Senaryosunu da, Hüseyin Aksu, Evren Erbaşol ve Burcu Üstündağ ile birlikte kaleme alan Faruk Aksoy'un...
İlk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çeken Şevki Es ile beraber yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Özgür Dünya"; enteresan bir aile macerası olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
Sırf Murat Serezli'nin kendi performansı ile ebeveynleri Nisa ve Metin Serezli'nin hatıralarına duyduğumuz saygı sebebiyle...
Ziyadesiyle cömert davranmak suretiyle...
Puan olarak "1/bir" verdiğimiz...
Anlamsız bir TV filmi kıvamındaki bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Karısının ölümünün ardından...
Yaşamını kızı Aslı (Rabia Soytürk) ile birlikte sürdüren Aykut (Murat Serezli)...
Yapay zeka ile yönetilen bir oyunun yazılımını geliştirmekle uğraşmakta...
***
Ama...
Çözemediği bir nedenle de...
Bir türlü...
İstediği sonuca ulaşamamaktadır...
***
İşte yine...
Başarısızlıkla dolu o günlerden birinde...
Aykut'un bunalarak...
Kendini dışarıya attığı bir sırada...
Salon kanepesinin üzerinde kestirmekte olan Aslı'ya...
Yazılımın eksik bölümü "malum olur?"
***
Ve böylelikle de...
"C.U.L.T X" adlı oyunun yapısı tamamlanırken...
***
Bir ay sonrasında da...
Oyun dünyasına...
Oyun değiştiren oyun olarak sunulan...
Söz konusu C.U.L.T X'in lansmanı yapılır...
***
Ve film...
Aykut'un ifadesiyle bu oyundaki yapay zeka...
Oyun esnasında oyuncunun...
Güçlü ve zayıf yönlerini anlayarak...
Onu yönlendirebilmekte...
***
Üstelik de bunu...
Kendini sürekli yenileyerek yapmakta...
Biçiminde de devam etmekteyken...
***
Aslı karakterini canlandıran Rabia Soytürk'ün konuşurken...
Cümle içindeki bazı kelimeleri...
Sıklıkla yuttuğunu fark ederek...
CV'sini kontrol ettiğimizde kendisinin...
Konservatuvar eğitimi almadığını öğrenir öğrenmez...
***
Suçun kendisinde değil de...
Bu rolü ona verenlerde olduğunu anlamış...
Ve...
Bu şekilde film izlenilmeyeceğini biliyor olmamız yüzünden de...
Dakikalar henüz 12'yi gösterirken...
***
"Tamam...
Herkes her yönüyle...
Millie Bobby Brown zarafetine sahip olmak mecburiyetinde değil...
***
Ancak bizde...
Böylesi bir casting sorumsuzluğuna katlanmak zorunda değiliz" diyerek...
Filmi burada noktalarız...
***
Devamında ne olduğunu merak dahi etmediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; çok büyük bir ihtimalle...
Alaylı ve mektepli oyuncu farkı ile oyuncu seçimi felaketinin...
"Kör kör parmağım gözüne" misali gözlere sokulmaya devam edildiği...
Sadece zaman kaybından ibaret olduğu apaçık ortada olan, 110 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,
İlk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çeken Şevki Es ile beraber yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Özgür Dünya"; enteresan bir aile macerası olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
Sırf Murat Serezli'nin kendi performansı ile ebeveynleri Nisa ve Metin Serezli'nin hatıralarına duyduğumuz saygı sebebiyle...
Ziyadesiyle cömert davranmak suretiyle...
Puan olarak "1/bir" verdiğimiz...
Anlamsız bir TV filmi kıvamındaki bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Karısının ölümünün ardından...
Yaşamını kızı Aslı (Rabia Soytürk) ile birlikte sürdüren Aykut (Murat Serezli)...
Yapay zeka ile yönetilen bir oyunun yazılımını geliştirmekle uğraşmakta...
***
Ama...
Çözemediği bir nedenle de...
Bir türlü...
İstediği sonuca ulaşamamaktadır...
***
İşte yine...
Başarısızlıkla dolu o günlerden birinde...
Aykut'un bunalarak...
Kendini dışarıya attığı bir sırada...
Salon kanepesinin üzerinde kestirmekte olan Aslı'ya...
Yazılımın eksik bölümü "malum olur?"
***
Ve böylelikle de...
"C.U.L.T X" adlı oyunun yapısı tamamlanırken...
***
Bir ay sonrasında da...
Oyun dünyasına...
Oyun değiştiren oyun olarak sunulan...
Söz konusu C.U.L.T X'in lansmanı yapılır...
***
Ve film...
Aykut'un ifadesiyle bu oyundaki yapay zeka...
Oyun esnasında oyuncunun...
Güçlü ve zayıf yönlerini anlayarak...
Onu yönlendirebilmekte...
***
Üstelik de bunu...
Kendini sürekli yenileyerek yapmakta...
Biçiminde de devam etmekteyken...
***
Aslı karakterini canlandıran Rabia Soytürk'ün konuşurken...
Cümle içindeki bazı kelimeleri...
Sıklıkla yuttuğunu fark ederek...
CV'sini kontrol ettiğimizde kendisinin...
Konservatuvar eğitimi almadığını öğrenir öğrenmez...
***
Suçun kendisinde değil de...
Bu rolü ona verenlerde olduğunu anlamış...
Ve...
Bu şekilde film izlenilmeyeceğini biliyor olmamız yüzünden de...
Dakikalar henüz 12'yi gösterirken...
***
"Tamam...
Herkes her yönüyle...
Millie Bobby Brown zarafetine sahip olmak mecburiyetinde değil...
***
Ancak bizde...
Böylesi bir casting sorumsuzluğuna katlanmak zorunda değiliz" diyerek...
Filmi burada noktalarız...
***
Devamında ne olduğunu merak dahi etmediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; çok büyük bir ihtimalle...
Alaylı ve mektepli oyuncu farkı ile oyuncu seçimi felaketinin...
"Kör kör parmağım gözüne" misali gözlere sokulmaya devam edildiği...
Sadece zaman kaybından ibaret olduğu apaçık ortada olan, 110 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,