The-Director
Filmler
Diziler
Programlar
Geri dön
4,0
21 Mart 2007 tarihinde eklendi
N. B. Ceylan’ın sinemasal anlatım yönünde olgunlaştığının göstergesi fakat görüntünün soğuduğu , Ceylan’ın kamera gözünü kaybettiği gibi yorumlara insanı sürükleyebilecek türde bir film.Film sırasında düşünmeden edemedim.Bu adam köyde , doğal mekanlarda görüntü konusunda devleşiyor fakat metropole , teknolojinin soğuk havasını içine çektiği mekanlarda alelade bir dizi çeker gibi hava oluşturmaya başlıyor.Hikayenin gidişatını pek fazla etkilemese de bu ayrıntı çoğu zaman insanı rahatsız edebiliyor.Ayrıntılara fazla takılmadan meramını anlatmaya çalışan Ceylan , yan hikayelere de pek fazla önem vermeden seyirciye sunmaya çalışıyor ve nitekim bu da pek fazla gözü yormuyor.Köyde görüp tanıdığımız iki karakter , filmin temelini oluşturuyor ve hikaye onların üzerinde işlemeye başlıyor.Bir nevi Mayıs Sıkıntısı’nın devamı niteliğine bürünüyor.Mehmet Emin Toprak’ın canlandırdığı karakter köyünden ’uzak’lara gidiyor ve İstanbul’a geliyor.Burada ideallerinden ’uzak’laşmış tanıdığının yanına geliyor.Birbirlerine ’uzak’ iki insan mecburi bir yakınlaşma yaşamak zorunda kalıyorlar fakat ne demiş şair ’’En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir.’’.Bunun sonucunda kıvrılan , bükülen hayatlar , zoraki hayati değişimler kaçınılması zor sonlardan bazıları haline geliveriyor.Köyünden ’uzak’ bir insanın ülke sınırları içinde bile olsa aslında ne kadar da uzak yerlerin havasını soluduğunu anlaması , hayatını değiştireceği , ona yön vereceği şeyler her ne kadar gözünün önünde bile olsa aslında ona ne kadar uzakta olduğunu görmesi , belki de eğer üçlemeye komple bir bakış atacak olursak , metropol hayatının ne kadar zor , köy hayatının ne kadar zor ve aslında her çeşit hayatın ve her yerdeki hayatın zor ve anlaşılması güç olduğunun farkına varılması , tüm hayallerin sonuçta bir hayal ve her sıkıntının sonuçta bir sıkıntı olduğunun bilinmesi adına yapılmış en önemli yapıtlar bütününü oluşturduğu için aslında Ceylan için ne söylesek şu durumda belki de dönüp dolaşıp aslında kifayetsizlik sınırlarına dayanacağımız bir film.