Murat Şeker'in sinema salonlarına sahip çıkmaya çalışması, neredeyse tek başına, eski yöntemlerle piyasaya karşı mücadele etmesi takdire şayan. Ancak maalesef film çok kötü. Bu seriden tabi ki sanatsal bir beklentimiz yok ama ne güldürüyor ne de eğlendiriyor. Şimdi yedinci filmini yapmışlar ona İlker ayrık bile girmemiş. Murat bey artık başka bir şeyler yapmalı.
Bence bazı filmlerin devamı çekilmemeli. Gladyatör'de o filmlerden biri. Yıllar önce bir yazı okumuştum. Titanic, Gladiator büyük film stüdyoları için çok iyi oldu ama bir yönden de pişmanlarmış. Çünkü bu hikayelerin devamı yapılamaz diye üzülüyorlarmış. Ana kahramanlar ölmese belki devamı yapılabilirdi deniliyordu. Film o kadar zorlamalarla dolu ki, ilk film olmasa kimse izlemez. Gladyatörler dövüşsünlerde ...
Devamını oku
Devamını oku
Film çok uzun ama mükemmel bir film. Olay çok ilginç filmin anlatımı ise daha da ilginç. Eski haber görüntüleri filme farklı bir gerçekçilik katmış.
Uğur Yücel yazı tura diye bir film çekmişti, çok beğenilmişti. O nedenle bu filme karşı çok umutluyduk. Ancak film o kadar kötü ki, iki farklı filmi aynı kişinin yapmış olmasına inanamadım. Zaman kaybından başka bir şey değil.
Yunan mitolojisini sevenler bu filmi de sevecektir. Klasik karakterler günümüze taşınmış ve bu teknik hikaye de hiç sırıtmamış. Eğlenceli bir klasik anlatı filmiydi.
Sinema da atmosfer nedir? Öğrenmek isteyen bu filmi izleyebilir. Gerçek bir olaya dayanan her Amerikalının bildiği bir hikayesi var. Ama önemli olan hikaye değil. "Atmosfer"
Film sinematoğrafik açıdan çok iyi değil. Ama hayati bir konuyu anlatıyor. Sosyal devletin ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz. ABD tıp teknolojilerinin merkezi olan bir ülke. Tüm tıbbi gelişmeler oradan dünyaya yayılıyor. Ama ABD halkı bundan faydalanamıyor. İşin kötü tarafı maddi durumu iyi olan ABD halkı da bu durumdan memnun. Fakirler sağlık hizmeti almasın istiyorlar.
Filmin siyasi dertlerine katılıyorum. Yönetmenle senaristle aynı düşünüyorum. Ama film maalesef kötü, oyunculuk kötü, diyaloglar kötü, karakterler gerçekçi değil. Skeç gibi.
Robert Zemeckis'i çok severim. Ama bu animasyon işine kafayı fazla taktı. Bu film de ilgi çekici hiç bir şey yok. Mitolojik hikaye falan olduğu için beklentim yüksekti. Ama hiç heyecan yok merak yok.
Film garip bir hikayeye sahip, tarihi karakterlere ve olaylara vampirler eklenmiş. Amerikan iç savaşı meğer vampirlerle yapılmış. Ben filmi beğenmedim. Aksiyon sinemasını sevenler belki hoşlanabilir.
Çok duygusal bir film. Kaderci bir bakış açısına sahip. Kadere karşı ne yaparsanız yapın engel olamazsınız. Üzücü ama güzel film.
Bu yöntemi öncelikle Akıl Defteri'in de izledik. O tabi ki çok daha iyi bir filmdi ve geri geri akışın hikayeye etkisi vardı. Bu film ise daha çok tecavüz sahnesinden güç alıyor, cesur bir sahne çekmişler. Ama sadece cesaret benim için yeterli değil. Yaratıcı bir hikaye de olmalı.
Psikanalizle ilgilenenler mutlaka izlemeli, gerçi yaşı yetenler zaten izlemiştir. Jung ve Freud arasında ki saygı kıskançlık ilişkisi çok ilginç. Şiddetin psikolojide ki üstadı Freud ise Sinemada ki ustası da Cronenberg'dir.
Baş karakterin sempatikliği ve umut dolu olmasıyla ilerliyor bu film. Bana hiç sempatik gelmediği için filmden zevk alamadım. Adamın aşık olması da sürekli umut dolu olması da çok sıkıcıydı. Sadece filmin isminin geldiği sahneyi sevdim.
Önce ilk filmi izleyip, sonra kitabı okumuştum. Diğer iki bölüm yayınlanmadan tüm kitapları okumuştum. Kitaplar görsel dille yazılmış. Zaten senaryo gibi diyebilirim. Filmin görsel effectleri o zaman için efsaneydi. Şimdi sıradan hatta kötü bile geliyor. Yıllar görsel effectleri eskitse de hikaye hala güncel ve eskimemiş.
Bu efsane isimlere yakışan bir film olmamış. Film anlatmak istediğini seyircinin gözüne sokuyor. Filmde tahmin edilemeyecek, yaratıcı hiç bir sahne yok. Her şey klişe.
Gözden kaçan iyi bir filmdi. Sinema tarihine göndermeler vardı. Örneğin kadın karakter klasik bir femme fatale'di. Hicckock'un sapık filmi, John Ford'un çok aslanı filmini hatırlattı. Islık mevzusu biraz zorlama olsa da zevkle izledim.
Göçmenlerle ilgili bir film. Hikaye gerçekçi ve sanki içinden çıkılmaz sorunlar var. Almanya da ki Türklerin çok iyi özdeşleşeceği bir hikaye.
Göçmen olmakla ilgili bir film. Ana karakter arada kalmış, ne tam olarak Çinli ne de Amerikalı. Bizim gurbetçilerin durumunu hatırlattı bana. Almanyaya gidince yabancılar, buraya geliyorlar burada da yabancılar.
Film özellikle bizim gibi toplumlarda izlenmesi gerekiyor. Hükümet, devlet, millet ve adalet konularına bakış açıları bambaşka.
Filme gitmeden önce de umudum yoktu. Sırf boykot saçmalığı için gittim. Maalesef yine olmamış :( Cem yılmaz ciddi kalıcı filmler yapmak istiyor ama olmuyor. Çok zorlama duruyor. Umarım deneye deneye sonunda başarıya uğraşır. Ya da bildiği sulara dönmesi daha mantıklı.
Film biraz daha kısa olabilirmiş. Yine de çok iyi vakit geçirdim. Karakterlerin motivasyonu çok iyi. Gerçek hayatta da böyleyse neden bazı markaların böyle büyüdüğünü anlayabiliyorsunuz.
Benzerini yıllarca Hollywood filmlerin de izledik. Teknik olarak film iyi iş çıkartıyor. Ama Türk filmi olunca inandırıcı olamıyor.
Cem Yılmaz hayranları hariç kimseye tavsiye etmiyorum. Özellikle zombi sahneleri çok kötüydü. Saçma demiyorum, film zaten absürd komedi saçma sapan bir dünya şey oluyor. Ancak Zombi saçmalığı tutarsız, filmin türüyle alakasız. Sanki sonradan eklenmiş gibi birden bire ekleniyor. Daha önceden ormanın lanetinden bi kere bahsetse seyirciyi hazırlasa bari.
Bence Ferzan Özpetek'in sinemasında geriye gidiş devam ediyor. Yine de bu film vizyonda ki bir çok filmden çok daha kaliteli bir yapım. Film izlerken düşünmeyi sevenlere tavsiye ederim. Yorumlara baktığımda genelde insanlar erotizmden rahatsız olmuş, dünya görüşünüz bu yöndeyse, sizde rahatsız olabilirsiniz. Ben olmadım :)
Yorumlara söyle bir baktım, yüksek oranda haklılar, film politik olmaya çalışmış. Filmi yapan arkadaşlar politik doğrularını seyircinin gözünün içine sokmuşlar. Aynı politik görüştenseniz film size acemice gelir, farklı politik görüştenseniz filmden nefret edersiniz.
Çağan ırmak yıllar önce TV için bir korku serisi çekmişti, bu film bana biraz onları hatırlattı. Diğer sinema filmlerinden farklı. Çağan Irmak için bir geriye gidiş olmuş bence bu film. Ama kendini izlettiren bir film izleyen pişman olmaz. Sinematografisi çok iyi.
Yine olmamış. Milliyetçi duyguları tatmin etmek ve karşılığında para kazanmak istiyorsunuz ama olmuyor. Hollywood epik filmleri karşısında komik kalıyor bu filmler. Birde tarihi şahsiyetleri karakter haline getiremiyoruz. Hepsi kutsal kusursuz insanlar, olmuyor işte.
Arkadaş zoruyla gittim ama esasında Şahan'a önyargılı değilimdir. Bu karakteri skeçlerinde severdim. Anamı karıştırma..... :) Ama film olmuş mu derseniz olmamış. 5 dakikayken güzel 2 saat Kayhana katlanılmıyor.
Tek mekanda çekilmiş güzel bir film, final insanların kafasını karıştırsa da film ana fikrini iyi veriyor. İzlemeyi hak eden bir film, düşük bütçe ile film yapmak isteyenler için örnek proje.
Van Gogh'u anlatmanın en güzel yöntemini bulmuşlar. Bu tarz filmler diğer ressamlar için devam eder mi bilmiyorum. Ama Van Gogh'a çok yakışmış, farklı bir deneyimdi.