Filmler
Diziler
Programlar
Bir şey öğrendiğimizde veya bildiğimizde, bize en yakın olanlar veya bizi yıllardır tanıyanlar, bizi en az dinleyen kişiler olurlar. Çünkü bu kişiler bizi, onlarla ilişkide olduğumuz kimliklerimiz ve rollerimiz ile görürler. Bu; çocuğumuz, kardeşimiz, asker arkadaşımız ve sevgilimiz olabilir... Bazen ne yaparsak yapalım, tabiri caizse ağzımızla kuş tutsak da kimseye yaranamayız... Bazen biz de o kişiye kendimizi ...
Devamını oku
Devamını oku
Eski amatör güreşçi Mahavir Singh Phogat'ın iki kızını güreşçi olarak yetiştirmesi ve sonrasında kazanılan madalyalar... Özellikle de büyük kızı Geeta Phogat tarafından kazanılan müsabakalar... Severiz böyle gerçek başarı hikayelerini... Hayallerimizi beslemek için ilham olacak hikayelerdir bunlar. Ancak hikayenin ardında hangi gerçekler yatmaktadır?
Oysa Mahavir, her kız çocuğu doğduğunda mutsuz olmuş, hep ...
Devamını oku
Devamını oku
Öyle bir an vardır ki hayatımızda; çocuk olamayacak kadar büyümüşüzdür, yetişkin olamayacak kadar küçüğüzdür... Özellikle de şartlar bizi erken olgunlaşmaya, bazı sorumluluklar almaya ittiği zamanlarda.
Bir çocuk için ebeveynler hayatta kalmak ile eşdeğerdir. Hem dışsal hem de içsel olarak onları kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar. Eğer anne ve baba, ruhen veya fiziksel olarak orada değilse, çocuk ya ...
Devamını oku
Devamını oku
Öyle günler olur ki, oradayızdır ama sanki değilizdir... Yokuzdur, yabancıyızdır...
Görürüz ama farklıdır aşina olduklarımız. Havayı, suyu bahane etmeyi bırakmışsak, bu sefer ararız kendimizde bilinçle üretilmiş yeni bahaneleri...
Bahaneye gerek kalmaz bazen, sadece sıkılmışızdır...
Sıkılmak mı? Var mı böyle bir kavram? Sıkılmak, bedenin, zihnin fazla geldiği nokta mıdır? Orada olmama, yaptığın şeyi ...
Devamını oku
Devamını oku
Bazılarımız devamlı birilerine yardım etmek ister. Bu isteğe karşı koyamazlar. Hatta kimileri hayatlarını böyle kazanır. Bazılarımız ise belli bir olaydan sonra böyle bir yolu tercih eder. Özellikler bir hastalıktan kurtulduktan sonra... O hastalıkla ilgili vakıf veya yardım kuruluşlarında görev yaparlar. Bazen de, bizim için önemli birini kaybettikten sonra böyle bir eğilime gireriz. Belki de aile geçmişimizde ...
Devamını oku
Devamını oku
“Büyük nedeniniz nedir? Kesinlikle bir şeyler satmak için burada değiliz. Bağ kurmak için buradayız. Hayatın konusu insanlardır... Sevgi. Zaman. Ölüm. Bu üç soyut kavram yeryüzündeki her bir insanı bağlıyor. Koruduğumuz her şey. Sahip olmamaktan korktuğumuz her şey. Eninde sonunda kendimizi alırken bulduğumuz şey. Çünkü günün sonunda sevgiyi arzuluyoruz, daha çok zamanımız olsun istiyoruz ve de ölümden ...
Devamını oku
Devamını oku
...Hayatımıza giren yüzlerce insan ve başımıza gelen olaylar, derinde bizim zihin ile anlamakta zorlandığımız bir mekanizma ile çalışır. Özellikle de bize yakın insanlar çoğu zaman bize aynalık yapar. Bazen birbirine o kadar zıt insanları bir arada görürüz ve biraz şaşırırız. Oysa bu insanlar birbirlerini severek bir araya gelmiş olsalar da bilinçaltı düzeyde farklı dinamikler rol oynuyor olabilir.
Paterson ...
Devamını oku
Devamını oku
Başımıza öyle olaylar gelir ki, bu olayların hiç meydana gelmemesini isteriz. Bu istenmeyen olayları kötü, talihsiz, dehşet verici, veya acımasız olarak nitelendiririz. Hatta olay o kadar basit ve nettir; suçlusu bellidir. Kısacası müthiş bir haksızlık yaşamaktayızdır. İşte bu konuda ya başkalarını suçlarız ya da kendimizi... Genellikle de ikisinin karışımı bir durum çıkar ortaya...
The Shack filminin ...
Devamını oku
Devamını oku
Kızlar bazen annelerini rakip gibi görürler. Anneleri çok başarılı veya güzel ise, bu onlar için daha da zor bir durum olabilir. Böyle koşullarda geliştirdikleri hastalık ve huylar dikkat çekmek için olabilir. American Pastoral filminin kahramanları, Amerika güzeli anne (Dawn), başarılı ve zengin baba (Swede), isyankar kızlarıdır (Merry)...
Psikologlarının yorumuna göre, kızları küçük yaşlarda babasının ilgisini ...
Devamını oku
Devamını oku
James McAvoy'un sıra dışı performansı...
İçimizdeki parçaları gerilim boyutunda veren ilginç bir psikolojik film...
Beynin oluşturduğu kişilik parçaları ne kadar güçlü? Bu kişilik parçaları varsa, biz kimiz?
...Split filmindeki kahramanımız Kevin’in durumu, bu bölünmenin fantastik boyutlarındadır. 23 kişinin yaşadığı Kevin’in bedenindeki bazı parçalar, üç genç kızı kaçırır ve olaylar gelişir. ...
Devamını oku
Devamını oku
Hayatımızın ne kadarını otomatik pilotta yaşar gibi yaşıyoruz? Koşuşturmacının içerisinde savrulup gidiyor muyuz? Sadece yılbaşı, doğum günü gibi günlerde mi yılların geçtiğini anlıyoruz? Sadece hasta olduğumuzda mı duruyoruz? Tanıdığımız biri bu hayattan gittiğinde mi sorguluyoruz derin konuları?.. Sonra hemen, standart hayatımıza geri dönüyor ve gelecek planları içinde kayıp mı oluyoruz? İşler ...
Devamını oku
Devamını oku
“Ah nerede o eski, güzel günler?..”
Özellikle kırklı yaşlarda başlayan ve daha sonrasında dozajı artan bir geçmişe özlem... Keşke hep o eski güzel kalsaydı, değişmeseydi. Eski günlere özlemin kaynağında ‘bilinen ve tanınanın verdiği güven’ yatıyor. Biz farkında olmasak da her an her şey değişiyor. Bir süre sonra sistemimizdeki eşik aşıldığında, değişimin farkına varıyoruz.
Özellikle de küçük ...
Devamını oku
Devamını oku
"Hayatlarımız sadece bize ait değil. Beşikten mezara kadar, diğerlerine bağlıyız... Geçmişten geleceğe... İşlenen her suç ve yapılan her iyilik geleceğimizi yeniden şekillendirir.”
Kuantum fizikçilerinin keşiflerinden birisi Dolanıklık’tır... Bir foton ikiye bölündüğünde ortaya çıkan fotonların birbirleriyle olan ilişkileri devam eder. Dolanık fotonlardan birinde bir değişiklik olduğunda "aynı anda" diğer ...
Devamını oku
Devamını oku
“Bir kadın hamile kaldıysa, artık annedir.” [Bert Hellinger]
Her ne sebeple olsun, doğmadan kaybedilen bebekler, aile sisteminde oldukça önemlidir. Genellikle, bu bebeklerin bir ismi veya mezarı yoktur. Bir ölünün ardından tutulan doğal yas sürecinin yerine, kendini ve başkasını suçlama, gizleme ve unutmaya çalışma vardır. Özellikle de, geleneksel toplumlarda fazlaca konuşulmadan örtbas edilir.
Sırlar ise aile ...
Devamını oku
Devamını oku
Bize verilen hayat planı oldukça standart ve planlıdır. Demir parmaklıklı bir hapishaneyi andıran yatağımızla beraber bir çok konuda yönlendirilmeye başlarız. Derken anne, baba, çevre ve okul ile koşullanma ve kopyalama devam eder. Bu verimli bir şekilde çalışıp, bedeni hayatta tutmayı hedefleyen zihin için kolay adapte olacağı bir durumdur. Beynimiz, otomatikleşmiş her türlü davranışı yeni olanlardan daha az ...
Devamını oku
Devamını oku
Bazen her şeyi bırakıp çekip gitmek mi istiyorsunuz?
Her şey çok fazla mı geliyor? Her şeyin, rekabetin, şiddetin, sevgisizliğin aşırısını mı yaşıyoruz?
Belki de artık basit ve doğal yaşam daha cazip gözüküyor...
Bazen ailemizi alıp, bazen tek başımıza çekip gidesimiz geliyor.
"Captain Fantastic" filmi modern hayatı tamamen bırakmış, ormanda tek başlarına yaşayan bol çocuklu bir aileyi konu alıyor. Avlanan, ...
Devamını oku
Devamını oku
“Hiç rüyada olduğundan ya da uyandığından kuşkuya düştüğün oldu mu?”
Yaşadığın hayatı bir rüyaymış gibi hissettiğin oldu mu? Hayatını, sanki otomatik pilota bağlıymış gibi yaşadığın anlar? Yapmayı hiç istemediğin şeyleri yaparken, öte yandan arzu ettiğin şeyleri de bir türlü yapamadığın oldu mu? İçindeki bir ses, ‘Beyaz tavşanı izle’ diyor mu? Tüm bildiklerinin aksine şeyler yapmaya ...
Devamını oku
Devamını oku
Michèle’in babası o daha çocukken, seri cinayetlerden dolayı müebbet haspe mahkum olmuştur. Michèle, babasını hayatından tamamen silmiş, hapis yattığı dönemde onun ziyaretine hiç gitmemiştir. Michèle’in annesi ise çocuk gibidir. Kızından bile genç biri ile evlilik planları yapmaktadır. Michèle, annesini ağır bir şekilde eleştirir ve onu küçük düşürücü davranışlarda bulunur.
Kendisi hırslı, tek ...
Devamını oku
Devamını oku
Ailede dışlanan kim? Sevgililer, eşler ve diğer sırlar?
Ailemizle benzer kaderleri mi yaşıyoruz?
...Julieta, trende Xoan ile tanışır. Karısı Ana beş yıldır komadadır. Dedesinin Küba’dan göçmen olarak geldiğinde satın aldığı evde yaşamaktadır. Julieta ile Xoan arasındaki yakınlık, daha sonra Julieta’nın onu ziyaret etmesi ile devam eder. Xoan, karısına rağmen bu ilişkiye başlar, karısının ölümünden ...
Devamını oku
Devamını oku
Didier ve Elise, bir mağazada tanışırlar, ilk görüşte aşık olurlar ve evlenirler. Müzisyen olan Didier’in grubunda solistlik yapmaya başlayan Elise, bir süre sonra hamile kalır... Çocuk yapıp yapmama konusunda epey tartışan çiftin sonunda çocukları olur. Derken trajik bir şekilde kızları Maybelle hastalanıp bu dünyadan göçer. Çift, birbirlerini, kendilerini ve Tanrı’yı suçlamaya ve yargılamaya başlar...
Bir ...
Devamını oku
Devamını oku
Onun adı, Edison "Edson" Arantes do Nascimento... Bilinen ismi ile Pelé... Filme göre Pelé ismi, onunla dalga geçen çocuklar tarafından konulmuş bir isim. O, Brezilya’nın varoşlarında büyüyen fakir bir ailenin oğlu... Henüz 9 yaşındayken, Brezilya’ya kupa kazandırmaya söz vermiş bir çocuk... Bir değil tam üç Dünya Kupası ile kırılması zor bir rekoru elinde tutan bir efsane...
Pelé belki de hem en çok tanınan ...
Devamını oku
Devamını oku
Seçilmiş Kişi İllüzyonu - Matrix
Matrix filminde, bir rüyada yaşadığımız üzerine bir kurgu vardır. Zihni ile özdeşleşmiş kişilerin gördüğü bir rüyadır bu... Kendilerini, geçmişten gelen bilgi ve deneyimleri ve bunlarla oluşan duygu ve düşünceleri zannederler. Bu durum, bir süre gözlemleme yaptığınızda ortaya çıkartabilecek bir hiledir. Bu oyundaki – rekabet ve kıyaslamaya dayanan hayat planındaki – ...
Devamını oku
Devamını oku
...Love the Coopers filmi, yılbaşında bir araya gelen bir ailenin anatomisini çıkarmaktadır. Üç nesil – gelecek, şimdi ve gelecek – Şükran gününde bir araya gelecektir. Yıllar sonra ayrılmanın eşiğine gelmiş anne-baba, yaşlanmış bir dede ve teyze... Hiç evlenmemiş kız kardeş, annesi ile sürtüşen kız, torunlar vs...
Bu sıra dışı gecede, herkes birbiri ile kapışır; kozlar paylaşılır... Yıllardır ...
Devamını oku
Devamını oku
Yaşlı Pilot: “Asıl sorun büyümemiz değil ki, büyürken unuttuklarımız...”
...Küçük Prens filminin küçük kahramanı küçük kızın annesi sistemin ağına yakalanmıştır. Annesi onun her dakikası programlamış ve onu istediği bir öğrenci olarak hazırlamaya çalışmaktadır. Onu sistemin bir parçası olabilecek bir robot gibi yetiştirir. Filmde tasvir edilen şehir ve tüm insanlar bu sistemi kusursuz bir şekilde ...
Devamını oku
Devamını oku
Tüm hafızanız silinseydi nasıl biri olurdunuz? Kim olurdunuz? Şu ana kadar zihninize kaydedilmiş, beyin tarafından gerektiğinde hatırlatılan tüm bilgiler, inançlar, düşünceler, duygu kalıntıları silinseydi ne olurdu?
Kendinizi tanımladığınız meslekler, yetenekler, inançlarınız, bağlı olduğunuz kurum, tuttuğunuz takım, kendinizi tanımladığınız her şey... Tüm bu bilgiler beyin dediğimiz organımızda ...
Devamını oku
Devamını oku
Güneş, Samanyolu'nun etrafındaki tam bir turu 255 milyon yılda gerçekleştiriyor. Bir insanın dünyadaki ömrünü 65 yıl olarak kabul edersek, Güneşin Samanyolu'nun etrafında dolaştığı süreye de bir yıl dersek, insan ömrü sadece 8 saniye sürer. Belki bu yüzden bu kadar kıymetlidir ama aynı zamanda tutunacak bir şey değildir... Güneşin nefes alma-verme süresinde biter bu dünyadaki yaşamımız...
Öte yandan hiç ...
Devamını oku
Devamını oku
“Bu büyük canavarın ne yılmaz bir yaratık olduğunu çok yakında anlayacaksınız.” [Moby Dick]
Bir çok ünlü hikayenin ne kadar bu kadar ünlü olduğunu anlamak kolay olmuyor. Bu efsane hikayelerin ardında o kadar bariz olmayan başka bir anlam mı yatıyor. Tanrılar Okulu’nun yazarı Stefano D’Anna’ya göre en iyi hikayeler mesajı gizli olarak verenler. Doğrudan söylediğinizde biliçli zihin mesaja itiraz ediyor. Kendi ...
Devamını oku
Devamını oku
Türkiye’de evlenme sayısında az da olsa bir düşüş yaşanırken, boşanma oranları devamlı artıyor... Her sene yaklaşık 600 bin çift evlenirken, 2014 yılında boşanma rakamları 130 bin çifte ulaşmış. Uzun süredir bu rakamlar ve artış hızları hemen hemen aynı. Kabaca 5 çiftten birinin evliliği boşanma ile sonlanıyor. Ve bu boşanmaların yaklaşık %40’ı ilke 5 senede gerçekleşiyor...
Boşanma konusunda ne ...
Devamını oku
Devamını oku
Hayatta kalabilmek için üç farklı strateji kullanırız; savaş, kaç veya don. Bu reaksiyonlar tüm hayvanlarda olduğu gibi insanların da genlerine kodlanmıştır. Bir tehlike olduğunu savaşır, yenemeyecek gibi olursak kaçar, kaçacak imkanımız yoksa da donar kalırız.
Savaşmak ve kaçmak genellikle daha sonraları çok fazla iz bırakmaz bizde. Ancak donmak özellikle insan için bir problem haline gelebiliriz. Temel sorun ...
Devamını oku
Devamını oku
Herkesin gittiği yoldan gitmeyen, farklı düşünen ve farklı şekilde bir strateji izleyen, başkalarını da peşinden koşturan sıra dışı başarılar elde etmiş kişilere genel olarak baktığınızda, çocuklarının oldukça travmatik olduğunu görürsünüz. Bu travmalar onları ağır bir şekilde yaralamış olsa da onları tamamen güçlü, farklı, yaratıcı insanlar haline getirmiştir.
Steve Jobs’un hakkında bir çok ...
Devamını oku
Devamını oku
Hayatın hangi aşamasında zihnimizin oluşturduğu ilişki kalıplarına takılıp kaldık?
Bu kalıplar kime ait? Nereden geliyor?
Bizim kendi deneyimlerimiz mi?
Yoksa çevremiz veya ailemizden taşıdığımız bir şey mi?
Ne olursa olsun, karşımıza çıkan her ilişki – ister romantik, ister arkadaş veya iş ilişkisi – bize bir şeyler anlatır... Kendimizi keşfetme yönünde bir adımdır bu.
Bazen bu kişi metroda ...
Devamını oku
Devamını oku
Kadın ve erkek, ying ve yang bir bütünü tamamlayan iki parça gibidir. Birbirleri ile kendilerini daha bütün ve tam hissederler. Kadın ve erkek kendilerinin de farkına varmadıkları bir çekim ile bulurlar birbirlerini... Yüzeyde göremeseler de anlaşılmak ister içimiz, iyileşmek ister ruhumuz. Çift benzer sorunları, travmaları ile bulur diğerini...
En tipik örneklerden biri, ‘anasının kuzusu’ olan erkeklerdir. ...
Devamını oku
Devamını oku
Kaçırılmış ve penceresiz bir odada yaşamak zorunda olan bir kadının oğlu doğar ve çocuk beş yaşına kadar burada yaşar. Tepedeki küçük pencere dışında içeri ışık girecek, dışarıyı görebilecek bir delik bile yoktur.
Her ne kadar durum korkunç gibi gözükse de, çocuk tamamen güven içerisindedir. 24 saat annesinin yanındadır. Onları oraya hapis tutan baba ise her gün yemek getirmektedir. Bir gün daha fazla ...
Devamını oku
Devamını oku
“En büyük düşman en son bakacağın yere saklanır.” [Julius Caesar]
Ego...
Bir çoğumuzun bol bol üzerinde konuştuğu, bildiği bir kavram...
Ama gerçekten ne olduğunu biliyor muyuz?
Nasıl ortaya çıktığının farkında mıyız?
‘Egom’ derken bile konuşanın ego olduğunu biliyor muyuz?
Sadece şişmiş ve bariz egoları değil, gizlenmiş saklanmış egoları da görebiliyor muyuz?
Peki ya aydınlanmış, ermiş, ...
Devamını oku
Devamını oku
“Bir gün kendini tanımaya karar verirsen savaşçının yolunu seçmek zorunda kalacaksın. Ruhunun karanlıklarına ulaşacaksın. O zaman, korkularını alt edebilirsen kim olduğunu anlayacaksın.”
Fail ile kurban iki sevgili gibidir... Birbirlerine görünmez bir bağ ile bağlanırlar; biri beyaz biri siyah, biri kötü biri iyi... Yüzeyde ne olursa olsun herkes bir rolü üstlenmiştir. Belki kim olduklarını gerçekten bulana kadar ...
Devamını oku
Devamını oku
Bir tehlike karşısında iki temel reaksiyona sahibiz. Ya savaşırız ya da kaçarız. Korku kaçmamıza, öfke ise savaşmamıza yardımcı olur. Asıl problem, bu iki tepkinin de hayatta kalmak için yeterli olamadığı durumlardır. Bazen ne kaçabilecek durumdayızdır, ne de savaşacak kadar güçlüyüzdür... Özellikle de fiziksel ve duygusal olarak daha zayıf olduğumuz çocukluk döneminde.
Bir ceylan yavrusunun aslana yakalanmak ...
Devamını oku
Devamını oku