Filmler
Diziler
Programlar
filmi ankara'da film+ film şenliğinde gördüm. film boyunca sürekli yönetmenleri mi karıştırdım sorusuyla kıvrandım durdum. karıştırdığımı sandığım yönetmen neil jordan'dı. tam da onun sinemasında görmeye alıştığımız bir öykü sistemi ve hava vardı filmde. filmde de eleştirilen Michael Collins'i anlattığı aynı adlı filme benziyordu. tamam abartıyorum, o kadar kötü değildi.
benim derdim ken loach'tan beklemediğim bir film olmasıydı bu. gereksiz uzunlukta olduğuna inandıüım bir öykü, kimi zaman karaktere dönüşse de derinlik kazanmamış kişiler, erkeklerin var olduğu bir sistemin yinelenişi (filmde kadınları görsek de erkeklerin başrolünde olduğu bir oyunun figüranlarıydı hepsi, Sinead bile)... filmin sonunda kurulan dünya politik olarak ve insanlığa dair çarpıcıydı ama film bittikten sonra eeee??? sorusuyla kalakalıyorsunuz. bunu anlatmak için miydi bütün bu uzun uzun anlatım, diyorsunuz. ya da ben öyle dedim, demeliyim.
bi de... cillian murphy de biraz abartmıyor mu artık? ve abartılmıyor mu ne?
benim derdim ken loach'tan beklemediğim bir film olmasıydı bu. gereksiz uzunlukta olduğuna inandıüım bir öykü, kimi zaman karaktere dönüşse de derinlik kazanmamış kişiler, erkeklerin var olduğu bir sistemin yinelenişi (filmde kadınları görsek de erkeklerin başrolünde olduğu bir oyunun figüranlarıydı hepsi, Sinead bile)... filmin sonunda kurulan dünya politik olarak ve insanlığa dair çarpıcıydı ama film bittikten sonra eeee??? sorusuyla kalakalıyorsunuz. bunu anlatmak için miydi bütün bu uzun uzun anlatım, diyorsunuz. ya da ben öyle dedim, demeliyim.
bi de... cillian murphy de biraz abartmıyor mu artık? ve abartılmıyor mu ne?