Hayatın tıpkı birbirine dolaşmış bir ip yumağı gibi olduğunu anlatan harika bir yapım. Bazılarının kör düğümü çözülüyor, bazıları ise kesilip kopuyor. Oyunculuk performansları ve senaryosu göz dolduruyor. Tuncel Kurtiz ve Nurgül Yeşilçay en iyi performanslarını sergiliyor sanki. Başka hayatların içinden geçiyoruz, farklı yaşamların. Hiçbir şeyin dışarıdan bakıldığı gibi görülmeyen yüzlerin, iç içe doldurulmuş hikayelerin, kesişen kader yollarının, dostlukların, ailelerin ortasından yürüyoruz. Filmde ilgi çekici bir diğer nokta ise Türk-Alman ilişkileri. İnsanların toplum içinde Türkçe selamlaşmaktan utanması, Almanların Türklerin kültürlerini, yasalarını, sahip oldukları hayat şartlarını ve haklarını görünce küçümsemesi, kabullenmemesi. Bütün evini, dostlarını, işini bırakıp başka bir ülkede yeni bir hayat kurmak. Yaşamın kıyısında çok doğru bir ad olmuş film için. Yaşamın uç noktalarında yaşayan karakterler var filmde kimisi sınırda hayat mücadelesi veriyor kimisi aşağıya yuvarlanıp ölüyor. Hiç sıkılmadan kendini izleten, etkileyen nadir filmlerden. Türk yönetmenler arasında çok başarılı bir yere sahip olan Fatih Akın'ın en iyi filmi bana göre. Pulp Fiction tarzı, her karakterin ayrı hikayesi anlatılıyor, film ilerledikçe kesişmeler, çakışmalar oluyor. Harika bir film. İzlemeye değerde artar bile.