Bazı filmlerin can alıcı sahneleri vardır. O sahne geldiğinde filmde hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Sizi beyninden vurulmuşa çevirir. Bu filmi tanımlamak gerekirse, çaresizlik ve hayatın acımasızlığının kesiştiği noktada bir dostluk ve fedakarlık hikayesi demek doğru olur. Hayatınızdaki kürtajla ilgili algıyı tamamen değiştireceğine inandığım bir başyapıt. Farklı bir sinema tekniği ile çekilmesi de filmi ilginç kılmış.
IMBD ve metascore puanları bence biraz abartılı fakat benim gibi avrupa sinemasına ilgi duyanlar için zaman kaybı değ "kürtaj yasağı" etrafında dönüyor,film genel olarak aynı mekanlarda ve aynı oyuncularla geçiyor fakat oyunculukların doğallığı ve gerçekçiliği filmin ağırlığını kurtarmış,ben özellikle Anamaria Marinca'nın oyunculuğu çok beğ genel olarak ağır işleyen bir film yani izlemeden önce sakın sürükleyici bir film beklemeyin genel olarak ağır ve tedirgin edici bir film fakat özellikle sonlara doğru heyecanlanıyor ve izleyeni bazı sekansları bence gereğinden fazla uzun tutulmuş yani gereksiz yere sahne süreleri fazla fazla uzatılmış.Oyunculuk dışında filmin en dikkat çekici özelliği bence sinir bozucu bir film olması özellikle yemek sahnesi ve kürtaj için gelen adam gerçekten sinir bozucu hatta yemek sahnesinde artık ben bağıracaktım yeter artık diye yani film sinir bozuculuk bakımından başarılı.Filmin sonlarını da gerilerek ve heyecanlanarak izlediğimi sö yönetmenliği ve görüntü yönetmenliği gayet başarılı.Son olarak ağır ve herkese hitap etmeyen fakat avrupa sineması meraklıları için tavsiye edebileceğim bir film.
Sanki gerçek hayattan alınıp gözlerimizin önüne koyulmuş bir parça. Konuşmalar o kadar gerçekçi ki oyunculuklar ile birleşince filmi tam bir başyapıt yapıyor. Karakterlerin içinde bulunduğu durumun çıkmazlığı, umutsuzluğu yüzlerindeki ifadeden okunuyor. Filmde müzik kullanılmamasının yarattığı bir sessizlik var baştan itibaren soğuk bir hava gibi çöküyor filmin üzerine. Kürtaj yasağının yarattığı yeni bir çare, kurtuluş arayıcılığı sonuçta iki kızın içine düştüğü psikolojik durum izlerken size çok iyi geçiyor.
Başlıca filmi tanımlayan iki kelime var bana kalırsa; "gerçeklik" ve "çarpıcılık". Aslında ikincisi, ilkinin bir devamı konumunda. Zor durumda kalan, çaresiz genç kadınların bir günlerine tanık oluyoruz. Yönetmen Romanya'yı filmin ruhuna uygun olarak tanıtıyor. İç boğucu, kokuşmuş, tehlikeli sokaklar. Karakterlerimiz de pek masum değil aslında, her ne kadar öyle görünüyor olsalar bile. Filmin genel olarak feminist bir havası olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla sanırım. Bu nedenle de kadınların yaptıkları hatalar biraz daha arka planda. Hayata karşı güçlü bir şekilde ayakta kalmaya, direnmeye çalışan öğrencileri anlatan filmde, beğenmediğim bazı noktalar da vardı. Bana "mantık hatası" olarak gelen ve filmin geneline baktığımızda inandırıcılığı biraz güçsüz kalan bazı sahneler. Ama akış içerisinde ve kurgunun sürükleyiciliği arasında rahatsız etmiyor diyebilirim. Önemli festivallerden önemli başarılar kazanmış bir film, ve izlenmeyi hak ediyor. Ancak ağır bir konu ile ve moral bozucu bir gerçeklikle karşılaşacağınıza önceden hazırlamanız gerekiyor kendinizi.
Film, 80lerin sonunda Romanya'da geçiyor. Üniversite ögrencisi, ayni zamanda oda arkadasi olan iki arkadastan Gabita hamile kaldiktan sonra yasal olmayan yollardan kürtaj yaptirmaya karar veriyor. Kürtaj kararinin ardindan iki arkadasin baslarina gelenler, yer yer sikici diyaloglarla anlatiliyor. Film genel olarak kendini pür dikkat izlettiriyor, çünkü acaba simdi ne olacak dedirten ayrintilar var filmde. Fakat bu ayrintilar ve bir sürü soru cevapsiz birakilarak, film pat diye bitirilmis. Sanirim, biraz da izleyicinin hayalgücüne birakilmis bazi seyler (biçak ve kimlik gibi). Güzel konu, karanlik bir atmosfer, ortalama oyunculuklar, ve iyi baglanamamis son.
Cristian mungiu sade ve sert bir anlatımla izleyiciye filmin atmosferini hissettiriyor daha ilk sahneden.. bu anlamda sinema dili çok iyi.. fakat daha "duygulu" olmalıydı.. özellikle kürtaj yaptıran karakter açısından fazlasıyla "ruhsuz" bir anlatıma sahip film.. bu da elbette bilerek seçilmiş bir durum.. karakterin vurdumduymazlığı, boşvermişliği, bencilliği anlatılmak istenmiş.. ama yönetmen aşırıya kaçmış bence bu anlamda.. diğer yandan filmin asıl karakterinin hikayesi oldukça etkili anlatılıyor.. sevgilisi ile olan durumu, ailesinin önyargıları, aslında birbirlerine uygun olmadıkları ve hatta birbirlerini tanıyamadıkları çok iyi işlenmiş.. ayrıca arkadaşı için yaptığı fedakarlık ve üzerinde bıraktığı etki de iyi anlatılmış.. ve final.. son derece basit ve fazlasıyla "vurdumduymaz" bir tavır.. bu kadar da olmamalıydı diyor insan ister istemez.. sonuç olarak filmin ana karakterinin hikayesi etkili ve yönetmenin atmosferi hissettirebilmesi hoş.. fakat diğer karakterdeki yetersiz anlatım ve etkisiz finalden dolayı çok iyi bir film değil.. altın palmiye alması ve o yılın avrupanın en iyi filmi seçilmesi bence çok abartılı sonuçlar.. iyi film tabiki ama çok iyi değil.. 7/10
gayet başarılı bir film. uzun zaman sonra izleme fırsatım oldu. senaryo gerçekten iyi işlenmiş, oyunculuk oldukça başarılı, aktüel çekimler ve uzun planlar diyaloglarla iyi bir uyum sağlamış. Gerilim filme başka bir hava katıyor, aslında daha farklı ve iyi bir final düşünülerbilirdi yani final biraz sade kalmış. ama kesinlikle izlenilesi bir film...
Kamera açıları iyiydi, oyunculuklar iyiydi..Saygım sonsuz ancak filmi sevmedim, sıkıcıydı, yönetmen de sanırım sıkmak istedi seyirciyi amacı buydu belki de..
inanmıyorum.. bu filme bu puan.. avrupa sinemasına bayılıyorum.. bu gerçekçiliği asla hollywood da bulamazsınız. çekimlere aşık oldum bu filmde.. açıları o kadar iyi tutturmuş ki yönetmen.. başroldeki Anamaria Marinca gerek oyunculuğu gerekse fiziksel özellikleriyle rolün gereksinimlerini tam karşılamış.. siyah saçlı kızı bi an todo sabre mi madre de aynı hamile kadın rolündeki penelope ile karşılaştırdım.. neredeyse penelope ile yarışabilecek bir oyunculuk.. filmin yemek sahnesinden 2 puanı kırıyorum sanki yemekteyiz programı gibi masanın bir yanı boş diğer yanına sıralanmış millet.. tamam yönetmen amcam orda bizim kendimizi saışın kızın yerine koymamızı istemiş onun ne kadar sıkıldığını anlamamızı istemiş ama gereksiz uzatmış.. karanlık sokaklarda dolaşma sahnesinde ise acayip gerildim.. başarılı çekim açıları hoop noluyoz lan dedirtti.. rec filminde vardı en son bu çekim tekniği.. sözün özü.. dram-gerilim tarzı bir film tercih ediyorsanız.. ve filmlerinde kadın pisikolojisi işleyen almodovar amcamın bu huyu nedeniyle ona hayransanız.. kürtaj olan/olacak/olanı izleyen kadın pisikolojilerinin mükemmel anlatıldığı bu filmi izleyin..memnun kalıcaksınız.. 8/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.