DthepYEK
Filmler
Diziler
Programlar
Geri dön
4,5
2 Ocak 2017 tarihinde eklendi
And... Oscar goes to... La La Land...

Şubat ayının sonunda yapılacak Oscar töreninde duyacağınız söz budur efenim. Evet doğrudur, geleceğe yolculuk yaptım ve sonucu öğrenip geldim. Evi arabayı satın La La Land'a basın. Ayrıca bu sene zencilere de çok ödül dağıtacaklar haberiniz olsun yani. Birinci belli ikinci kim.

"Böyle filmler artık yapmıyorlar." çok doğru bir söz olmuş. 70-80 belki daha eskilere ait gibi bir film. Ama modern bir altyapı ile oluşturulmuş. O dönemin teması üzerine, yaşadığımız dönemin gerçekleri ve teknolojisi ile güçlendirilmiş, masalsı bir film. Müzikali sevmeyenlere müzikali sevdirmez belki ama kanını ısındırır. Böyle müzikallerde olabiliyor muymuş dedirtir. Kendimden biliyorum da ondan yazıyorum bunları. Herkesin bayıldığı, hastası olduğu Singin' in the Rain filmini beğenmemiş bir bünyeye sahibim. Müzikleri sade dinlemeyi seviyorum ama o danslar manslar işin içine girince bana sıkıcı geliyor. Ama bu öyle mi? Zaten bahsettiğim tarzda Hint filmlerini andıran dans sahneleri fazla değil. Sanırım o yüzden de bu kadar sevmiş olabilirim.

Zaten müzikal deniyor bu filme ama bunun romantik kısmı daha ağırlıkta. Yer yer müzikal, ağırlıkla romantik-dram tarzında ilerleyen bir film. Saf, narin bir güzelliği var. İzledikçe içine girdiğin, ilk sahnesinden farklılığını hissettiren 2016 yılının yıldızı bir film.
Yıldız demişken filmin soundtrack’ı City Of Stars şarkısına bayıldım. Oscarda özgün müzik dalında rakipsiz diyebilirim. City of Stars şarkısı o kadar çok kez çalıyor ki filmde, birçok başka şarkıyı bu kadar sık duysanız sıkılırsınız ama bunu dinledikçe biraz daha çalsın ya nolur moduna girebilirsiniz.

Müzikleri ile beni zaten beni benden alan film 3’ü bir arada ile tamamen koparıyor. Damien Chazelle, Emma Stone ve Ryan Gosling. Siz nasıl bir iş çıkardınız ya. Hep Oscar diyorum ama demem lazım bu üçlünün her biri de en az adaylık alacak. Emma Stone o mimikleri, güzelliği ile büyülüyor. Ryan zaten romantik adam. Rachel McAdams ile olan The Notebook filminden hatırlıyoruz. Bu tarz rollerde düşünülmeden oynatılabilecek bir oyuncu. Chazelle doğru seçim yapmış. Her iki oyuncuda da. Chazelle hakkında söyleyeceğim ise bu adam bir müzik hastası. Müziğe tapıyor olabilir, bilemiyorum. Önce Whiplash, şimdi bu film. Dostum sen lütfen film yapmaya devam et.

Filmde alt bir metin olarak ta kapitalizm ve insan gibi bir mesaj var. Ya da bana öyle geldi bilmem. Para için ideallerinden geri dönme, paranın kölesi olma, toplum beğenmedi diye hedeflerinden vazgeçme, başkaları için yaşama, başkalarının sürekli seni beğenmesini bekleme gibi mesajlar. Bence filmin ana fikri bunlardı ya. Bu tarz şeyler insanın olgunluğuna daha çok şey katıyor bence. Bilemedim.

Sözün özü yılın değil, belki tüm zamanların en iyi müzikali. Ha bu yılın en iyi filmi, bunu söylemiş miydim? İzlemeden geçmeyin. İyi seyirler… (Criticker: 88/100, IMDb: 9/10)