Öncelikle eğer The Purge'ün ilk 2 filmini izlemediyseniz, onlardan kısaca bahsedeyim. The Pruge, benim için büyük bir hayal kırıklığıydı çünkü yaratıcı fikrine rağmen basit bir ev istilası filmi olmaktan öteye gidemiyordu. İkinci filmi ortalama buldum ama ilkine göre çok daha iyi olduğu kesin. Çünkü ikinci film, içinde bulunduğu konunun hakkını vererek zayıf senaryosuna rağmen kaos ortamını yaşatmayı layığıyla başarıyordu. Serinin 3. ve galiba son halkası ise yine çatışmanın içerisinde geçse de, aksiyona fazla karışmadan oldukça politik bir ortam hazırlamaya çalışıyor. Peki başarılı oluyor mu?
Konu şöyle: "Son Arınma Gecesi'nin ardından Senatör Charlie Roan, bu geceyi kaldırmak için başkanlığa aday olur. Seçimlerden hemen önce de Arınma Gecesi'nde bu geceyi kuran kişiler, Senatör'ü planlarından dolayı öldürmeye çalışır. Buna engel olmaya çalışan kişi de senatörün koruması Leo olacaktır."
Filmin iyi yanlarından başlayalım. Senatör rolündeki Elizabeth Mitchell ve Leo rolündeki Frank Grillo, iyi birer oyunculuk sergilemişler. Bütün filmi bu 2 oyuncu götürmüş. Filmin en iyi yanlarından biri buydu.
Ayrıca diğer eleştirmenlerinde dediği gibi bu film günümüz politikasına göndermeler yapıyor. Her ne kadar abartıldığını düşünsem de, film bu ortamı iyi hazırlamış aslında. Film aksiyondan ziyade, politikaya yoğunlaşmış. Bu yüzden de bu film, serinin en sürükleyici filmi olmuş açıkçası.
Bu arada Arınma Gecesi'nin ilk iki filminde de dediğim gibi, bu film bir korku filmi değil. Daha çok gerilim dolu bir kovalamaca filmi. Gerçi bu film için saydım, 5 tane jump scare sahnesi var. Ama bunun dışında heyecanlı bir film izlemek isteyenler için bu filmi öneririm, korku değil.
Filmin kötü yanlarına değinelim şimdi:
1-) Ana 2 karakterler dışındaki bütün oyunculuklar ve diyaloglar berbat. Mesela filmde psikopat diyebileceğimiz garip bir kız var, Arınma Gecesi'nde bir dükkanın tepesindeki adama "Seni öldüreceğim pislik, çünkü bana çikolatamı vermedin!" diye bağırıyor. Bu sahnede gülme krizi geçirdim, filmin bunu amaçlamamasına rağmen.
Ayrıca diyaloglar da oldukça kötü. Mesela bu film, bir dükkan sahibine ve müşterilerine gereksiz miktarda zaman ayırıyor ve adamın dükkanının Arınma Gecesi sigortası gittiği zaman kameraya dönüp şunu diyor: "O zaman dükkanı kendim korumak zorundayım." O kadar saçma ki! Film, bu karakterlere yaklaşık 40 dakika zaman ayırmış, bu karakterler filmde sadece 10 dakika görünüp, bütün filmi senatör ile koruması Leo'nun kovalamacasına odaklasalarmış, ortaya kesinlikle daha iyi bir iş çıkarmış.
2-) Senaryo gerçekten de tahmin edilebilir, sıkıcı ve mantıksız bir hal alıyor. Filmin sevenleri bu konuda istediğini söyleyebilir ama bu bir gerçek. Filmin kötü adamlarının kim olduğu, sonunda kimin hayatta kalacağı baştan belli zaten. Özellikle de filmin son 20 dakikası, bir filmde yaşadığım en uzun 20 dakikaydı. Aksiyon sahnesini o kadar uzatıp birden fazla sahneye bölmüşler ki, izlerken çok sıkıldım. Mantık hatalarına, senaryo boşluklarına değinmek bile istemiyorum.
3-) Eğer serinin 2. filmi gibi Arınma Gecesi odaklı bir film bekliyorsanız, biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Hayır, bu film Arınma Gecesi'nin içinde geçiyor ama yukarıda yazdığım gibi, daha çok başka karakterlere ve politikaya odaklanıyor.
Ama genel anlamda Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı'nın kötü bir film olmadığına ben de şaşırdım. Evet, kötü yanları dalga geçilecek şekilde berbat ama aynı zamanda film, ilk iki filmin yapmadığını yapıp bu gecenin derinine de iniyor ve ortaya iyi bir sonuç çıkıyor. Ben filmi izlerken oldukça eğlendim, fakat sonucun çok da iyi olmadığını söyleyeceğim. Arınma Gecesi serisi ile ilgili kısa bir değerlendirme yaptım:
Konuya en bağlı kalan film: Arınma Gecesi 2: Anarşi
En zayıf film: Arınma Gecesi
En sürükleyici film: Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı
En iyi karakterlere sahip olan film: Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı (sadece senatör ve Leo karakterleri iyi bir iş çıkartmış
En eğlenceli film: Arınma Gecesi 2: Anarşi
En gerilim içeren film: Arınma Gecesi
Serinin en iyi filmi: Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı
Evet, bu film Anarşi'yi burun farkıyla geçiyor ve serinin en iyi filmi ortaya çıkmış oluyor. Ama şöyle bir şey de var ki, eğer Arınma Gecesi'nden bahsedecek olursanız, aklınıza ilk önce ikinci film gelecektir, yarattığı atmosferden ve aksiyon sahnelerinden dolayı. Ama bu film, her ne kadar zayıf olsa da serinin en sürükleyici filmiydi bence. İyi bir film olmasa da eğlenceli vakit geçireceğinize eminim. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Grillo ve Mitchell.
+ Cinayet Turizmi gibi oldukça değişik fikirlere sahip olması.
+ Sürükleyici olması.
+ Eğlenceli aksiyon sahneleri.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Senaryodaki boşluklar, mantık hataları, zayıf diyaloglar ve bazı karakterlere gereğinden fazla süre verilmesi.
- Çikolatasını isteyen manyak kız karakteri.
- Son 20 dakikasının çok abartılıp uzatılmış olması.
- Sonunun tahmin edilebilir olması.
TOPLAM PUAN: 5.8/10
Konu şöyle: "Son Arınma Gecesi'nin ardından Senatör Charlie Roan, bu geceyi kaldırmak için başkanlığa aday olur. Seçimlerden hemen önce de Arınma Gecesi'nde bu geceyi kuran kişiler, Senatör'ü planlarından dolayı öldürmeye çalışır. Buna engel olmaya çalışan kişi de senatörün koruması Leo olacaktır."
Filmin iyi yanlarından başlayalım. Senatör rolündeki Elizabeth Mitchell ve Leo rolündeki Frank Grillo, iyi birer oyunculuk sergilemişler. Bütün filmi bu 2 oyuncu götürmüş. Filmin en iyi yanlarından biri buydu.
Ayrıca diğer eleştirmenlerinde dediği gibi bu film günümüz politikasına göndermeler yapıyor. Her ne kadar abartıldığını düşünsem de, film bu ortamı iyi hazırlamış aslında. Film aksiyondan ziyade, politikaya yoğunlaşmış. Bu yüzden de bu film, serinin en sürükleyici filmi olmuş açıkçası.
Bu arada Arınma Gecesi'nin ilk iki filminde de dediğim gibi, bu film bir korku filmi değil. Daha çok gerilim dolu bir kovalamaca filmi. Gerçi bu film için saydım, 5 tane jump scare sahnesi var. Ama bunun dışında heyecanlı bir film izlemek isteyenler için bu filmi öneririm, korku değil.
Filmin kötü yanlarına değinelim şimdi:
1-) Ana 2 karakterler dışındaki bütün oyunculuklar ve diyaloglar berbat. Mesela filmde psikopat diyebileceğimiz garip bir kız var, Arınma Gecesi'nde bir dükkanın tepesindeki adama "Seni öldüreceğim pislik, çünkü bana çikolatamı vermedin!" diye bağırıyor. Bu sahnede gülme krizi geçirdim, filmin bunu amaçlamamasına rağmen.
Ayrıca diyaloglar da oldukça kötü. Mesela bu film, bir dükkan sahibine ve müşterilerine gereksiz miktarda zaman ayırıyor ve adamın dükkanının Arınma Gecesi sigortası gittiği zaman kameraya dönüp şunu diyor: "O zaman dükkanı kendim korumak zorundayım." O kadar saçma ki! Film, bu karakterlere yaklaşık 40 dakika zaman ayırmış, bu karakterler filmde sadece 10 dakika görünüp, bütün filmi senatör ile koruması Leo'nun kovalamacasına odaklasalarmış, ortaya kesinlikle daha iyi bir iş çıkarmış.
2-) Senaryo gerçekten de tahmin edilebilir, sıkıcı ve mantıksız bir hal alıyor. Filmin sevenleri bu konuda istediğini söyleyebilir ama bu bir gerçek. Filmin kötü adamlarının kim olduğu, sonunda kimin hayatta kalacağı baştan belli zaten. Özellikle de filmin son 20 dakikası, bir filmde yaşadığım en uzun 20 dakikaydı. Aksiyon sahnesini o kadar uzatıp birden fazla sahneye bölmüşler ki, izlerken çok sıkıldım. Mantık hatalarına, senaryo boşluklarına değinmek bile istemiyorum.
3-) Eğer serinin 2. filmi gibi Arınma Gecesi odaklı bir film bekliyorsanız, biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Hayır, bu film Arınma Gecesi'nin içinde geçiyor ama yukarıda yazdığım gibi, daha çok başka karakterlere ve politikaya odaklanıyor.
Ama genel anlamda Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı'nın kötü bir film olmadığına ben de şaşırdım. Evet, kötü yanları dalga geçilecek şekilde berbat ama aynı zamanda film, ilk iki filmin yapmadığını yapıp bu gecenin derinine de iniyor ve ortaya iyi bir sonuç çıkıyor. Ben filmi izlerken oldukça eğlendim, fakat sonucun çok da iyi olmadığını söyleyeceğim. Arınma Gecesi serisi ile ilgili kısa bir değerlendirme yaptım:
Konuya en bağlı kalan film: Arınma Gecesi 2: Anarşi
En zayıf film: Arınma Gecesi
En sürükleyici film: Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı
En iyi karakterlere sahip olan film: Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı (sadece senatör ve Leo karakterleri iyi bir iş çıkartmış
En eğlenceli film: Arınma Gecesi 2: Anarşi
En gerilim içeren film: Arınma Gecesi
Serinin en iyi filmi: Arınma Gecesi 3: Seçim Yılı
Evet, bu film Anarşi'yi burun farkıyla geçiyor ve serinin en iyi filmi ortaya çıkmış oluyor. Ama şöyle bir şey de var ki, eğer Arınma Gecesi'nden bahsedecek olursanız, aklınıza ilk önce ikinci film gelecektir, yarattığı atmosferden ve aksiyon sahnelerinden dolayı. Ama bu film, her ne kadar zayıf olsa da serinin en sürükleyici filmiydi bence. İyi bir film olmasa da eğlenceli vakit geçireceğinize eminim. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Grillo ve Mitchell.
+ Cinayet Turizmi gibi oldukça değişik fikirlere sahip olması.
+ Sürükleyici olması.
+ Eğlenceli aksiyon sahneleri.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Senaryodaki boşluklar, mantık hataları, zayıf diyaloglar ve bazı karakterlere gereğinden fazla süre verilmesi.
- Çikolatasını isteyen manyak kız karakteri.
- Son 20 dakikasının çok abartılıp uzatılmış olması.
- Sonunun tahmin edilebilir olması.
TOPLAM PUAN: 5.8/10