Turgay Buğdacigil
Filmler
Diziler
Programlar
Geri dön
3,5
12 Ocak 2025 tarihinde eklendi
Senaryosunu da kaleme alan Leyla Yılmaz'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Bilmemek"; son derece sert bir final kısmına, bile isteye davetiye çıkartırken insana...

"Bilsen ne?" ve "bilmesen ne?" de dedirten...

Çarpıcı bir gençlik draması olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Lisede...

Atila (Levent Üzümcü) hocanın çalıştırdığı sutopu takımında oynayan 17 yaşındaki Umut Güney'in (Emir Özden)...

Evlilikleri çökmenin arifesindeki annesi Selma Güney (Senan Kara) doktor olarak çalışırken...

***

Uzun yıllardır...

Bir konteynır terminalinde mühendis olarak görev yapan babası Sinan Güney'de (Yurdaer Okur)...

Emekliye ayrılan eski patronu Hakkı'nın (Murat Karasu) tavsiyesiyle...

Yeni patronu Emir (Arın Kuşaksızoğlu) tarafından...

Şirketin genel müdürlüğüne terfi ettirilmiş...

***

Ve Selma...

Ebeveynlerinden kalan mirası eşit olmayan oranda paylaştıkları gerekçesiyle...

Şimdilerde...

Facebook'ta kendisiyle gönül de eğlendirdiği...

Lise yıllarından arkadaşı da olan avukatı Ömer (Mert Tanık) vasıtasıyla...

Eczacı ağabeyi Kemal'i (Çetin Sarıkartal) dava etmeye hazırlanmakta...

***

Fakat...

Sutopu takımındaki oyunculardan...

"Homofobik" karakterdeki Berk (Arda Anarat) okulda...

Üniversite sınavlarına da hazırlanan Umut'un eşcinsel olduğuna dair söylentiler çıkartmak...

Sinan'ın patronu Emir'de...

İş yerinde değişiklik fırtınaları estirmek suretiyle filmi ve kahramanlarını...

Bambaşka bir iklime sürüklerlerken...

***

"Spoiler" vermek yoluyla...

Fırsat bulup da bugüne kadar bu filmi izlememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmaktan hoşlanmayacağımız için biz de...

Anlatımımızı burada noktalarız...

Dakika 35...

***

Herkesi kendi sosyokültürel yapı ve kabullerinin basit birer sonucu olarak görmek isteyen...

Aksi taktirde de...

Düzmece bilgi ve görüntüler ile de olsa klavye başında devreye giren...

Sosyal medya trollerinin ve o mecralarda harekete geçirdikleri linç kültürünün cesaretle ele alınarak işlenildiği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ilgiyle izlemeye devam edeceklerini umduğumuz, 60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,