..sevgi nin gücü ve sevgiyle neler yapılabileceğinin altının çizilmeside önemliydi.. Kapitalist sistemin acı gerçeği, herzamanki gibi başarılı olanı alaşağı etme girişimde bulunan mahalle kültürü, engelli vatandaşlarımıza bakış açımız, aile içi şiddet film bütünlüğü içersinde değinilen önemli unsurlardı..Ayrıca filmin GELİBOLU da çekilmiş olması şahsım adına nostaljik bir gece geçirme me sebep olan diğer bir güzellik ti.. Filme Çetin Tekindor referansıyla gitmiş olmama rağmen diğer oyuncuları da en az onun kadar başarılı buldum..
    SONUÇ olarak filmde de görüldüğü üzere değerlerimizi hep tasadüf eseri buluyoruz ne kurum olarak nede özel sektör olarak uygun nitelikleri tespit politikamız malesef yok, ayrıca bu tür filmlerin gişe hasılatları recep ivedik türü filmlerden fazla olmadıkça gelecek nesillerden bahsetmenin ne anlamı var..
    Yusuf Ç.
    Yusuf Ç.

    Takipçi 16 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    23 Kasım 2017 tarihinde eklendi
    Film çook yavaş ilerliyor ve beni yakalayamadı.Bir türlü kaptırıp gidemedim.Sürekli kendime sabret vardır elbet birşey dedim ama 2 kez denememe rağmen filmi tamamlayamadım.
    Amir Han
    Amir Han

    Takipçi 452 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    21 Mart 2017 tarihinde eklendi
    Nihayet 5 parçaya bölerek bitirdim. Hafta sonu 3 saatli bu filmi tek seferde ikinci defa izledim. Böylesi daha iyiymiş. Efsane Marlon Brando ve veliahtı Al Pacino'nun başrollerde olduğu serinin bu ilk filmi tam bir kült. F.F. Coppola unutulmaz bir film armağan etmiş sonra ki kuşaklara. Neredeyse yarım asır önce çekilmiş ama hala ilgi odağı olabiliyor. Filmin kadrosu, replikleri ve müziği harika. Özellikle "ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım" repliği her aklıma geldikçe gülümsüyorum. Mutlaka izleyin.
    Aydin A
    Aydin A

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    24 Şubat 2017 tarihinde eklendi
    Tüm zamanların en iyi mafya filmi, çöküş,şiddet,sabır,romantizm,yükseliş temaları çok güzel kaynaştırılmış.
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 566 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    8 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    izledikten sonra bu filmin abartıldığı kanısına vardım ama kimsenin görüşleri tutmaz bana göre bir başyapıt değil
    ABRK97
    ABRK97

    Takipçi 48 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    2 Mart 2016 tarihinde eklendi
    "ONA REDEDEMEYECEĞİ BİR TEKLİF YAPACAĞIM".

    Dolu dolu 3 saatlik büyüleyici bir başyapıt
    Filmi ilk açtığınızda güzel bir Don Carleone sahnesiyle başlıyor.
    O kadar ustaca işlemişler ki 3 saatlik ve bol replikli bir film olmasına rağmen hiç sıkılmadım, sahneleri o kadar etkileyici ki donup kaldığım, hayranlıkla izlediğim, ağladığım ve tüylerimin diken diken olduğu anlar hep oldu.
    Oyunculukları usta aktörleri konuşmaya gerek yok, sadece izlediğinizde anlayabilirsiniz. Zaten Marlon Brando oscar almış bu yapıtla. Sakın erken sıkılıp filmi kapatmayın sonuna kadar izleyin çünkü bu hatayı yapan çok kişi var.
    Replikleriyle bir ders niteliği olan bu yapıtı mutlaka izleyin. 10/9
    Kubilay Ş.
    Kubilay Ş.

    11 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    31 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir başyapıt.. Sakın o düğün sahnesinden sonra kapatmayın.. Marlon Brando adeta dövmüş oyunculuğuyla :)
    sinema
    1 ziyaretçi
    5,0
    5 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    "9,2 IMDb puanı, 3 Oscar ödülü, muhteşem serinin ilk filmi, olağanüstü bir senaryo, akıl almaz oyunculuklar, tarihe geçmiş muzikler, replik ve karakterler... The Godfather, Vito Corleone ile gerçek mafya babalarına bile ilham kaynağı olmuş bir filmdir. Filmi 3 ay önce izledim ve izlemeden önce film hakkında pek çok önyargım bulunuyordu. Ancak yüksek IMDb puanı, eleştirmenlerce tarihin en iyi filmi olarak gösterilmesi ve elde ettiğim bir kaç bilgi sayesinde filmi izlemeye karar verip izledim. Açılış sahnesi bana göre sinema tarihinin en başarılı açılış sahnesi olmakla birlikte Vito Corleone karakteri bana kalırsa bu sahneyle birlikte efsaneler arasına girdi. Hele ki o doğaçlama yapılarak kedinin son anda senaryoya dahil edilmesi de bambaşka bir lezzet katıyor bu enfes filme. Genellikle mafya filmleri fazlasıyla ilgimi çekmezdi, fakat bu filmi izledikten sonra sempatim arttı bu tür filmlere. Marlon Brando o zamanlar o kadar popüler bir oyuncuymuş ki; Luca Brasi rolündeki Lenny Montana Marlon Brando ile çalışırken öyle heyecanlanır ki repliklerini unutur. Yönetmen Coppola da bu heyecanı çok doğal bulduğundan çekime müdahale etmez. Unutulan replikleri dublajla tamamlatır. Marlon Brando, bulldog gibi görünmek için deneme çekimlerinde ağzına pamuk takmıştır ve bu beğenildiğinden, Don Corleone karakterini daha karizmatik kıldığından Brando dişçisine ağızlık taktırmıştır. Al Paçino'nun da filmde olağanüstü bir performansı vardır ve filmin büyük bir kısmında kendisi rol almıştır. Coppola çekimlere öyle dikkat etmiştir ki, Sonny'nin Carlo'yu dövdüğü sahnenin çekimleri toplam 4 günde tamamlanmıştır. Film bir çok ödül kazanmış, Marlon Brando ve Al Paçino'nun oyunculukları takdir edilmiştir. Vito Corleone karakterinin dilinden düşen her kelime, sinema tarihine geçecek replikleri oluşturuyordu. Bu karakter o kadar karizmatik bir karakterdi ki, yüzünü kaşıma şekli bile olay olmuş ve bir çok mafya babasının bu şekilde davranmasına neden olmuştu. İlk filmin çekimi tamamlanmadan beklentiler o kadar yüksekmiş ki ikinci filmin planları yapılıyormuş. Filmle ilgili ilginç bilgilerden bir tanesi de; Genç Sylvester Stallone, Carlo Rizzi rolü için seçmelere katılmış ama reddedilmiştir. Bunun gibi birçok filme kabul edilmeyen İtalyan asıllı aktör kendi senaryolarını yazmaya başlamış, Rocky filmiyle dünya çapında ün kazanmıştır. Al Pacino canlandırdığı Michael Corleone karakteriyle 35 bin dolar kazanmış, serinin devam filminde ise ücretini 600 bin dolara çıkarmıştır. The Godfather bereketli bir film olmuştur çünkü pek çok ödül, pek çok adaylık ve gelecek filmlere ilham kaynağı olmuştur. Filmde ki karakterler ve replikler o kadar çok seviliyormuş ki, CIA kayıtlarına göre gerçek mafya babaları Don Corleone gibi davranıp, Don Corleone'nin repliklerini kullanırmış. "Ona reddedemeyeceği bir teklifte bulunacağım" repliği gibi. Kült at kafası sahnesinin provalarında maket, çekimlerinde ise civardaki köpek yemi fabrikasından gerçek at kafası alınıp kullanılmıştır. Sahne gerçekçi olsun diye John Marley'e haber verilmemiş, aktör de gerçekten çığlık atmıştır. Bu yüzden film zamanında hayvanseverler tarafından protesto edilmiştir. Ne ilginçtir ki The Godfather 2 filminde Vito Corleone'yi canlandırmasıyla en iyi oyunculuk performanslarından birisini sergileyen Robert De Niro, Sonny Corleone rolü için seçmelere katılmış ancak kabul edilmemiştir. Filmde Michael zeki, soğukkanlı ve tedbirli olmasıyla bilinirken diğer kardeşleri Sonny fevri, Fredo saf, Hagen ise bilgili ve tecrübe sahibidir. Sonny'nin fevriliği, Fredo'nun saflığı izleyenlerin bildiği gibi çok büyük belalar açmıştır başlarına. Ancak Hagen, Michael ile birlikte ailenin varislerinden birisi olmuş ve Michael'ın en güvendiği kişi konumuna girmiştir. Başarı üstüne başarı kazanan bu tarihi filmin ikinci filmi bir çok ünlü sitelerce tarihin en iyi devam filmi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca filmin bir sahnesi vardır ki, meşhur "vaftiz cinayetleri" olarak bilinir ve gerilimin bu derece arttığını daha önce hiç bir filmde görmedim korku filmleri de dahil. Son sahnesi ise, ikinci filmin olacağının sinyalini veriyor gibiydi. Gelecek nesilin tek dert ve amacı gişe hasılatı olan filmlere kafa yoracağı ve böyle bir filmden kendini mahrum edeceği acı bir gerçek olsa da, bu filmin bize bir miras olarak kaldığı ve bu mirası yaymamız gerektiği de mutluluk verici bir gerçek. Bu film aslında bir aile dramıdır, çünkü konu Vito Corleone ve herşeyden çok önem verdiği "aile kavramı"dır. Bence filmde Don Corleone'nin karısına biraz daha fazla yer verilebilirdi, çünkü nede olsa bu ailenin oluşmasını sağlayan ve Don Corleone'nin en zor günlerinde yanında olan kişiydi kendisi. Ancak bu boşluğun yeri Michael ve Kay aşkıyla dolduruldu diyebilirim, fakat Apollonia gerçeği de var. Film her yönüyle seyirciyi sanki film değilde gerçek bir hikayeyi izliyormuş gibi etkiliyor."
    Ahmet Gök
    Ahmet Gök

    8 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    27 Aralık 2015 tarihinde eklendi
    Kesinlikle bir başyapıt..

    Tahminlerimin ötesinde harika bir filmmiş..

    Kulağa küpe olacak birçok replik var..

    En az iki kere izlenmeli..

    Dostum bu film bir harika ..
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top