Filmler
Diziler
Programlar
2000 tarihli Fasulye ile kendisine sıkı bir takipçi kitlesi edindikten sonra televizyon seyircisini neşelendirme yolunu seçen Tekay, onca yıldan sonra sahte belgesel diyebileceğimiz ama aslında demesek de kabul görecek Böcek ile karşımıza çıkıyor. Film içinde film diyebileceğimiz bir teknikle, tamamen amatör ruhla hazırlanmış bir yapım Böcek. Hani çılgının biri çıkar da saçma sapan bir senaryo kurar kafasında, sonra alır eline kamerasını ve bunu kendi çapında bir film haline getirmeye çalışır ya; hah, bu da işte tarif ettiğim şeyin daha cilalısı. Aslında Böcek’in anlattığı hikaye de bu tarifin aynısı: Uğur, arkadaşı Barış’ın kuzeninden aldığı borç parayla bir DVD dükkanı açmıştır. Malum kuzen Engin’in kızkardeşi Leyla’ya ise sırılsıklam aşıktır fakat Engin, kardeşinin Uğur gibi bir çulsuz ile evlenmesine göz yumacak gibi durmamaktadır. Kendini Engin’e kanıtlamak isteyen Uğur da arkadaşı Barış ile bir süper kahraman filmi çekmeye karar verir. Filmin bir anda yazılan senaryosuna göre dev bir uğur böceği (göndermeye gel!) bunların yaşadığı şehri ele geçirmeye çalışır fakat süper kahramanımız bu canavarla savaşıp halkı kötülükten korur. Uğur ve Barış, çektikleri bu kısa filmi yönetmen Bora Tekay (evet, filmde kendisini canlandırıyor) ve senarist arkadaşı Haluk Özenç’e götürür. Bu amatörce çekilen saçmalığı beğenmeyen ikili, işin içinde para olursa daha iyisini çekmelerine yardım edecekleri garantisini verirler. Uğur, Leyla’ya kavuşmak için bu filmden başka bir çaresi kalmadığından, biraz borç para almak için Engin’in kapısını çalar. Projeyi belli şartlar altında destekleyeceğini söyleyen Engin’in Uğur’a verdiği parayı gören Bora ve Haluk’un gözlerinde bir anda Dolar işaretleri belirir ve sömürü başlar.