Hesabım
    Ölümcül Oyunlar
    Ortalama puan
    3,7
    231 Puanlama
    Ölümcül Oyunlar hakkında görüşlerin ?

    43 Kullanıcı yorumları

    5
    7 Eleştiri
    4
    17 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    9 Eleştiri
    1
    3 Eleştiri
    0
    3 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    BucketGates
    BucketGates

    14 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    30 Mart 2024 tarihinde eklendi
    Bucket: Hayatımda seyrettiğim açık ara ennnnnnnnnnn kötü film ve tahtından edilmesi imkansız gibi gözüküyor. İnanılmaz rahatsız edici ama bu rahatsız edicilikten artı olarak bahsedemiyorum, garip bir rahatsız edicilik. Beğendiğini iddia eden kimsenin samimiyetine inanmıyorum çünkü bu film beğenilmek için yapılmış gibi değil. Aksine bu filmin asıl vermek istediğini alan ender insanlardan olduğumu düşünüyorum çünkü bittikten sonra saatlerce küfredip boş boş duvara baktım. Yönetmenin de amacının bu olduğunu kabul edersek bu anlamda başarılı bir film olabilir ama bunu da bir başarı olarak görmüyorum hiç bir klişeye başvurmayacağım diye yırtınırsan herkes bu kadar rahatsız edici ve boş bir film yapabilir. Hahahaha gatesssssssss söz sende
    Gates: İviyattt.
    Yusufinci
    Yusufinci

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    12 Mart 2022 tarihinde eklendi
    Nedensiz şiddet.Tıpkı hayatın öngörülemezliği,neden ve sonuç bağlantısından özgeliği gibi.Pozitif duygu katarsisi yok.Yok canım bu kadarı da olamaz demeyin.Olur.Nedensiz psikopatoloji.İste öyle...
    Oğuzhan Mert E.
    Oğuzhan Mert E.

    11 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    5 Mart 2022 tarihinde eklendi
    Buz gibi bir Michael Hanke filmi...
    Yolunda giden, mutlu hayatları bir şekilde rahatsız edip, korku dolu anlar yaşamalarına sebebiyet veriyor.
    İnsanın kayıtsızlığı, her şeyi oyun olarak gören iki ruh hastasının mutlu bir aileye yaşattığı 12 saat...

    İzlenmeli...
    patoshik
    patoshik

    Takipçi 58 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    29 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    Oyunculuk kurgu fena değildi. Ben daha çok dördüncü duvarı yıktığını düşündüğüm için izledim ama alakası yoktu, kendimi filmin içinde bulamadım.. Şişkonun oyunculuğu güzeldi psikopatlığını bana hissettirdi. Şortlu eleman sinirlerinizi zıplatabilir. Çocuğun oyunculuğu vasatın altındaydı daha iyi oynasa film biraz daha farklı olabilirmiş.
    BABA S.
    BABA S.

    Takipçi 94 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Film bana Nocturnal Animals'ın giriş sahnesini hatırlattı,aslında Nocturnal Animals bu filmden esinlenmiş demek daha doğru gibi.Aynı şekilde gerim gerim gerildim.Filmin bir noktasına kadar güzel geçiyorken bu hikayeyi bir döngüye sokmak için yaşanan travmadan sonra aynı 2 psikopat karakterin yeniden kullanılması filmin duygusal bütünlüğünü bozmuştu bence.Ailenin kalanı için çok daha travmatik bir son bekliyordum bu filmden.Ama bir yandan da filmin sonlarında yaşanan "Gerçeküstü"olaylar tam da istendiği gibi filmin ayrı bir evreni olmasını sağlamış.Bir göl çevresi ayrı bir dünya,bambaşka bir evren ve baştan beri bu hikayenin ana karakterleri olan ikili bu hikayenin olmazsa olmazı.Aslında film son sahnesiyle bize bunun tek final olmadığını gayet açık söylüyor.Paul'un da değindiği gibi neyin
    gerçek neyin gerçekdışı olduğunu ne belirler? Bu gerçekten tek finalimiz miydi? Şiddettin anlamsız doğası ve şiddeti gerçek yapan nedir? İyi seyirler...
    Mediirs
    Mediirs

    Takipçi 23 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Ağustos 2020 tarihinde eklendi
    Bir saat önce izledim filmi hala gülüyorum :) Haneke bütün film boyunca seyirciyle dalga geçiyor. Biraz bakış açınızı değiştirerek mevzuyu anlayabilirsiniz. Film gerçekten çok sağlam bir gerilim filmi ancak biraz filmden uzaklaşıp olaylara bakarsanız gerçekten sizinle dalga geçildiğini anlayabilirsiniz. Bir sonraki sahne şöyle olacak dediğiniz herhangi bir sahne öyle olmayacak. Olmuyor :) Olmadıkça gülüyorsunuz çünkü şu zamana kadar izlediğiniz film klişeleri vardır ya biri olmazsa biri olur hani. Hiçbiri olmuyor arkadaşlar haha:) İzleyin. Süper bir gerilim filmi.
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 462 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    9 Haziran 2020 tarihinde eklendi
    Çok daha ağır psikoloji filmleri ( bir sırp filmi, cannibal holocaust, sodomun 120 günü vs.) izlediğim için diğer herkeste bıraktığı etkiyi bende bırakmadı. Bu kadar kan ve şiddete ne gerek vardı gibi bir çok yoruma denk geldim fakat ben pek bi kan vahşet falan görmedim. Yani bana garip gelen bi durum yoktu ortada. Diyeceğim şu ki en başta ve sonlara doğru çalan müziği benim gibi kulaklıkla dinleyenlere selam olsun Allah belalarını vermiş çünkü! İzlemeyin filmi güzel değil.
    martinscorsese
    martinscorsese

    Takipçi 125 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    22 Ekim 2017 tarihinde eklendi
    İnsanı geren bir film, baş psikopat karakter gerçekçiliği kırmak için ara ara seyirciyle konuşuyor ama yine de o özdeşleşmeden kurtulamıyorsunuz. Filmde dalıp kötülere saldırasınız geliyor. Steril güvenli burjuva hayatının yanılsamasını gösteriyor. Akılda kalıcı iyi bir film.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    5 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    Haneke’nin en derin şiddeti: Funny Games 10 /10

    İnsanın kötücülüğünün kronik olduğu ön kabulüyle film yapan bir yönetmen Michael Haneke.. İnsanın sinirlerini bozabilen bir film, bu nedenle bu başyapıtında “sebepsiz şiddet”i odak noktasına alması hiç şaşırtıcı değil. Funny Games benim Haneke ile ilk tanışmamdı. Bilgisayarın başından sinirle kalkmış, n'apacağımı şaşırmıştım, algılayamamıştım daha.. Sonra da unuttum filmi ve bir hafta sonra kafama bir şey düşmüştü sanki. Sokakta yürüyemiyor, insanlarla konuşamıyordum. her şey beni dayanılmaz korkutuyordu. İşte bütün bunların ardından Haneke'ye sımsıkı sarıldım. Filmde şiddet o kadar kesin ki, kader yalnızca kötü şeyler olmak üzere olduğu zaman gerçektir sanki. Duygusal hasar yaratma ihtimali taşıyan müthiş bir Haneke filmidir Funny Games.. Final sahnesi için bile izlenilesi bir yapımdır.. Müziklerin kullanımı oyuncuların performansı mükemmel kötü oynayan tek bir oyuncu yok. Heyecanı, gerilimi ve dramı çok iyi harmanlanmış bir Haneke filmi

    Haneke’yi bu filmle tanıdığımı ve kopmaz bağlarla bağlandığımı itiraf edeyim ta en baştan. ‘Rahatsızlık’ hissiyatını en derinden yaşatan yönetmen sonrasında fiziksel şiddetini duygusal bastırılmışlık ve bilinmezlik zırhı kuşanmış olaylara ve kişilere yönelttiyse de benim aklımın köşesinde hep Funny Games / Ölümcül Oyunlar kaldı. Çünkü sizi kuşatan bir şiddetle, şiddete maruz kalan aile gibi sıkışıp kalıyor ama yine de içinizi kemiren iki duygudan da kaçıp gitmek istiyorsunuz.

    Evi basan iki gözü dönmüş psikopatın yanında değilsiniz elbette ama denize nazır evlerinde, her türlü olanakla kuşatışmış üç kişilik çekirdek aile modelinin de yanından geçmiyorsunuz pek! Filmin dürtüsü de burada başlıyor. Film boyunca dürtülen, sinirleri uygulanan psikolojik şiddet sonucu yıpranan seyirci de izlediği şeyin ağırlığı altında eziliyor! Böyle bir şeyi izlettiği için Haneke’den nefret ediyor aynı zamanda bağlanıyorsunuz, benim gibi ‘hayatımın yönetmenlerin biri’ ilan ediyorsunuz.

    Avustralyalı yönetmen modern, tatminsiz ve bu yüzden abu subuk istekleri olan, kimi zaman kendine zarar veren, kimi zaman dışarıdan bir etkiyle zarar gören insanların dünyasını kurcalar! Funny Games’le ‘size huzursuz seyirler dilerim’ diyerek hepimizi arsız bir izleyici yerine koyar ve neden orada olduğumuzu sorgulamamızı ister ve ne kadar etkileneceğimizi! Tabii seyirciye sunacağı malzemenin onu tatmin etmesini de ister fazlaca. Örneğin filmde şiddete maruz kalacaklarını anlayan aile babası Georg’u ağzından dökülen ‘bırak ne yapmak istiyorlarsa yapsınlar, daha çabuk kurtuluruz’ cümlesiyle, şiddet tarafı Paul’un ağzından dökülen ‘hiç de cesurca bir davranış değil. uzun metraj için yetmez. (bize döner) Yeter mi? Mantıklı bir gelişmeyle gerçek bir son istiyorsunuz değil mi?’ lafı adeta birbiriyle pis bir kapışma yaşar filmde ve film bizi alışageldik sona doğru yavaşça yuvarlar!

    1997 yılında filmi izlerken Yedinci Kıta ve Benny’s Video filmlerini izlememiştim. O yüzden Funny Games’ten tam da yönetmenin bizden beklediği ilgiyi aldım. Huzursuzluğun huzurunu!

    Son yıllarda çizgisini gizeme ve bilinmezliğe, gerçeğin çıkış noktasını tek elden çoklu ellere yayan Haneke aslında değişen dünya düzeniyle birlikte değişen bakış açılarımızı da sorguluyor. Şiddet onun için hiçbir zaman demode olmuyor ama şiddetin biçimleri ve yansımaları konusunda değişime ihtiyaç duyuyor.

    Tabii bir yandan da eski yöntem şiddeti aba altından göstermeden edemiyor. O yüzden on yıl sonra bir de Hollywood kalıplarında çekti Funny Games’i… Kendi adıma ilkindeki soğukluğa daha fazla aşinayım. Çekirdek ailenin teker teker çitlenen bireyleriyle birlikte biz de film bittikten sonra sonsuz huzuru buluyor gibiyiz. On yıl sonra gelen yeniden çekim bizi fazla germediği gibi istediğimiz huzura da erdiremiyor. Ama bu ilkini izlemeyenler için bir nimet kıvamında.

    Funny Games kahramanlarına yüklediği anlamsız rahatlıkla ve tabii bir nevi kostüm sıfatıyla benzeşen kıyafetleriyle Otomatik Portakal’ı andırır ki onun şanssızlığı daha erken bir tarihte çekilmiş olması ve bu yüzden bir süre yasaklı kalmasıdır. Tabii onun arkasında ‘kafalar güzel’ durumu da vardır. Funny Games’teki net kafalar o yüzden bir amaç sunmaktadır ki seyirci pinpon topu gibi taraf tutmaktan bir süre sonra amaçsız kalır.

    Sonuçta Haneke film izlerken gevşeyip koltuklara yayılmamızı, sevgilimizle sarmaş dolaş olmamızı istemiyor. Yumruk yumruğa izletiyor ve eminim ki seyircinin dehşeti karşısında zevk alıyor.

    Funny Games beyaz renge yaptığı baskıcı bir tutumla temiz ve kirli ayrımını da kırıyor, sonuçta biri bebek yüzlü, değeri ifadesiz iki genci bir süre söz sahibi yapıyor, onların şiddet algısını sorgulattırıyor. Şiddet düzeyi geriye doğru bir eğrilme göstermedikçe Haneke belki de söylemlerini farklı formlarda, farklı yollarda göstermeye devam edecek.
    Ismail S
    Ismail S

    Takipçi 133 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    1 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Bir ailenin iyi başlayan tatilinin, 2 genç tarafından nasıl kabusa çevrildiğini anlatıyor film.Zaman zaman sıksa da, izleyici germeyi başarıyor.Kumandayla videoyu geri sarma olayı güzeldi.İzleyiciyi rahatsız eden, ama kendini izlettiren filmlerden..(8/10)
    dercan
    dercan

    Takipçi 24 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    7 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    Seyirciliyi cidden sinirlendirip muhteşem derecede geren bir film,Hele karakterin 4.duvarı ortadan kaldırıp seyirciyle konuşmasını mı,yaşananları geri almasını mı ....
    yönetmen resmen kafa bulmuş seyirciyle diyebilirim, izlenmesi gereken bir baş yapıttttttttt,9
    Shalamar-2
    Shalamar-2

    Takipçi 22 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    16 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    Çok rahatsız edici bir film. Zaman zaman da sıkıyor ayrıca. Bence bu kadar yüksek puan almasının temel sebebi burjuvazi düşmanı bir film olması :) Ayrıca o iki bebeyle nasıl baş edemiyor o insanlar ? Arkadaşları geldiğinde kadın hiçbir şey demiyor onlara. İki kaş göz etse hayatları kurtulacak :) Yani bazı mantık hataları da vardı filmde. Vasat bir film olarak görüyorum ben 5/10
    mensars
    mensars

    Takipçi 21 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    8 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    İnsanın sinirlerini bozabilen bir film. Yönetmen duygularınıza çok rahat temas edebilmiş. Psikolojinizi rahatsız edebilir :)9/10
    ozzy-badd
    ozzy-badd

    Takipçi 831 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    8 Şubat 2010 tarihinde eklendi
    filmde aklımda kalan bi kaç yer var öcelikle 2 psikopat karekterde çok iyidi hakkeden psikopat karakterlerdi,sonra sonu çok iyiydi belki o son olmasa insanlar bir yumurta için yabtıklarına bak diicekleridi en azından ben öyle dedim,filmde katiller çocuklarını öldürdükten sonra gittiklerinde bir tek çekim başlıor bi 10-15 dakka sürüyüor o dikkatimi çekti,kumandayla olayları geriye aldığı sahneye bittim diebilirim çok yaratıcıydı ve en çok sewdiğim sahneydi belkide ,heyecan gerilim ve dramı çok iyi harmanlamış kadının durumu içler acısıdyı :D,müzik kullanımı çok iyidi,oyuncuların hepsi mükemmel iş çıkartmışlar kötü oynayan tek bir oyuncu yoq,heneke sinemasına yabancıyım ve ilk kez bir heneke filmi iziorm ve bu filmden sonra kesinlikle son olmaz...ben 9 verdim...
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.238 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    26 Aralık 2009 tarihinde eklendi
    Film sizi kendine çok rahat bağlıyor ve bırakmıyor. 1997 yılında klişeleri yıkıp geçen tek film olduğu için ayakta alkışlıyorum. filmi izlerken tarantinonun da bir parça parmağı olduğunu düşündüğüm bir film. kesinlikle izleyin.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top