spoiler:
Ağır spolier.......
Beğenmek ile beğenmemek arasında ince bir çizgi üzerinde geziniyor, salınıyorum. Efsane olmanın kıyısından dönmüş garip bir film. Beğeniyorum çünkü filmin felsefik yönü gerçekten çok kuvvetli. Bir 2001 odyssey standartında felsefesi var. Aynı zamanda beğenmiyorum, çünkü yığınla açık kapı ve cevaplanmamış sorular ve eksiklikler mevcut. Beğendim çünkü anlatımı yalın ve sade. Giriş kısmı ve tanışa süreci falan gayet iyi. Kalite kokuyor. Daha sonra ise sıradanlaştı film. Vasat bir filme büründü.
Müsade buyurursanız şu eksikliklerin başlıcalarını yazayım da, haklı mıyım değil miyim görün. En başta şunu sormak lazım, bu uzaylılar bu kadar yüksek standartlara sahip, ışık hızını geçebiliyor, zamanda yolculuk falan ohoo neler neler. E peki bunlar basit bir lisan olan İngilizceyi öğrenememişler mi? Bu sistem yok mu yani. Tamam hadi o halkalarla konuşuyorlardı sistem farklıydı falan deyip geçiştireyim bunu! Nasıl bir şeyse artık. Peki bu adamlar 3000 yıl öncesinden gelip, dünyaya adam olun akıllı olun birbirinizle kavga etmeyin demeye mi gelmişler. Öhh be abi, ne zahmete girmişsiniz ya. Yaktığınız ışık yakıtına değmez be. Bir şey daha dur, soru neden 12? 12 ay mı, 24 saatin yarısı mı neden 12? Neydi o ve neden açıklanmadı. Diyelim 12 ay. Bu neyi temsil ediyor. Daha sonra Çin saldırmayınca her şey çözüldü mü de bir anda hepsi kayboldu gittiler. Diyeceğim o ki, bir çuval inciri berbat etmişsin be Denis abi. Bu kadar olumsuzluğa rağmen izlenir bu film.
Filmin notu: Hayatınızın geri kalanında ne yaşayacağınızı bilseniz, yine her şeyi aynı şekilde mi yapardınız ? İyi seyirler... (Criticker: 72/100, IMDb: 7/10)