Filmler
Diziler
Programlar
İZLEYİCİNİN KIRILAN GERÇEKLİK ALGISI
Bu filmde insanı en şaşırtan şey Antony Hopkins'in rolü, belki de. Ona bakarken daima Kuzuların Sessizliği aklınıza geliyorsa, sanki bir anda burada da değişecek, o aciz ve kırılgan rolden çıkacak, haşin biri olacak sanıyorsunuz, bekliyorsunuz; ama olmuyor. Film aslında bu unsurla da bizim gerçeklik algımızla oynamıyor mu? Bence oynuyor. Bize alıştığımız birini alışmadığımız bir şekilde sunuyor ve "buna inan" diyor. Biz inanıyor muyuz? Ben inanmış gibi yaptım, itiraf etmeliyim.
Filmde beni tek rahatsız eden şey süre idi. İdeal olanı 60 dakikada anlatılacak bir senaryonun 98 dakika olması beni rahatsız etti.
Bu filmde insanı en şaşırtan şey Antony Hopkins'in rolü, belki de. Ona bakarken daima Kuzuların Sessizliği aklınıza geliyorsa, sanki bir anda burada da değişecek, o aciz ve kırılgan rolden çıkacak, haşin biri olacak sanıyorsunuz, bekliyorsunuz; ama olmuyor. Film aslında bu unsurla da bizim gerçeklik algımızla oynamıyor mu? Bence oynuyor. Bize alıştığımız birini alışmadığımız bir şekilde sunuyor ve "buna inan" diyor. Biz inanıyor muyuz? Ben inanmış gibi yaptım, itiraf etmeliyim.
Filmde beni tek rahatsız eden şey süre idi. İdeal olanı 60 dakikada anlatılacak bir senaryonun 98 dakika olması beni rahatsız etti.