Filmler
Diziler
Programlar
to rome with love ; ne karmaşa ama woody allen bu sefer beni epey şaşırttı. midnight in paris'teki tadı alamasam da, sanırım bu romantizm eksikliğinden kaynaklanıyor ve roma'nın bir paris olamayışından. tek tek karakterlere girerseniz sayfalar dolusu yazmanız gerekir. yalnız filmin sonuna doğru opera sahnesi bir harika; fabio armiliato (giancarlo) farkı. filmin bir ana teması olduğundan şüpheliyim. roma'yı anlatma çabasında diyorsanız, bence filmi bir kere daha seyretmelisiniz. mucizevi tesadüflerin bir silsile halinde başınızı döndürdüğü, hayatın içindeki olası komik durumların olağandışılaştığı anlar da yok değil. penélope cruz (anna) yine bütün seksüalitesiyle ortalarda. woody allen'ın (jerry) kamera karşısına geçip filmi kattığı hava bambaşka; 'imbecille' diyeyim siz gerisi anlayın. her neyse benim filmde neden var olduğunu anlayamadığım ama bütün karizmasıyla herhalde bir boşluğu dolduruyordur dediğim alec baldwin (john) ve muhteşem oyunculuğuyla göz dolduran roberto benigni (leopoldo). monica rolündeki ellen page'e değinemden olmaz, bu filmde rolünden olsa gerek biraz tutuk mu kalmış ne? oysa inception'da daha bir izlenesi hali vardı. neyse filmin en iyi tarafı elbette sağlam oyuncu kadrosu. küçük ve ilginç öykülerle aslında birçok derin konu yüzeysel de olsa işlenmiş. gidilesi, görülesi, izlenesi hatta zaman zaman bolca gülünesi bir film olmuş. ve bitirirken filmi seyrettiğinizde aklınıza takılacak iki kelime :) 'ozymandias melancholia' ...