Yılmaz Erdoğan’dan hayalkırıklığına uğradığım bir film.Senaryosu üzerinde pek düşünülmemiş, baştan savma bir iş çıkmış ortaya.Birçok karakterin öylesine yazıldıgını,filmin manyetiğine hiç bir etki etmediğini de belirtmeliyim.Yılmaz Erdoğan’ın niyetini,anlatmak istediğini anlıyorsunuz ama o anlatabildiği için değil,kendi birikimlerinizle.İstanbul’da sosyal ortamlardaki temel sorunları,eşitsizlikleri,insanların kaybedişleri üzerine eleştirileri üstünkörü,anlaması zor,kopuk kopuk ve de silik.Vizontele’lerdeki anlatım zenginliğini,müthiş karakter çalışmasını,eleştiri yeteneğini bu filmde göremiyoruz.Sonuçta seyirciyi içine alacak bitirilmemiş bir hikaye ve derinlerde bogulan anlatımı ile beraber senaryoda ara ara güzellikler içerse de yönetmenin sosyal eleştiri hevesi bunca yıkıcı unsurların arasında buhar olup uçuveriyor...olmamış!