Senaryosunu, Chris Bertolini'nin yazdığı ve Jonathan Liebesman'ın yönetmen koltuğunda oturduğu "Battle: Los Angeles"; insanların sürüp gitmekte olan mevcut hayatlarını tahrip eden yıkıcı savaş manzaraları eşliğindeki, aksiyon dozunun bir hayli yüksek olduğu bir bilim - kurgu olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 70 milyon dolarlık bir bütçe ile yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra, zorluk derecesi yüksek sahnelerinde; koordinatörlüğünü Joey Box'ın üstlendiği dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen ve brüt 211.8 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşıldığı bilgisine ek olarak vizyona girdiği yıl, sinema salonunda ilgiyle izlediğimiz bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
- 12 Ağustos 2011 -
TV'de yayına sokulan "Son Dakika / Flaş" haberlerine göre, Pasifik saatiyle 14:46'da; dünya çapındaki 12 sahil kentine, kimliği belirsiz kişilerce bir saldırı başlatılmıştır...
Göründüğü kadarıyla da bu beklenmedik saldırı, büyük bir askeri işgale dönüşmüş olup New York kentinde ciddi kayıplar yaşanmaktadır...
Askeri kaynaklar, karşı savunma hattının Boston'da kurulduğunu vurgularlarken; saat 13:15 itibarıyla San Francisco ve San Diego ile de tüm bağlantılar kesilmiştir...
***
- Düşmanla temastan 24 saat önce -
- Pendleton Kampı, San Onofre Askeri Plajı -
Sabah sporunu tamamlayan Astsubay Üstçavuş Michael Nantz (Aaron Eckhart); radyosundan, ertesi sabah San Francisco Donanma Üssü'nün bulunduğu bölgeye, bir meteor yağışının beklendiğine dair haberin verildiği kendi özel aracıyla, Pedleton Kampındaki Deniz Üssü'ne giriş yapmaktadır...
Zira emeklilik için yaptığı başvurunun sonucunu öğrenmek amacıyla Çavuş John Roy (Joe Chrest) ile bir görüşme yapacaktır...
***
- 11 Ağustos 2011 -
Onbaşı Nick Stavrou (Gino Anthony Pesi) ve nişanlısı Cherise (Brandi Gerard) ile evlilik hazırlığındaki Onbaşı Kevin Harris (Ne-Yo); beklenen meteor yağmuruna ilişkin TV haberlerine de kulak kabartarak, Cherise'in düğün çiçeklerini seçmekte olduğu mekanda, ayak üstü sohbet etmektedirler...
***
Aynı esnada, "Doktor" lakaplı Sıhhiye Eri Jibril Adukwu (Adetokumboh M'Cormack), Skype üzerinden kız kardeşiyle (Nzinga Blake) görüşürken; aniden çıkıp gelen Kıdemli Onbaşı Richard Guerrero (Neil Brown Jr.), mevzuya maydanoz olur...
Psikolog Dr. L. Boyd'a (David Jensen) muayene olan Kıdemli Onbaşı Peter Kerns (Jim Parrack), kendini daha iyi hissettiğini ve o nedenle de birliğine dönmek istediğini ifade etse de; Doktor, "Haftaya yeniden görüşelim" diyerek kestirip atar...
***
Aynı gün içinde...
Kıdemli Onbaşı Jason Lockett (Cory Hardrict) ise, kardeşinin mezarını ziyaret etmektedir...
***
Ertesi sabah...
Şu ana kadar tanıttığımız askeri karakterlerin başı çektiği müfrezenin komutanı olan Teğmen William Martinez (Ramon Rodriguez); yeni tayin edildiği üs deki görev yerine gitmesi için hamile karısı Kathy'ce (Beth Keener), erkenden uyandırılarak yolcu edilmiştir...
Ve...
Nihayet NASA tarafından, gökten dünyaya yağmakta olan aynı geometrik yapı ve büyüklükteki cisimlerin meteor olmadıkları da anlaşılmıştır...
Artık bu, farklı bir gezegenden gelen yaratıklar ile insanlar arasındaki bir uzay savaşıdır ve Pedleton Kampındaki deniz piyadelerini taşıyan bütün helikopterler, Santa Monica Havaalanı'ndaki İleri Harekat Üssü'ne doğru havalanırlar...
***
Hava kuvvetleri, görünürde her hangi bir hava gücüne sahip değillermiş gibi duran uzaylı saldırganları, havadan vurarak imha etmeyi planlarken; otomatik silahlarla ilerleyecek olan Teğmen Martinez'in müfrezesinin görevi de, söz konusu bombardıman öncesinde Venice ve Amarosa'daki sivilleri tahliye ederek kurtarmak olacaktır...
Önlerinde de sadece üç saatleri bulunmaktadır...
Aldıkları emir çok açıktır:
İnsan olmayan herşeye ateş açılacak ve tahliye işlemi tamamlanacaktır...
Yoksa hava kuvvetleri, bölgede insan bulunup bulunmadığına aldırmaksızın bombardımana başlayacaktır...
***
Çok geçmez...
Kendilerine verilen sürenin bitimine 2 saat 47 dakika kala Martinez'in ekibi; neredeyse tüm sivillerin, panik halinde oraya buraya koşuşturdukları, Lincoln Bulvarı'ndaki Deniz Savunma Hattı'na varır...
Yerlerin cesetlerle dolu olduğu sokaklarda, görüş mesafesi de oldukça düşmüş olup siperlerindeki uzaylılar; açık hedef oluşturan denizcilere yönelir olarak yaylım ateşi açmışlardır...
Yani deneyimsiz genç komutan Martinez'in acemiliği sebebiyle tuzağa düşmüşler ve askerlerinden dört kişi de, hayatlarını pisipisine kaybetmiştir...
Üstelik uzaylıların, ordu helikopterlerini kuş misali avlayarak düşürebilecek nitelikteki bir hava gücüne sahip olduğu da ortaya çıkmıştır...
Dakika 35..
Geride sizleri; yurt dışındaki çoğu eleştirmence "Black Hawk Down"ın (2001) yaratıklı bir versiyonu olarak değerlendirilen bu filmin, 81 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Bitirmeden, henüz izlememiş olan sinemaseverlere; filmi, son derece gereksiz bir biçimde yerden yere vuran olumsuz yorum ve verilen düşük puanlara aldırmamalarını da önerelim...
Çünkü anlatıların gerçeklerle örtüşüp örtüşmeyeceğine pek aldırmayan türün hayranlarını, kesinlikle tatmin edecektir...
uzaylılar dünyayı basar ve kahraman abd askeri şehirlerini kurtarır. Klasik konu. Film olarak bakarsak sürükleyicilik inandırıcılık kurgu seneryo başarılı. Oyunculukta iyi.. Aksiyon uzaylı savaş filmi sevenler bence kaçırmasın 10 / 90
Filmin konusu ilgi çekici, oyunculuklar takdire şayandır. İzlenmesi gereken Bilim-Kurgu filmler arasında yerini alabilir. İzlemek isteyenlere tavsiye ederim.
Açıkcası film'i izlerken Rahatsız edici çekimlerini ve klişe İstila senaryosunu hiç beğenmedim, İstila konusunun işlendiği filmler hep ilgimi çekmiştir ama bu film'e ısınamadım bir türlü. Ayrıca efektleri günümüz şartlarına göre daha iyi olabilirdi. Lakin film'i izlemeden önce önyargısız bir şekilde yaklaşmıştım, izledikten sonra ise Beklentilerimin altında kalan ve beni hayal kırıklığına uğratan bir film olduğunu gördüm.. Ama yine de, bol aksiyonlu sahneleriyle ve gerçekçi oyunculuklarıyla kendini sonuna kadar soluksuz izletmeyi başardı. Aaron Eckhart'ı Kara Şovalye'den sonra, bu filmde de görmek iyi oldu benim için. Lafı uzatmadan; İstila konulu filmleri seviyorsanız, bu film'e göz atmanız tavsiye olunur.. Ayrıca, eğer film'i sevdiyseniz ve tarzınıza uygun ise; Film'i izledikten sonra, Aynı yıl yapılmış ve Konamı yapımı olan Video oyununu da oynayabilirsiniz.. iyi seyirler...
Bu yıl en çok beklediğim ve sizinle paylaştığım Bilim-Kurgu filmleri içinde yerini alan Battle: L.A yılın ilk hayal kırıklığı olarak tarihteki yerini aldı!..
Buram buram militarizm ve milliyetçilik kokan bu pespaye filmi ciddiye alıp,şurası şöyle,burası böyle diye incelemeye bile gerek yok.Ancak sinirlerine hakim olanlar filmin sonunu getirebilir.
Film için ne iyi ne de kötü yorum yapılabilir uzaylı istilası daha önce buna benzer çok film yapıldı. Herşeye rağmen bol aksiyon sahnelerinin olduğu sürükleyici bir film normal şartlarda Puanım 6
Hollywood yüzünden dünyanın yakından tanıdığı bizim kafasız beceriksiz korkak marienların(amerikanın medarı iftiharı denizcileri) kahramanlık! destanlarını anlatan aşırı milliyetçi, abartılı, kötü efekli bir klişe yumağı.Bir kaç ay önce skyline izleyince daha kötüsü nasıl yapılır diye sormuştum Jonathan Liebesman dev bütçeyle tanınmış oyuncularla çok daha kötüsünü çekmiş Tebrik ederim!
1.Sınıf bir film olmadığı kesin ama skylinela karşılaştırırsak ondan çok daha iyi olduğu da kesin.Tipik bir amerikan ordu filmi.Düşman değişiyor ama sonuç değişmiyor.Vakit geçirmek için izlenebilir ama izlemezseniz daha iyi vakit geçirirsiniz...6/10
senaryosu kompozisyon dersinde yazılmış kadar basit, alışılmış, klişe dolu... Göze sokulan canı sıkan bunaltan amerikan coni propagandası.. Tahmin edilebilirden de öte ezberlenmiş kurgu.. Afişine ve fragmanına aldanılan ve boşa harcanan 2 saat..
bilimkurgu ve özellikle uzaylı filmlerinin bir hayranı olarak sonunu zor getirdiğim bir film. bence skyline bile bu filmden daha iyiydi. en azından sonu filmi kurtarmıştı. bu filmde senaryo falan hiç bir şey yok sıradan bir film savaş filmi o kadar.
Sıradan gayet sıradan.Amerikanın bitmek tükenmek bilmeyen, bilinmeyen uzaylı istilalarının tekdüze örneklerinden biri daha sinemalarımızda.Seyretmekten sıkılmadıysanız tam size göre!
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.