Caner Canlıer filmi için kullanýcý yorumlarý

Başları ne kadar sıkıcı olsa da devamında sinir ederken eğlendiren bir güzelliği var. Bazı sahneler özellikle meksikadaki olaylar bana saçma geldi

Evet yılına göre iyi bir film olsa da şu an oyunculuk senaryo ve efektler açısında vasatın çok altında. Filme sadece çekim tarzını ve renk kullanımını sevdiğim için devam ettim. Onun haricinde ölüm sahneleri sanki komik olsun diye yapılmış. Kısacası izlemeye çok değer bir film olduğunu düşünmüyorum. 4/10 o da renklerin müthiş kullanımına.

Pixar'ın son yıllarda animasyon konusunda ne kadar geliştiğini kanıtlayan bir film olmuş. Grafikleri o kadar gerçekçi yapmışlar ki bir an filmdeki kediyi gerçek sandım. Baş kötü olan gösterilen karakterin aslında sadece sevgisiz olan bir oyuncak olduğu ortaya çıkınca gerçekten duygulandım. Onun haricinde Bu film Buzz'ın davranışlarını garip buldum. Sanki önceki filmlerde Buzz karakterinden tamamen çıkmış, iç sesi ...
Devamını oku

Özgün bir konusu olan bir film değil ama bu tarzdaki filmler gibi eğlenceliydi. Özellikle oyuncuları sevdiğim için filmi daha bir keyif alarak izledim. Boş vaktinizde gülüp eğlenebileceğiniz bir film.

Bence filmi sadece bir bilim kurgu gibi izlemek yanlış olur. Eğer biraz daha derine bakıp, düşünülürse filmde anlatılmak istenen mesaj daha güzel anlaşılır diye düşünüyorum. Mesela filmin virüs tanımı, kişiselliği öldüren, insanları toplum için yaşayan bir forma sokan bir şey. Bence bu virüsün gerçek dünyamızda karşılığı toplumun beklentilerini karşılamamızı bize dikte eden insanlar. Ve bu virüse ...
Devamını oku

Yorumdaki arkadaşlar filmi çok güzel özetlemiş. Bana söyleyecek söz kalmamış. Ama filmi izlemeyi düşünen arkadaşlara şöyle bir öneride bulunabilirim. Filmi kesinlikle izlemeliler. Senaryosu çok özgün ve filmin akışı asla sıkmıyor. Göndermeleri ve detayları sevenler için adeta bir başyapıt niteliğinde. Bu başarılarını bir de Jake Gyllenhaal’ın muhteşem oyunculuğu ile taçlandırıp hayatımıza enfes bir 1.30 saat katıyor.

Her ne kadar oyunculuklar gerçekten üst düzey olsada, filmi yine de kurtaramamış. Senaryo diye bir şey yok. Evet, yalnızlık ve sadakat gibi duygular üzerinde durmaya ve yeni bakış açıları kazandırmaya çalışsada, bu konuda yetersiz kaldığını düşünüyorum. İzleyiciyi filmin içine çekmek gibi bir derdi olmadığı bariz belli. Oyunculuklar hariç filmi izlemeye değer bulmadım.

Film gerçekten analiz isteyen, incelik ve özenle çekilmiş bir film. Pek çok kişi birdman karakterinin gerçekte Riggan’ın alter egosu olduğunu analizini yapıyor. Ben olayları Carl Jung bakış açısıyla ele almak istiyorum. Bana kalırsa birdman aslında Riggan’ın shadow’u. Yani karanlık tarafı. Ona sürekli yetersiz olduğunu hissettiren, kimsenin hatta öz kızının bile onu sevmediğinin durmadan söyleyen kötü bir iç ...
Devamını oku

İzlerken rahatsız olduğum bir filmdi. Her ne kadar Jack Gyllenhaal'ı sevsemde bu filmde o kadar iyi rol yapmış ki nefret ettim. Sadece iş ahlakından değil genel ahlaktan da uzak olan bir karaktere hayat veren Jack, izlerken beni gerçekten zorladı. Medyanın kirli yüzünü ve ahlaki değerleri düşük olan insanların her şeyi yapabilecek olduğunu gözler önüne süren bir film.

Filmi izledikten sonra kendi kendi sordum "Bu filmde gerçekten kim mutlu?". Toplum normları yüzünden yalan hayatlar yaşamak zorunda olan Jack ve Ennis mi? Güzel bir evlilik ve yaşam umuduyla Jack ve Ennisle evlenen kadınlar mı? Ya da o evlilikten doğan çocuklar mı? Bu soruların cevabı koca bir "KİMSE." Kimse mutlu değil. Peki bu mutsuzluk kimin suçu? Bence asıl sorulması gereken soru bu. Bu mutsuzluk kimsenin suçu değil. Ne ...
Devamını oku

Tek kelimeyle Efsane. Nazi Almanyasın'da büyüyen bir çocuğun gözünden olayları görmek ve o zamanın Almanya'sını yaşamak gerçekten keyif vericiydi. Irkçılığın aslında bize kalın kafalı adamlar tarafından öğretilen bir şey olduğunu, özgür olmanın, daha da önemlisi insan olmanın bu kalıpları aşıp kendi perspektifimizi kazandığımız zaman mümkün olacağını gözler önüne seren bir film. Ayrıca sonundaki ...
Devamını oku

Değişmeyen tek şey değişimdir dedirten filmlerden. 17 yaşındaki micheal'ın ergenlikten yetişkinliğe geçiş sürecini alan bir film. Ergenliğin verdiği kıpırtılarla cinsel dünyasını geliştiren ve kız arkadaşını başka bir erkekle paylaşan micheal, bu deneyimin onu farklı bir psikolojiye sürüklediğini fark eder. Zaman geçtikçe yaptığı şeyin yanlış olduğunu düşünen micheal'ın kıskançlık içgüdüsü ...
Devamını oku

Çok fazla alt mesaj var fakat bu alt mesajları yaratmak için biraz filmi harcamışlar gibime geldi. Aşırı sıkıcı değil fakat izlerken zevkten dört köşe de değildim

Genelde vurdulu kırdılı ve testosteron kokulu filmleri çok sevmem ama bu filmde boş dövüş veya çatışma sahnelerinden fazlası var. Senaryo bence çok kaliteli ve komik bu yüzden hiç sıkılmadan izledim Ayrıca Brad Pitt, Jason Statham ve Stephen Graham'ın oyunculukları filme ayrı bir hava katmış. Kısaca keyifle izlenecek bir film

Bazen geçmişe gidip bir şeyleri değiştirme şansım olsaydı nasıl olurdu diye düşünüyorum. İşte bu film tam olarak bunu hayata geçirmiş bir film. Giriş ve gelişme kısmı çok heyecanlı ve diğer seçeneği seçseydi ne olurdu diye hep bir soru işareti bırakıyor. Fakat sonu baya saçma geldi bana.

En sevdiğim yıllar olan 2000'lerin başında geçen, anlatmak istediği şeyi çok güzel anlatan ve vermek istediği mesajı çok güzel veren harika bir film. Amatör çekim gibi durması benim hoşuma giden detaylardan biriydi. Çekim tekniği sanki olayları ben yaşıyormuşum gibi beni heyecanlandırdı. Ayrıca filmdeki bazı ayrıntılar da ekstra hoşuma gitti. Mesela filmin başlarında "Gerçek olan Güzelliktir" yazan tabelalar ...
Devamını oku

Joaquin Phoenix kesinlikle Oscarı hakketmiş bir oyunculuk sergilemiş. Oyunculuk ve müzik seçimi açısından filme diyecek sözüm yok ikisi de oldukça kaliteli fakat bana kalırsa senaryo ve joker haricindeki yan karakterler bana biraz sönük geldi. spoiler: Filmdeki kötü kavramı biraz fazla abartılmış. Mesela metroda öldürülen adamları ele alalım. Film bize onları öyle bir gösteriyor ki sanki saf kötülermiş ve insani ...
Devamını oku

Sanırım benim hatam bu filmi izlemedin önce ocean's 11'ı izlememek oldu. Fakat yine de filmden keyif aldım. Sonunda daha kafa karıştırıcı bir şey beklerken daha basit bir şekilde açıklanması keyif alma dozajımı azalttı. Ama genel olarak film güzel. Şimdi ocean's 11'ı izlemeye :)

Baya güzel filmdi. Gerek oyunculuk olsun gerek konu olsun efsaneydi. fakat tek kötü yanı sonunun tahmin edilebilir oluşu. Sonu daha farklı olsaydı daha efsane olurdu.

Bu filmi ilk izlediğim zamanları hatırlarım...
Anarşik duygularla beni komünizm denizine sürükleyen yegane filml

Film genel olarak güzeldi. Yönetmenin sonunda ucu açık bitirmeyi tercih etmesi ve ne olacağını seyircinin hayal gücüne bırakması hoşuma gitti. Filmde genel olarak iyi ve kötü kavramları birbirinin içine geçmişti. Bana kalırsa pembe domuz lakaplı adam hariç herkesin iyi ve kötü yanı vardı. Adaletsizlik kavramının adaleti sağlamakla yükümlü olan insanların adaletsizliğinden doğduğu kanısına vardım.

Sanırım film çok derin anlamlar içeriyor fakat ben bu anlamları kavrayacak kadar iyi bir seyirci değilim. Bana kendimi kötü hissettirdiği için filme 2 yıldız veriyorum.

Filmi izlerken genel olarak gerildiğimi söyleyebilirim. Bu gerginliğin sebebi yönetmenin kullandığı çekim teknikleri ve rahatsız edici derecede muntazam olan atmosfer ve kıyafetler olduğunu düşünüyorum. Fakat her ne kadar beni germeyi başarmışsa da bazı sahneleri gereğinden fazla uzun ve sıkıcı olmuş. O sahneleri ileri sarıp izlediğimde bir şeyler kaçırıyormuşum gibi hissettim fakat sarmadığımda da fazla ...
Devamını oku

Marjane Satrapi'nin başından geçenleri anlattığı gerçek olaylara dayanan, yer yer duygulandıran yer yer güldüren harika bir animasyon filmi. Normal sayılabilecek seviyede, kendi hallerinde dinlerini yaşayan bir ailenin İran devriminden nasıl etkilendiğini anlatan çarpıçı bir hikayeye sahip. Bununla yetinmeyip kendime pay çıkarabileceğim, kendi vatanını bırakıp başka bir şehirde yaşamaya çalışmanın ne kadar zor ...
Devamını oku