Filmler
Diziler
Programlar
Bu hafta vizona giren "Kurtlar Vadisi Irak" adlı filmin seyirci acısından bir kaygı duyacağını sanmıyorum,zaten "Keloğlan Kara Prense Karşı",Organize İşler,yeni çekilen Hababam sınıfları gibi yapımların 1-2milyon izleyici tarafından izlendiğini düşünürsek,bu film hayli hayli izlenecektir ki tüm Türkiye'nin izlediği bir dizinin üstüne çekilmiş bir sinema örneğidir.İşte sorun da burada başlıyo,yani bir film dizisi dahi olsa o diziden bağımsız düşünülmelidir.Şimdi sizin de bunu böyle düşünmenizi isteyerek filmin eleştirisine geçiyorum.
İlk olarak filmin çoğu Hollywood yapımına prodüksiyon olarak yaklaştığı doğru fakat, sinemasal açıdan bunun pek öyle olmadığı gözüküyor.Özellikle filmde bahsedilen gerçek olaylar(türk subaylarının başlarına çuval geçirilmesi olayı,Araplara yapılan işgence sahneleri,kafası kesilmek üzere olan gazeteci sahnesi,kadın subay olayı,vs.) zaten herkes tarafından biliniyor!Bu olaylar gazeteler,televizyonlar,radyolar aracılığıyla binlerce kez gösterildi,yazıldı,çizildi.Yani filmde bunları direk canlandırma tekniği kullanarak göstermek sinema açısından hiçbir şey demektir(belgesel çekilmiyor nihayetinde) ki,asıl yapılması gereken bunların çıkış nedenlerini sorgulamak ve bir mesaj vermek olmalıydı,bütün bu olanları gösterip geçmek değil.Hatta şu çuval olayı çok canımı sıktı.Bu sahne bu filmi izleyen bir yabancı vatandaşın gözünde nasıl gözükecek acaba?Hiçbir şey yapamayan aciz Türkiye ve subayları.Bu konuda geçtiğimiz günlerde Ceviz Kabuğu adlı programda bir subayın açıklamaları şöyle:"Eğer ben bir Türk askeriysem intihar etmezdim,bu tamamen bir acizlik örneğidir(ki biz Müslüman bir ülke ve o ülkenin askerleri olarak bu davranışa en az eğilimli insanlarız)ve kabul edilemez.Ben sonradan intihar edeceğime kafama çuvalı geçirirlerken silahımı çekip ateş ederdim,böylelikle hem kendimi hem de düşmanı öldürürdüm."
İkinci olarak filmin senaryosundaki kopukluklara gelelim.Filmin senaryosu şöyle;Bir Türk subayı Polat Alemdar'a mektup yazar ve yaşananlardan bahseder daha sonra Polat intikam için Irak'a gider(kim oluyosa?).Bundan sonra film başlıyor,fakat filmde bi gelişme safhası bile yok film direk bitiyo.Yani kimsenin hikayesinden falan bahsedilmemiş,filmin 1saatini atsan ana hikaye karşında gereksiz üstte bahsettiğim görüntülerle dolu bir film ama bu görüntülerdeki insanların hikayeye zerre kadar katkısı yok.Ara sıra şeyh çıkıyor bir iki İslam dersi veriyor,daha sonraları Sam askerine emir veriyor öldürülsün diye ama bu da filmin içinde unutulup gidiyor.Zulüm gören arap insanlar gösteriliyor ama onlar hakkında da pek bi bilgimiz yok.Kısacası hiçbir karakter hakında bilgi edinemiyoruz ki bu da senaryodaki en büyük açık.
Son olarak şu Polat Alemdar karakterine gelelim,kim bu adam,neci?Filmde Sam'in çavuşunun birkaç sözüyle tanıyoruz Polat Alemdar'ı.Yani bir filmin en önemli karakteri hakkında edindiğimiz bütün bilgi bu mu olmalı?Ayrıca koskoca bir devletin çözmekte aciz kaldığı bir sorunu Polat Alemdar mı çözecek?Üstelik bir asker bile değil.Ama adam delta force timi ve Rambo edasıyla olaya el atıyor ki Rambo bile bir askerdi.Senaryonun saçmalığı burada da gözüküyor ztn...
Ek olarak bütün bu yazdığım eleştiriye şöyle tepkiler verilebilir,bu film Türkiyedeki bir dizinin finali olarak yapılmıştır ve Polat Alemdar karateri derin devletle ilişkili olup çok büyük bir karakterdir ve Irak'a gitmesi normaldir.Buna cevabım ise şu:
Madem Polat Alemdar karakteri herkes tarafından biliniyor ve neler yapabileceğide biliniyor(ki daha önce de söylediğim gibi,bir film diziden bağımsız olmalı)bu film sadece Türkiye sınırları içerisinde gösterime girmeliydi.İngiltere,Hollanda,Almanya,İspanya,vs. Avrupa ülkelerinde de gözterime giriyorsa eğer bu film böyle olmamalıydı.Yani tüm dünyadaki herkesin diziyi izlemesi mi gerekiyor Polat karakterini tanımak için?E hal böyle olunca diziyle alakası olmayan biri bu filmi izleyince ne büyük acizlik diye düşünecektir.
Kısacası;senaryosundaki kopukluklarıyla vermek istediği mesajları veremeyen,ama bu iddaayla yola çıkan,harcanan 10milton$ a yazık edilmiş kötü bir yapım Kurtlar Vadisi Irak.
İlk olarak filmin çoğu Hollywood yapımına prodüksiyon olarak yaklaştığı doğru fakat, sinemasal açıdan bunun pek öyle olmadığı gözüküyor.Özellikle filmde bahsedilen gerçek olaylar(türk subaylarının başlarına çuval geçirilmesi olayı,Araplara yapılan işgence sahneleri,kafası kesilmek üzere olan gazeteci sahnesi,kadın subay olayı,vs.) zaten herkes tarafından biliniyor!Bu olaylar gazeteler,televizyonlar,radyolar aracılığıyla binlerce kez gösterildi,yazıldı,çizildi.Yani filmde bunları direk canlandırma tekniği kullanarak göstermek sinema açısından hiçbir şey demektir(belgesel çekilmiyor nihayetinde) ki,asıl yapılması gereken bunların çıkış nedenlerini sorgulamak ve bir mesaj vermek olmalıydı,bütün bu olanları gösterip geçmek değil.Hatta şu çuval olayı çok canımı sıktı.Bu sahne bu filmi izleyen bir yabancı vatandaşın gözünde nasıl gözükecek acaba?Hiçbir şey yapamayan aciz Türkiye ve subayları.Bu konuda geçtiğimiz günlerde Ceviz Kabuğu adlı programda bir subayın açıklamaları şöyle:"Eğer ben bir Türk askeriysem intihar etmezdim,bu tamamen bir acizlik örneğidir(ki biz Müslüman bir ülke ve o ülkenin askerleri olarak bu davranışa en az eğilimli insanlarız)ve kabul edilemez.Ben sonradan intihar edeceğime kafama çuvalı geçirirlerken silahımı çekip ateş ederdim,böylelikle hem kendimi hem de düşmanı öldürürdüm."
İkinci olarak filmin senaryosundaki kopukluklara gelelim.Filmin senaryosu şöyle;Bir Türk subayı Polat Alemdar'a mektup yazar ve yaşananlardan bahseder daha sonra Polat intikam için Irak'a gider(kim oluyosa?).Bundan sonra film başlıyor,fakat filmde bi gelişme safhası bile yok film direk bitiyo.Yani kimsenin hikayesinden falan bahsedilmemiş,filmin 1saatini atsan ana hikaye karşında gereksiz üstte bahsettiğim görüntülerle dolu bir film ama bu görüntülerdeki insanların hikayeye zerre kadar katkısı yok.Ara sıra şeyh çıkıyor bir iki İslam dersi veriyor,daha sonraları Sam askerine emir veriyor öldürülsün diye ama bu da filmin içinde unutulup gidiyor.Zulüm gören arap insanlar gösteriliyor ama onlar hakkında da pek bi bilgimiz yok.Kısacası hiçbir karakter hakında bilgi edinemiyoruz ki bu da senaryodaki en büyük açık.
Son olarak şu Polat Alemdar karakterine gelelim,kim bu adam,neci?Filmde Sam'in çavuşunun birkaç sözüyle tanıyoruz Polat Alemdar'ı.Yani bir filmin en önemli karakteri hakkında edindiğimiz bütün bilgi bu mu olmalı?Ayrıca koskoca bir devletin çözmekte aciz kaldığı bir sorunu Polat Alemdar mı çözecek?Üstelik bir asker bile değil.Ama adam delta force timi ve Rambo edasıyla olaya el atıyor ki Rambo bile bir askerdi.Senaryonun saçmalığı burada da gözüküyor ztn...
Ek olarak bütün bu yazdığım eleştiriye şöyle tepkiler verilebilir,bu film Türkiyedeki bir dizinin finali olarak yapılmıştır ve Polat Alemdar karateri derin devletle ilişkili olup çok büyük bir karakterdir ve Irak'a gitmesi normaldir.Buna cevabım ise şu:
Madem Polat Alemdar karakteri herkes tarafından biliniyor ve neler yapabileceğide biliniyor(ki daha önce de söylediğim gibi,bir film diziden bağımsız olmalı)bu film sadece Türkiye sınırları içerisinde gösterime girmeliydi.İngiltere,Hollanda,Almanya,İspanya,vs. Avrupa ülkelerinde de gözterime giriyorsa eğer bu film böyle olmamalıydı.Yani tüm dünyadaki herkesin diziyi izlemesi mi gerekiyor Polat karakterini tanımak için?E hal böyle olunca diziyle alakası olmayan biri bu filmi izleyince ne büyük acizlik diye düşünecektir.
Kısacası;senaryosundaki kopukluklarıyla vermek istediği mesajları veremeyen,ama bu iddaayla yola çıkan,harcanan 10milton$ a yazık edilmiş kötü bir yapım Kurtlar Vadisi Irak.