Filmler
Diziler
Programlar
Oldukça hızlı başlayan Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı, daha ilk dakikalarındaki renkli atmosferi ile Stiller'ın yönetmen koltuğundaki becerileri konusunda beklentileri ani bir yükselişe sokuyor. Hiç ivme kaybetmeden macera dolu, mizahi yönü bol ve popüler kültürü alay konusu alan kurgusu ile seyirciyi kendine çeken film, ilk bir saatin sonunda bir final yaparcasına ritim kaybediyor. Walter Mitty'nin Grönland'dan İzlanda'ya, Afganistan'dan Himalaya Dağları'na yaptığı yolculuklar filmi o kadar keskin sınırlarla ikiye bölüyor ki perdeden yansıyan enerji kaybı, seyirci için başlaması hayli zorlu olan ikinci bir hikayeyi doğuruyor. Bu yapıyı tüm filme dağıtan Stiller, genel anlamda inişli çıkışlı bir kurguyla seyircisini az ya da çok, bir şekilde yorma hatasına düşüyor. Üstelik kendini hissettiren en vurgulu noksanlık bu değil. Hikayede yan öyküler ve karakterler filmin aslına bir şey katmazken iki saate yakın süresi boyunca durmaksızın hayata dair dersler ve nasihatler veren Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı, felsefi ve anlamlı olmaya çalışan boyutu kendi kendini hırpalayan ve zorla daha fazlasını seyirciye sunmaya çalışan bir yapıya bürünüyor. Yaşama dair ince detaylar verme derdinde olan yönetmen, ne yazık ki bu kaygısının dozunu iyi ayarlamayı başaramıyor.