Muhammed Dalpalta
Filmler
Diziler
Programlar
Geri dön
4,5
19 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
Bu film saygıyı sonuna kadar hak eden bir sanat eseri. Bütün tercihler yerinde, alt metin çok güçlü ve sahneler incelikle işlenmiş. Bilim kurgu temeline oturtulmuş bir senaryonun ve yer yer aksiyon sahnelerinin barındığı bir filmin nasıl sanatla dolup taşabileceğine dair bir başyapıt. Filmin izleyeni düşünmeye sevk etmesi, okunmaya ve yorumlamaya açık olması çok güzel. Sahne tasarımları, görsel efektler ve ses kullanımı usta işi. Clive Owen, Clare-Hope Ashitey ve Michael Caine rolünü adeta yaşamış. Yönetmen Alfonso Cuaron'un bir sinema dâhisi olduğunu söyleyebiliriz. Tek çekimlerin nasıl yapılacağına dair diğer yönetmenlerin kafasına vura vura ders vermiş adeta. Öyle bir ton tutturmuş ki bırakın filmi beğenmeyi anlatılan hikâyeyi yaşıyor, endişe ve heyecanı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Her sahnesi mesaj içeren, hicvi kör gözüne parmak değil de yer yer vahşi yer yer zarif bir şekilde yapan muhteşem bir yapıt. Işığın ve sesin uyum içinde olması görüntüyü hafızaya kazıyor. Ekranda kuş uçsa insanın tüylerini diken diken ediyor. Cuaron şov yapmış ve bu şov beni derinden etkiledi.

Çocukların olmadığı bir gelecek dünyası tasvir edilirken olası sonuçların tek tek yansıtılması çok iyi bir tercih olmuş. Çoğu insanın yaşama amacı olan iyi bir evlat yetiştirmekten mahrum olmak birçok değerden kopuşu beraberinde getirir. Hâlâ çoğu ideoloji bugüne değil de yarının dünyasına egemen olmak için genç nesle yönelik faaliyette bulunur. Bunun ve daha basit düşüncelerin temel sebebi çocuk dediğimiz varlığın toplumu yaşatacak ana unsur olması. Tarihte gençlerine değer vermeyen, onları zor durumda bırakan toplumların belli bir süre içinde çöktüğü sıkça görülmüştür. Çocuk sahibi olmayan insanların daha güne dayalı yaşadığını, çocuk sahibi olanların ise daha geniş çaplı planlar yapmak zorunda olduğu sıkça gözlemlenebilir. Bunu genele yaydığımız zaman çocuksuz bir toplumun hızla çözülmeye başlayacağını, bir sonraki adımın dahi nereye atılacağı bilinmeyen bir kargaşanın meydana geleceğini düşünebiliriz. Birçok sektör müşteri bulamadığından yok olacak, binlerce insan bir anda işsiz kalacaktır. Dünya halkları bu yoksunluğun ertesinde akıl sağlıklarını korumakta güçlük çekecektir. Toplumun masum ve aydınlık yüzü olan çocukların yokluğu sadece maddesel değil ruhani olarak da insanları mahvedecektir. İşten eve yorgun argın dönen bir babanın çocuğuna sarılarak nasıl güç ve motivasyon bulduğunu, idealist öğretmenlerin yetiştirdiği her bir genç için nasıl gururlandığını düşününce bu durumu daha net anlayabiliriz. Bu durumları filmin dünyasından çıkarıp kendi hayatımıza entegre edersek hayatı güzelleştiren hiçbir kesime kötü gözle bakmamamız gerektiğini anlayabiliriz. Gözünün üstünde kaşı var diye, ten rengini beğenmedik diye, yaşadığı coğrafyayı sevmedik diye ayrıştırdığımız insanların yokluğu durumunda yaşayacağımız hem ruhsal hem de maddi buhranlar önü alınamaz bir biçimde sert olacaktır.

Geçen on sekiz yılın ardından bir hayat kadının ilk defa çocuk doğurması da çok sağlam bir mesaj veriyor. Savaş esnasında bebeğin ağlamalarını duyan insanların ruh halini görünce de bu mesaj daha da güçlü bir hale geliyor. Bugün hâlâ ‘kirli bir nesne’ gözüyle bakılan hayat kadınları toplum tarafından dışlanıp hor görülüyor. Suç ve Ceza’da Raskolnikov’a sığınılacak bir liman ve kurtarıcı bir melek olan Sonya’nın yeri bu filmdeki Kee karakteriyle neredeyse aynı. Ekonomik ve sosyal olarak zor durumda kalan insanların hayatını devam ettirmek için seks işçiliği yapmasında ayıp bulmak yerine düzeni yargılamaktan uzak oluşumuz çoğu hayat kadınının topluma hak ettiği kadar dahil olmasının önüne geçiyor. Fakat bu filmde umut, Suç ve Ceza’da bağışlanmanın sembolü olan hayat kadınlarının da birer insan olduğunu hatırlayıp ona göre davrandığımız zaman vicdanla yaşamış olacağız. Kim bilir nice ‘umut’ harcadık bu zamana kadar.

Theo karakterinin filmde silah kullanmaması da ayrıca övülmesi gereken bir tercih çünkü karakteri kahramanlaştırma çabasından uzak. Kendimizi Theo’nun yerine koymamızın tek sebebi kamera açıları değil. Clive Owen’ın oyunculuğunun da katkısıyla Theo karakterinin bütün tepkileri insancıl olduğundan biz o dünyada yer alsak ne yaşayacağımızı net bir şekilde görüyoruz. Bu ve daha nice sebepten ötürü çok kaliteli bir film. Kesinlikle izlemeli ve izletmeli bu filmi.