En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Canernuribilen
2 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
8 Temmuz 2024 tarihinde eklendi
Gün gelir peşinde koştuğun para gözlerinin önünde yanar başkasının kapısında çalışacağına hayallerinin peşinde koş ailene vakit ayır demek istiyor kısaca. Ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi...
1999 yapımı olan bu film milenyuma girmeden önce çekilmiş, o zamanki İstanbul'un manzaralarını vay be! Tadında gösteren filmlerden.Cem Yılmaz'ın ilk filmi olması sebebiyle de dikkat çekici bir film.Cem Yılmaz'a aynı dönemde Kahbe Bizans'tan teklif gelmesine rağmen o dönemde bu projede oynamayı seçmiş ve iyi de olmuş.Mazhar Alanson ile birlikte unutulmaz bir oyunculuk ve hikâye olmuş.Zaten Mazhar Alanson bu filmdeki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazanmış ve fazlasıyla hak ettiği ortada performansıyla.Altan Çamlı ve Nuri Çamlı kardeşlerin hikâyesi çok samimi, doğal ve gündelik hayata oturan cinsten.Altan küçük kardeş bir baltaya sap olamamış, bar açma hayâli kuran bir tip.Nuri Çamlı'ysa tam tersi işinde gücünde bir insan.Filmin replikleri yıllara meydan okuyor."En azından hayattayız bu da bir şey abi." ikincisiyse "1-Bar açmak 2-Ayla'yı mutlu etmek 3-Babamı yanıma almak." Film çok eğlenceli bir film.Güneye gitme ve oradaki sahnelerle keyiflendiriyor.İki kardeşin hikâyesini izlemek gerçekten çok keyifliydi.Filmin müzikleri de unutulmaz özellikle "Benim Hala Umudum Var"Bunun dışında son sahnede babaları vefat etse de Altan'ı Ayla aldatsa da son sahnede Çin restorant'ı açma ve Altan'ın bar açma hikâyesi devam ediyor, güzel bir sonla bitmiş.Türk sinemasının unutulmazları arasına girmiş diyebiliriz.
Türk sinemacılığının en güzel örneklerinde yer alan Cem Yılmaz'ın sevdiğim filmlerinden biri. İlk filmi olmasına rağmen rolünün hakkını vermiş. Romanlarda rast geldiğimiz zaman zevkle okuduğumuz iş bitiren, ağzı iyi laf yapan, biraz serseri bir karaktere hayat veren Cem Yılmaz'ın filme dinamizm kattığını söyleyebiliriz. Onun bütün duyguları doruklarda yaşayan tavırları nispeten daha sakin olan Nuri karakterini dengeliyor. Altan ve Nuri kardeşler bir madalyonun iki yüzü gibi olup tartıştıkları sahnelerde bu durum kendini gösteriyor. Aslında ikisi benzer badirelerden geçmiş, buna farklı tepkiler vererek apayrı insanlara dönüşmüşler. Altan karakterinin yaşadığı yoksulluk ve yoksunluk hali Nuri karakterinde de var. Birinde bar açma diğerinde Ferrari arzusu film içerisinde sıkça söz edilen hususlar. Bir babanın gözünde hayırsız evlat olmak ikisinin de çektiği bir sıkıntı. Altan’ın eşi olan Ayla ikisi arasındaki keskin farkın sebebi. Nuri karakteri bekar olup kendi hayatını idame ettirmekten başka bir derdi olmazken Altan eşinin ilgisini yeniden kazanmaya çalışıyor. Ayla onu aksiyona sevk edip başını belaya sokmasına neden oluyor. Bu durum sevdiği birinin gözüne girmeye çalışan her kişinin başına gelmiştir. İnsanı baskı altında tutan durumu sahneye aktırmak çok iyi bir tercih olmuş. Kendini kanıtlama ve hayalini gerçekleştirmeye çalışırken yaptığı hatalardan ötürü pişmanlık duyması da onun özünde iyi biri olduğunu gösteriyor. Senaryo karakterlerin reaksiyonları üzerinden ilerleyerek seyircinin duygularına yön veriyor. Olayın bütününe ve her açısına değil karakterlerin algılayış biçimine tanık olduğumuzdan kendinizi filmin içinde hissediyorsunuz. Bu duruma katkı sağlayan bir diğer unsur ise çekimlerin doğallığı. İnce işçilik ürünü olan çekimler asla zorlama bakış açılarına geçmemiş, dışarıdan izleyen üçüncü kişinin duracağı yerden çekilmiş. Hem çekim hem de senaryo açısından çok kaliteli bir film olmuş.
Komedi ve drama türünde bir film olmasına rağmen ne yazık ki gülümsemek dışında bir reaksiyon gösteremedim film izlerken.Ayrıca Türk topraklarında yaşamamız sebebiyle birçok başarılı dram filmi çekilmiş olduğu için dram olarak bakıldığında insanı etkileyen bir film olduğunu düşünmüyorum.Repliklerin samimiyetsizliği de işin içine girince çok zor bitirdiğim bir film oldu.Cem Yılmaz'ın olduğu bir filmden en azından komedi adına bir doygunluk bekliyorsunuz ama maalesef.
Film güzel. İlk başlarda biraz yavaş ilerlese de sonrasında film hızlanıyor. Ancak filmin sonu çok basit bitiyor. Gerek para meselesi gerekse Altan'nın karısı ile olan durumu çok basitçe düşünülmüş. Yani mükemmel bir film diyemeyiz. Cem Yılmaz'ın en iyi filmi falan da diyemeyiz. Bence herkes çok fazla abartmış. Ancak yine de güzel bir film olduğunu söyleyebilirim.
On numara beş yıldız bir film.. ilk 12 yaşında izlemiştim, 32 yaşıma geldim hala sıkılmadan izlediğim ender filmlerden biridir komik ama bir o kadar da duygusal..
Gerçekten çok güzel olmuş şuana kadar niye izlemediysem !Cem yılmaz ve mazhar alanson müthiş oynamışlar hikaye hem komik hem dramatik içinde herşey var çok ama çok beğendim eğer düzgün bir film arıyorsanız buyurun hemde Türk filmi..
Cem Yılmaz'ın ilk filmi ve ilk filmi olmasına rağmen gayet başarılı.Film ilk başlarda sıkıcı gelmişti bana ama sonradan hareketli ve heyecanlı bi hal aldı ve sonu güzel bitti.Tabii Mazhar Alanson'da rolünün hakkını vermiş.bu ikili Hokkabaz filmindede harikaydı.sonuç olarak güzel bi film.
Hem Cem Yılmaz ın en iyi filmi hemde izlediğim en iyi Türk filmleri arasındadır. Gerek atmosferi ve duygusu gerekse hikayesi insanı içine alan cinsten. Ve kesinlikle aynı samimiyette bir film daha yapmaları lazım Cem Yılmaz ile Mazhar Alanson un. 10/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.