Filmler
Diziler
Programlar
... bastan pe$in söylemeliyim ki, "Zindan Adası" yıllar sonra karşımıza çıkan en vasat Martin Scorsese filmi. Usta yönetmenin bugüne kadar el attığı türlerden farklı bir noktada konumlandırılabilecek -az da olsa Cape Fearla birlikte aynı kulvarda- bu son çalışması, "gördüğümüzün aslında görünen gibi olmadığı" türünden hikayesiyle etkileyici olmaktan bir hayli uzak seyrediyor. Son derece gerilimli bir giriş ...
Devamını oku
Devamını oku
... Sarah Jessicanin adeta "Sex and The City"nin setinden firlayip gelmis karakteri ile yaklasik 10 senedir her filminde adeta ayni karakteri onumuze servis edip duran Hugh Grantin uyumsuzlugu bir araya getirin, tanik koruma programiyla NYCden uzaklastirilip bir tasra kasabasinda saklanan ve bu surecte catirdayan evliliklerini duzeltmeye calisan bir ciftin hikayesiyle kaynastirin, aska ve sevgiye dair hicbirsey soylemeyi basaramadiginiz gibi TV ...
Devamını oku
Devamını oku
.... evliliklerini kurtarmak amaciyla yoğun çiftler terapisinde uzmanlaşmış Güney Pasifik'teki tropik ada cenneti Eden Resort'u keşfeden bir ciftin, grup indiriminden faydalanmak icin 8 kisilik arkadas grubuyla gittikleri bu tatilde iliskilerini duzeltmeyi izlerken, Amerikan filmlerinin iyi ornekleri verebildigi bu tip komedilerin yanina bile yaklasmasini birakin, komedi filmi oldugunu tamamiyle unutup sıkıcı o bir seyirlige donusuyor ...
Devamını oku
Devamını oku
Emmerich filmografisindeki felaket filmlerine bir yenisini daha eklerken, hikayeyi eline yuzune bulastirmayi yine pek iyi becererek gorsellikle seyirciyi tavlamaya calisiyor. Dunyanin yokoldugunu, daglarin taslarin yerinden oynayip okyanuslarin sehirleri kapladigini mi gormek istiyorsunuz? O halde filmin fragmaniyla yetinmeniz daha yerinde bir secim olur. Zaten fragmanda tum o sahneleri bize ezberleten Emmerich, geriye onemsiz bir avuc karakterin ...
Devamını oku
Devamını oku
... 2001 tarihli PIixar yapimi Monsters, Inc. ile tanidigimiz yonetmen Pete Docterin "UPi, klasik Disney/Pixar yapimlarina oranla cesitli farkliliklar barindiran bir yapim aslinda. Ba$ karakter olarak goruntu itibari ile Spencer Tracyyi andiran, yasi bir hayli ilerlemis Carl Frederickseni secen senaristler, ölüm gibi animasyonlarda fazla uygulamaya koyulmayan bir gercegi de filmin kilit noktasina yedirmisler. Ilk yarisinda arkadaslik- evlilik ...
Devamını oku
Devamını oku
... Iki buyuk aktor De Niro ve Pacino, kariyerlerindeki o parlak zamanlari coktan geride birakmis emekliligin tadini cikartiyorlar aslinda. Iki aktorun de gercekten iyi filmlerle dolu kariyerlerini terkedip, kafalarina gore takilma tercihlerini kullanmalarinin uzerinden yaklasik 10 yil gecti. Ne De Nironun, ne de Pacinonun 1995 tarihli Heatteki performanslarindan eser yok burada. 88 Minutesla "umarim bir defa boyle bir projede yer alip komik ...
Devamını oku
Devamını oku
..."Monster in Law" ve "Legally Blonde" gibi vasat yapimlarla tanidigimiz yonetmen Robert Luketic, belki ortaya yine cok iyi bir is cikartamiyor ama en azindan zevkle seyredilen bir filmden de seyircisini mahrum etmiyor. "21" ozellikle genc oyuncu Jim Sturgessin sempatikligi ile isi surukluyor. Ancak suresinin hikayesi geregi gerektirdiginden uzun olusu ve son yarim saate girerken finalini onceden acik etmesiyle puan kaybettigi soylenebilir. ...
Devamını oku
Devamını oku
... yonetmen David Slade, gerilim dozunu yukseltmek ve seyirciyi kavramak adina iki saate yakin gorsel yonden tatmin edici bir seyirlik cikartiyor ortaya. Ancak film, hikayenin derinine inmeye bile yanasmamasi acisindan bundan daha fazlasi da olmayi basaramiyor acikcasi. Bildik kaliplara fazla ters dusmeyen yapisiyla turunun izlenip cabuk unutulacak orneklerinden biri olmayi basariyor sadece. Geriye ise bu senenin en iyi cikis yapan genc ...
Devamını oku
Devamını oku
... James Gray'in filmi polis teskilatindan cesitli enstantaneler iceren S&B fotograflar esliginde baslayan jenerigiyle farkli tadlar barindiracagina seyircisini inandirsa da, kisa surede sirtini kliselere yaslayarak deger kaybediyor. Acikcasi oyuncu kadrosunun gorkemi ve 80'lere dair hit parcalari yerinde kullanmasiyla yer yer keyif vermiyor degil, ancak bir sinema filminden cok her yonuyle bir TV filmi havasi var "We Own The Night"da. Mark ...
Devamını oku
Devamını oku
..Yapimci olarak 1996 tarihli "Eskiya" ile adini duyuran Omer Vargi, iki sene sonra "Hersey Cok Guzel Olacak" ile yonetmenlik koltuguna gecerek seyircilere mutevazi, eli yuzu duzgun keyifli bir film armagan ederken Cem Yilmaz'in da sinemada onunu acmasina on ayak olmustu bi bakima. Ardindan 2003 tarihli "Insaat" cok genis bir kitleye seslenemedi kuskusuz, oyunculari ve konusu geregi pek ilgi gormeden sessiz sedasiz oynamisti adeta, ancak Vargi ...
Devamını oku
Devamını oku
... bu ucuncu bolum iyiden iyiye kanitliyor ki "Rush Hour" serisini seyirlik kilan esas adam ne yonetmen Brett Ratner ne de Jackie Chan. Tek kisilik bir show'a soyunan Chris Tucker. Hollywood'un en komik iki siyahi Chris'inden biri olan (digeri Chris Rock'la hicbir benzerligi olmamasina karsin cok karistiriliyorlar) Tucker, danslarindan mimiklerine, kadinlara yaklasimindan yavsakligina kadar filmin en komik ogesi. Yani esasinda Tucker- Chan ...
Devamını oku
Devamını oku
... Darren Lynn Bousman i$in suyunu cikarmaya devam ediyor. Dordunce bolumuyle huzurunuzda yeralan bir filmin "Oyun Daha Yeni Basliyor" (bundan oncekiler oyun degildi de neydi peki ?) gibisinden laflarla hala soyleyecek cok seyi varmis gibi hicbirsey soyleyememesine ne demeli peki. Yonetmen Bousman ayni gorsellikte, ayni kurgu numaralariyla bir kez daha seyirciyi sasirtmaya yoneliyor, flashback'lerle Jigsaw'in bilinmeyen yuzunu ortaya cikarmaya, ...
Devamını oku
Devamını oku
...aktorlukten gelme taze yonetmen Peter Berg (filmdeki FBI toplantisi sirasinda da ufaktan kendini gostermis), gunumuzdeki teror saldirilarindan hareketle cekilmis filmin yonetmen koltugunda teknik acidan kusursuz bir is cikarmis gibi gorulebilir ancak politik acidan yanlis bir film oldugu da bir gercek. Suudi Arabistan'da gerceklesen bir bombali saldirida bircok ABD vatandasinin hayatini kaybetmesi ve hemen ardindan olay yerine gelen ekiplerin ...
Devamını oku
Devamını oku
...Ilk "Fantastic 4" bir nevi demo gorevi goruyordu, vasat sularda gezinen, karakterleri tanitmak adina (tanitmak derken derinlikten yoksun olarak) bir turlu gaza basamayan bir filmdi. Ikinci filmin ilkinden de kotu olacagini kim bilebilirdi. Yonetmen Tim Story, gorsel efektlerle isi kivirabilecegini saniyor ancak fazlasiyla yaniliyor. Hikayedeki gelisim surecine ve senaryoya bakarsaniz film neredeyse 80'lerde cekilmis bir "Superman 3" filmiyle ...
Devamını oku
Devamını oku
...ilk iki filmin ardından üçüncü filmle nihayet düzlüğe çıkmayı başaran (Cuaron sagolsun)Harry Potter serisinin 5. filmi "Zümrüdüanka Yoldaşlığı", serinin iflah olmaz hayranlarına ilaç gibi gelmenin ötesinde bizlere pek bir şey ifade etmediğini yavaş yavaş ortaya koyan bir serinin şimdilik son halkası. Yanılmıyorsam serinin şu ana kadarki en uzun kitabı olan "Zümrüdüanka Yoldaşlığı", ilk sinema filmiyle ...
Devamını oku
Devamını oku
...son derece ferah luks bir malikane, bir geceligine dadilik yapmaya karar veren genc bir kiz ve onu gece boyunca telefonla taciz eden, gecenin ilerleyen dakikalarinda neler yapabilecegini kestirebildigimiz bir kotu adam... Herseyiyle fazlaca bildik gorunen bu konu, yonetmen West'in de tercihleriyle kliselere bogulmaktan ne yazik ki kurtulamiyor. Hikayeye katkisi olmayan bir 20 dk.lik bolumde seyircisini birseyler anlatacagina dair oyalayan ...
Devamını oku
Devamını oku
...Dreamworks'le Disney'in "it dala$i" bitecek gibi gorunmuyor. "Finding Nemo"ya "Shark Tale" ile zamaninda karsilik veren Dreamworks'un ardindan Disney bu kez "Madagascar"in golgesinde kalmamak niyetinde olsa gerek "The Wild"a el atmis. Ancak oykuler karakterler birbirilerini o kadar andiriyor ki, yeni birsey izlemek yerine bir tekrarla yetinmek zorunda kaliyorsunuz. 3 kafadar arkadasin hayvanat bahcesinden yanlislikla cikarilan aslan Samson'in ...
Devamını oku
Devamını oku
John Fawcett filmi, etkileyici 20 dk.lik bir girisinin ardindan son yillarin moda korku ogesi "gizemli kiz cocugu" kli$esine o kadar sirtini yasliyor ki bir yerden sonra cekilmez bir hal aliyor, seyircisine koltugunda sikintidan taklalar attiriyor. Daha once bu turde gordugumuz bircok filmin yaninda bir fark yaratamadan tozlu raflara kaldirilmaya mahkum bir film "The Dark". Ayrica "Silent Hill"le birlikte, bu kadar yakin zamanda gosterime giren ...
Devamını oku
Devamını oku
....Mel Gibson'in kimseye kendini kanitlama veya sinemasiyla dikkat cekme gibi bir dusuncesi yok. O yuzden istedigi hikayeleri, istedigi sertlikte ve istedigi dilde cekiyor. "Braveheart" ve "The Passion of the Christ"in ardindan "Apocalypto"da siddetten nasibini fazlasiyla almis. Maya dilinde cekilen film, daha ilk sahnesindeki 'tapir avi'ndan baslayarak, 139 dakikalik suresini hic tempo dusurmeden finaline kadar suruklemeyi basariyor. Hic ...
Devamını oku
Devamını oku
...cocukluk kahramani olan Superman'a olan askindan, X-Men serisinin son filmini Brett Ratner'a emanet etmeye razi olan Bryan Singer, Superman'in bu donusunu mujdeleyen filmiyle ne seyircilerden ne de elestirmenlerden bekledigi ilgiyi goremedi. Bunun bircok nedeni var tabi ki. 1978 tarihinde beyazperdede ilk kez Christopher Reeves suretinde gorunen Celik Adam, zamaninin belki de buyuk butceli tek cizgi roman uyarlamasiydi ve Donner'in ellerinde ...
Devamını oku
Devamını oku
... Gore Verbinski "Mouse Hunt" ve "The Mexican" ile basladigi yonetmenlik kariyerine "The Ring" gibi basarili bir "remake" ile ivme kazandirmis, ardindan da "Pirates of the Caribbean" ile cumle aleme adini duyurmayi basarmisti. 2 sene sonra Nicolas Cage'in kanimca son 3 senedir karsimiza cikan en iyi filmlerinden "Weather Man"e imzasini atan Verbinski, bir uclemeye donusen 'korsan'larin bu son filmiyle seyircisini bir nebze yoruyor acikcasi. Ilk ...
Devamını oku
Devamını oku
...1977 tarihli orjinal filmin uzerine cekilen ve gectigimiz sene izledigimiz 'remake'in elde ettigi basari uzerine gelen bu devam filmi aslinda adinin arkasina eklenen "2" rakami olmassa kendi halinde basindan sonuna kli$elerle dolu bir gerilim-korku filmi olarak gorulebilir. Ilk filmin hikayesine hicbir devamlilik gerektiren ekleme getirmeyi gerek gormeyen yonetmen Martin Weisz, ilk filmde daha makul olculerde karsimiza cikan, adeta mutasyon ...
Devamını oku
Devamını oku
...iki yonetmenli bir film olan "Beynelmilel", belki de bu yuzden bir noktaya kadar sorunsuz ilerlese de, finale dogru tokezlemeye baslayan bir yapim. Komik olmak icin pek bir caba gostermeyen yapim, icindeki bu potansiyeli fazla ortaya cikarma geregi duymadan finale dogru drama kayma egilimi gosteriyor. Bu belirsizlik filmi olumsuz yonde etkiliyor kuskusuz. Meral Okay ve Dilber Ay'in muzikal performanslarindan yeterince yararlanmadan soyle bir ...
Devamını oku
Devamını oku
...Yeni Zelandali yonetmen Lee Tamahori, 1994 tarihinde ulkesinde cektigi ilk sinema filmi "Once Were Warriors" ile dikkat cekmis ve gunumuzde cogu yonetmenin basina gelmesine alisik oldugumuz sekilde Hollywood'a transfer olmustu. "Mullholland Falls" ve "The Edge" gibi oyuncu kadrosuyla dikkat ceken iki orta karar yapimin ardindan "Along Came a Spider", "Die Another Day" ve XXX 2" gibi vasat filmlerle yoluna devam eden Tamahori'nin "Next" ile ...
Devamını oku
Devamını oku
....ilkini kat kat gecen ikinci filmin basarisinin ardindan gelen bu ucuncu halka, kanimca serinin en iyi filmi. Ikinci filmde bir sure guclerini kaybettikten sonra siradan bir hayati secen Peter Parker, kisa surede bunun pek de kolay olmayacagini anlayip tekrar en iyi bildigi isi yapmaya soyunmustu. Bu kez gezegenimize disardan gelen akiskan bir sivinin etkisiyle, Darth Vader misali kendisinin karanlik tarafiyla tanisan bir kahraman var ...
Devamını oku
Devamını oku
...Stallone 60'ından sonra yönetmenlik mertebesinde bir ustalık gösterisine soyunuyor. 1976'daki ilk filmin ardından 1990'a kadar 4 devam filmiyle karşımıza gelen Rocky Balboa, her devam filmiyle birlikte başarı ibresi daha da dibe vuran bir seri olup çıkıvermişti. Son filmden 16 sene sonra Stallone, bir efsaneyi tekrar diriltip son noktayı koymak için tekrar karşımızda. Şunu söylemek gerekir ki 'Rocky Balboa', kanımca ilk ...
Devamını oku
Devamını oku
Bir yönetmen olarak Mark Steven Johnson, yeteneklerinin fazlasıyla kısıtlı olduğunu 'Daredevil'da cümle aleme kanıtlamıştı. Bu yüzdendir ki nasıl bir film izleyeceğimize dair bizleri pek de şaşırtmadı 'Ghost Rider'. Özellikle son 1 seneki işleri ve fiziksel yapısıyla 'yeteneksizlik abidesi' görüntüsü çizen bir N. Cage'i önümüze sunan filmin tam anlamıyla sapır sapır döküldüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. ...
Devamını oku
Devamını oku
'Babel', yaşanan tek bir olayla zincirleme olarak birbirlerinin hayatlarını etkileyen karakterleri ve hikayelerini karşımıza geitiren Inarritu'nun, 'Amor es Perros ve '21 Grams'in ardından üçlemeyi tamamlayan şimdilik son filmi. Inarritu filmlerine belgesele yakın bir gerçeklik kazandıran oyuncularının performansları, seyircisinin ilgisini sürekli ayakta tutan 'birbirini tetikleyen olaylar zinciri' ve yönetmenlik becerisiyle ...
Devamını oku
Devamını oku
Schumacher son filmi "23 Numara"da o karanlık yanını bir kez daha ortaya çıkartarak 1998 tarihli filmi "8 MM"ye yakın bir görsellik ve atmosferle hikayeyi beyazperdeye aktarmış. Baş karakterimiz Walter'ın, eşi Agatha'nın önerisiyle okumaya başladığı 'The Number 23' adlı kitapla birlikte kitaptaki başkarakterle ortak yanlarını fark etmesi ve 23 sayısının hayatı üzerindeki etkisi biryere kadar ilginç gelişmelere ...
Devamını oku
Devamını oku
..."The Last King of Scotland", 70'ler boyunca halkina zulmeden ve yuzbinlerce kisinin olumune neden olan Ugandali diktator Idi Amin'i tanima firsati veriyor seyircisine. Ancak yonetmen MacDonald, gercek olaylar ile kurgusal olani harmanlamaya calistigi oykusunde (flmin basinda belirttigi gibi) isin kurgusal yonune o kadar cok yukleniyor ki, gercekleri verme konusunda zayif kaliyor. Idi Amin yonetimine neredeyse hic deginmiyor, neredeyse sadece ...
Devamını oku
Devamını oku
Ilk olarak Michael Mann 'in 1986 tarihli "Manhunter"i ile sinemayla hasir nesir olan Hannibal Lecter, daha sonra 1991-2002 tarihleri arasinda Anthony Hopkins suretinde beyazperdede en parlak donemini yasamisti. Bu kez karsimizda, yapimci Dino De Laurentis'in ismarlamasi uzerine yazilmis bir romandan yapilmis sinema uyarlamasi var. Yani romanin beyazperdeye uyarlanmasi icin Thomas Harris'ten boyle bir dogus hikayesi yazmasi istenmis. Lecter'in ...
Devamını oku
Devamını oku
'Gemide' ile sinemamiza cesur ve iyi bir giris yapan Serdar Akar, daha sonraki hicbir filmiyle o kadar etkili olmadi. 'Dar Alanda Kisa Paslasmalar' eli yuzu duzgun bir film olmasina ragmen unutuldu gitti, 'Maruf' ise bir sure sonra ismi dahi hatirlanamayuan bir film oldu cikti. Gectigimiz sene 'Kurtlar Vadisi Irak' ile artik ismini unutmak istedigimize karar verdigimiz Akar, cekimleri basladigi andan itibaren konusu geregi cokca konusulan ve ...
Devamını oku
Devamını oku
...en son "Son Samuray" ile gönüllerimizi fetheden Edward Zwick'in bu son filmi, Siera Leone'deki iç savaş sırasında ailesini kurtarmak için bir paralı asker olan Danny'le iş birliği yapmak zorunda kalan balıkçı Salomon'un hikayesinin karşımıza getiriyor. Zwick daha ilk dakikasından itibaren seyircisine öyle bir görsellik sunuyor ki kayıtsız kalmamak imkansız. Doğayı çok iyi kullanıyor, çatışma sahnelerinde belgesele ...
Devamını oku
Devamını oku
.ilk yönetmenlik deneyimine imzasını atarak Sundance'den ödülle dönen Dito Montiel'in, kendi anılarından yola çıkarak yazdığı romanın bu sinema uyarlaması ne yazık ki seyircisine bir şey veremeyen, istediği etkiyi yaratamayan, duygu yönünden eksik, vasat ve yorucu bir çalışma. Dito'nun babasıyla arasında yaşadığı anlaşmazlıklar bir yandan 93 tarihli De Niro'nun ilk yönetmenlik denemesi 'A Bronx Tale'i ...
Devamını oku
Devamını oku
...Ayi Boog ile yaramaz geyik Elliot'in macerasi, daha once de karsimiza gelen onca buyuk studyo animasyonlarindan farkli olmayan bir yapida. Basta hic biraraya gelemeyecekmis kadar farkli karakterlere sahip kahramanlarimiz, inadim inat diyerek herseye ragmen dost olmayi basariyorlar. Sonunda da av sezonunda avcilara karsi buyuk bir savas baslatarak dogal hayatlarinda mutlu olmanin keyfini cikarmaya calisiyorlar. Dostluk uzerine kucuk ...
Devamını oku
Devamını oku
...acikcasi son zamanlarin en iyi filmiyle karsi karsiyayiz ancak kimsenin bundan haberi yok gibi. Alman asilli yonetmen Marc Forster "Monster's Ball" ile yaptigi cikisini "Finding Neverland" ile (bana gore) frenlemis, gectigimiz yaz gosterime giren "Stay"le de hic haketmedigi elestirilere maruz kalmisti. Ancak "Stay" gercek anlamda gorsel imgeleri kullanisi bakimindan bana kalirsa en iyi filmiydi, hatta yonetmen olarak konumunu belirledigini ...
Devamını oku
Devamını oku