Black Swan, temposu yoğun, baş döndüren, heyecanlandıran, kafa karıştıran, Birdman tarzında bir sonra ve Whiplash'e benzer bir işleyişe sahip olan ve de en önemlisi, Mila Kunis ile Natalie Portman gibi 2 büyük oyuncuyu daha da büyüten bir film. Sürükleyici ve izlediğinize pişman olmayacağınız bir film.
Kunis oldukça sade ve doğal oynamış (bir Oscar adaylığı iyi olurdu doğrusu onun için) ve Portman her ne kadar ...
Devamını oku
Devamını oku
İlk filminin beklenmedik başarısının ardından çok beğenilen ve ani bir kararla biten Kardeş Payı dizisinin ardından Kural-Cemcir-Aydemir ekibi, Düğün Dernek'in devam filmiyle yeniden sinemalarda. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, film beklentileri karşılıyor. Ama bazı eksiklikleri de ortaya çıkan işe oldukça vuruyor.
Öncelikle, ilk filme dediğim gibi, bir gişe kaygısı olmadan olaylar basit, oyunculuklar içten ve ...
Devamını oku
Devamını oku
4 filmden ve 3 kitaptan oluşan efsane seri, Açlık Oyunları'nın sonuna geldik böylece. Son filmden bahsetmeden önce serinin kısa bir özetini geçmek istiyorum. İlk film oldukça sade ve basitti, kitabına bağlı kalınmadığı gibi kamera açıları da oldukça kötüydü. Ama oyun sahneleri akılda kalıcıydı. Devam filmiyse her halinden serinin en iyi filmiydi ve hem kitabına bağlı kalınmış hem okuyucuya göre daha yaratıcı ...
Devamını oku
Devamını oku
Öncelikle, epeydir bir beklenen ünlü Peter Pan hikayesinin öncesini anlatan Pan, öyle fragmanının gösterdiği kadar başarılı bir film değil. Ama yanlış da anlaşılmasın, eleştirmenlerin yere vurduğu kadar kötü bir film de değil. Tam bir çocuk-gençlik filmi, macera sahneleri, görsel efektler ve yapım tasarımı oldukça özgün ve başarılı, oyunculuklar da ortalama sayılır. Peki durum böyleyse ters giden şey neydi ...
Devamını oku
Devamını oku
Slumdog Millionare gibi filmlerden tanıdığımız ünlü yönetmen Danny Boyle ve en son The Social Network'ü yazmış olan başarılı senarist Aaron Sorkin bir araya gelerek daha önce yapılamamış, zorlu bir uyarlamaya kalkışıyor: Apple'ın kurucusu Steve Jobs'un hayatı.
Duymuşsunuzdur, 2013 yılında yine Steve Jobs'un hayatını anlatan bir film ve bu yıl çıkan bir belgesel vizyona girdi fakat beklenileni alamadı. Mesela 2013 ...
Devamını oku
Devamını oku
3. filmi dışında hüsranla sonuçlanan Star Wars'un prequel üçlemesinin ardından herkes yeni bir Star Wars filmi bekledi. Hatta beklentiler o kadar yüksekti ki, tüm zamanların en iyi açılışını yaptı (238 milyon) ve daha bir sürü rekor kırdı. Yani bu filme tüm zamanların en çok beklenen filmi desek hiç de yalan olmaz. Peki, Star Wars serisi 6. filmden sonra ebediyen bitti. Yeni bir serinin bağlantısı nereden kurulacak ...
Devamını oku
Devamını oku
Küçüklüğümden beri SüngerBob'u çok severim. Gerçi son yıllar biraz önemini kaybetti benim için ve bölümlerini de takip edemez oldum ama yine de sinema salonuna giderken eski bir dost ile buluşuyormuşum hissine kapıldım biraz. Gerçi bu sefer zevkler ve renkler benim için öncesine göre biraz değiştiği için filmden ekstra bir şeyler umdum. Neticede filmden umduğumu bulamadım ama hoş vakit geçirdiğimi rahatlıkla ...
Devamını oku
Devamını oku
Öncelikle Rob Marshall'a Karayip Korsanları 4 ve Oscarlı Chicago gibi filmlerden aşinayız. Dolgun oyuncu ekibini zaten biliyoruz. Ortaya iyi veya oldukça enteresan bir işin çıkacağının kokusunu başından bilir gibiydik. Öyle de oldu. Filmin konusu ve bu konuyu bir yere bağlama stili oldukça başarılı.
Filmin konusu şöyle: "Bir fırıncı ve eşi çocuk sahibi olmak istemektedirler ama cadının laneti yüzünden olamazlar. ...
Devamını oku
Devamını oku
Geçtiğimiz yılın ve Oscar, Altın Küre, BAFTA gibi ödül yarışlarının da en iddialı filmlerinden birisi olan Birdman'i sonunda izledim. Lafı kısa kesiyorum ve bu filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum. Evet, filmin konusu oldukça basit ama bu konuyu sanatsal biçimde anlatış şekli muazzam ve kesinlikle ilgiye değer.
Filmin konusu, Riggan adında ünlü bir ismin Broadway oyunu sergilemesi ve geçmişte oynadığı süper ...
Devamını oku
Devamını oku
Louis Zemperini'nin ilgi çekici ve zorlu hayat öyküsünü ele alıyor Unbroken filmi. Filmin başrollerinde Jack O'Connell, Takamasa Ishihara ve Domhnall Gleeson var. Üstelik bu film ünlü yıldız Angelina Jolie'nin yönettiği 2. film. Filmin fragmanlarından ve ekipten de anlaşılacağı gibi, ortada iddialı bir film var. Ama bu iddalı filmden ortaya başarılı bir sonu çıkmış mı, işte işin orası biraz yalpalıyor.
Aslında ...
Devamını oku
Devamını oku
60'lı yılların ünlü oyuncusu Clint Eastwood, son yıllarda yönetmenliğe geçiş yaparak ortaya hem iyi hem de ortalamada sayılabilecek ve kayda değer filmler çıkardı. Şimdi de onun yeni filmi ise gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlanmış, askeri orduda çalışan Chris Kyle'ın hayatı anlatılmış. Fakat bu film Amerika gişesinde çok iyi olsa da, (çünkü Amerikan propagandası var işin içinde) Eastwood'un açından son ...
Devamını oku
Devamını oku
Matrix serisinin yönetmenleri Wachowski'ler, yeni bir film ile sinemalara geldi! Gerçi işin içinde böyle bir durum olsa da benim beklentilerim düşüktü filmden. İyi ki de öyle yapmışım. Film, kısaca başarısızdı. Neden mi? Okumaya devam edin.
Film klasik ve bilim kurgusu bol olan bir seçilmiş kişi konusunu ele alıyor. "Jupiter Jones, (Mila Kunis) hayatından nefret eden ve değişiklikler yapmak isteyen birisidir. Birdenbire ...
Devamını oku
Devamını oku
Oscar'lı Dallas Buyers Club'ın yönetmeni Jean-Marc Vallée, bu sefer daha riski yüksek, zorlu bir filme kalkışıyor. Ve altından da başarıyla kalkıyor da. Bu seferki filminin konusu hem yaşanmış bir hikaye, hem de çok satanlar listesinde 1 numara olan kitabın konusunu ele almış. Cheryl Strayed'in 1600 kilometrelik yürüyüşü filmin konusu. Bu yüzden film macera kategorisine sokulabilir de. Ama yanlış anlamayın, ...
Devamını oku
Devamını oku
Johnny Depp, birbirinden egzantrik biyografisine şimdi de Mortdecai karakterini ekliyor. Gerçi herkes "bu film ile kariyerinin sonuna geldi" gibi şeyler diyor. Aslında haksız da değiller. Depp, bu aralar başarısız işlere karıştı ve hatta filmin bütçesine en az para kazandıran ünlülerden birisi. Ayrıca eleştirmenler de bu filmden pek hoşnut değiller. Herkes film ile ilgili; Senaryo yetersizdi, bütün usta oyuncular bu filmde ...
Devamını oku
Devamını oku
İçimdeki Ses, Galip Derviş dizisi ile tanıdığımız Engin Günaydın’ın yazdığı ve başrolünde oynadığı bir romantik-komedi filmi. Ama öyle her zamanki bilindik romantik-komedilerden değil. Evet, hikayenin başında bir kız ile bir erkeğin komik aşk hikayesi var ve bu hikaye de anne ve ünlü oyuncular gibi komik etkenler ile desteklenmiş. Böylece de ortalamanın üstünde, fazla abartılmayacak, akılda fazla kalıcı ...
Devamını oku
Devamını oku
Hemen yazımın başında söylüyorum; Uyuyana Kadar, kısaca gereksiz bir film. Memento filmini What Lies Beneath kafası ile çekmişler ama ortaya bir cacık çıkmamış. Senaryo başlarda ilgi çekici fakat ilk yarım saatten sonra sıkmaya başlıyor. Ben filmi ev sinemasında izlediğim için ileri sardım bir süre. (Eğer ısrarla bu filmi izlemeyi düşünüyorsanız sakın sinemada değil, evde izlemenizi şiddetle öneriyorum) 45. ...
Devamını oku
Devamını oku
Yedinci Oğul, aslında 2014 yılında vizyona girecekti fakat görsel efektlerin yeniden düzenlenmesi yüzünden tarihi 2015’e kaydı. Aslında gereksiz olmuş çünkü görsel efektlerinde büyütülecek bir şey yok. Yine de efektler ekibi iyi bir iş çıkarmış. Aslında bu film bana I, Frankenstein vakasını hatırlattı. Filmde senaryo basitti, sadece görsel efektler iyiydi. Aslında bu film için de aynı şey aşağı yukarı ...
Devamını oku
Devamını oku
3 yılın ardından, çok konuşulan ve son dönemin en başarılı komedilerinden biri olarak adlandırılan Patrondan Kurtulma Sanatı geri döndü! Öncelikle en başta Hangover vakası çıkabilir gibi bir ön yargı vardı seyircide. Hani bu filmde de ilk filmden izler oldukça fazla var zaten ama konu ve gidişat şekli farklı olduğu ve ara sıra doğaçlamaya kaçan başarılı oyunculuklar sayesinde ortaya eğlenceli bir iş ...
Devamını oku
Devamını oku
Öncelikle Taken serisinin bir üçleme olmasına gerek yoktu, tek film olarak kalmalıydı bence. Çünkü senaryo saçmalamaya başlamış. Şimdi ise "Serinin son filmi", "Her şey bu filmde belli olacak" tarzında sloganlar ile Taken 3 vizyona girdi. Öncelikle bu film her hali ile serinin 2. filminden daha iyi (2. filme hala kızgınım ve şimdi de 2. ve bu film ile ilgili uzun bir kıyaslama yapacağım ama değeceğini zannetmiyorum) ama ...
Devamını oku
Devamını oku
Leyla ile Mecnun’un bitişinin ardından, o dizinin senaristi Burak Aksak bir sinema filmi çevirmeye karar vermişti. Bu yüzden Aksak’ın sıkı takipçileri bu filmi uzun zamandır bekliyorlar. Ben de uzun zaman olmasa bile merakla bekliyordum ben de bu işi. Neyse ki film sonunda vizyona girdi ve ben de izleme fırsatı bulabildim. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Aksak yine yapacağını yapmış. Ortaya müthiş eğlenceli bir iş ...
Devamını oku
Devamını oku
Uzun zamandır bekliyordum Whiplash filmini. Özellikle de film hakkında bütün yorumlar olumlu ve 6 dalda olan Oscar adaylıkları ile izlemek iyice şart oldu. Ben de bu vesile ile filmi izlemeye karar verdim. Ama hakkını vermek için sinemaya gittim büyük bir heyecan ile. (Bu arada filmin seansı Başka Sinema’ya denk geldi ve filmde ara verilmediği için sizin de öyle yapmanızı şiddetle tavsiye ediyorum) Bir ara acaba ...
Devamını oku
Devamını oku
Her Şeyin Teorisi, (The Theory Of Everything) oldukça dramatik ve gerçekçi bir film. Oldukça başarılı ve acelesiz bir şekilde işlenmiş. Oldukça gerçekçi ve başarılı olmuş. Hatta, bunu kanıtlamak için de Stephen Hawking ile ilgili küçük bir araştırma yaptım. Hawking hakkında yazan bilgiler ile filmdeki olaylar birebir uyuşuyor. Olayları birebir uyuşturmak da zor iş. Bu arada film o kadar gerçek ile uyuşmuş ki ...
Devamını oku
Devamını oku
St. Vincent, (Benim Komşum Bir Melek) oldukça tanıdık ama bir yandan da kendini izlettirmeyi başaran bir film. Başarılı diyebileceğimiz bir nitelikte.
Filmin konusunu aynen yazıyorum: "Bekar bir anne olan Maggie, 12 yaşındaki oğlu Oliver ile Brooklyn’deki yeni evlerine taşınır. Çalıştığı hastanede uzun saatler mesai yapmak zorunda kalan Maggie’nin oğlunu komşusu Vincent’a emanet etmekten başka şansı kalmaz. ...
Devamını oku
Devamını oku
Disney Pixar oldukça orijinal ve başarılı filmler üretirken, normal Disney'in animasyon filmleri onun gerisinde kalıyordu. Fakat son yıllarda Disney, Wreck-It Ralph ve Frozen gibi filmler ile Pixar ekibine yavaş yavaş yetişmeye başladı. Bu film de Disney'in başarılı filmlerinden birisi. Üstelik Marvel Stüdyolarının da desteği ile. Vallahi tadından yenmez.
Filmin konusu şöyle: "Hiro, ağabeyinin yaptığı Baymax adındaki ...
Devamını oku
Devamını oku
Devam filmleri genellikle ilk filmine göre oranla başarısız çıkar biliyorsunuz. (Terminatör 2'yi ayrı tutarım tabii ki) Sin City'nin devam filmi de bu kategoriye cuk diye oturuyor. Gerçi ilk filmin çekilmesinden 9 yıl sonra insan elbette ki iyi bir şeyler bekliyor elbette ama yine de beklentileri devam filmleri için yüksek tutmamak lazım. Çünkü bu film ilk filminin aksine daha bilindik bir konusu var ve Sin City şehrinin de bu ...
Devamını oku
Devamını oku
The Imitation Game filmini boş bir zamanım olduğu ve 8 dalda Oscar'a aday gösterildiği için izledim. Pişman mıyım? Hayır, çok düşük beklentiler ile izlenebilir. Peki iyi bir film mi? Hayır, iyi bir film olmayı hak etmiyor diyebilirim. Üstelik bir de bu film 8 dalda Oscar'a aday gösterildi. (Bu Oscar ekibini de anlayamadım gitti, Lego Filmi için bile En İyi Animasyon Filmi kategorisinde aday bile göstermemişler) Hatta filmin ...
Devamını oku
Devamını oku
John Wick, beklediğim bir aksiyon filmi değildi. Çünkü fragmanı ve konusundan anlaşılacağı gibi de basit bir intikam öyküsüydü. Ama film hakkındaki yüksek puanlar ve olumlu eleştiriler, beklentimi arttırmama sebep oldu. Bu filmi de büyük bir beklentiyle ama işin özünde de basit bir film olduğunu bilerek izledim. İyi ki de öyle izlemişim çünkü film oldukça basit bir film. Yani senaryo çoğu yerde tahmin edilebilir ...
Devamını oku
Devamını oku
2014'ün en olaylı filmi The Interview'i sonunda izledim. Ama sıfır beklenti ile. Yani sizin de öyle izlemenizi tavsiye ederim. Aksi takdirde sizin için berbat ötesi bir deneyim olabilir. Yani benim için de biraz öyle oldu ama ben filmden eğlenmeye çalıştım. Ki film de bir kaç yerinde az bile olsa güldürmeyi başarıyor. Böyle bir puanı da bu etken yüzünden verdim. Yoksa film yerlerde geziniyor. Çok ama çok basit ve tahmin ...
Devamını oku
Devamını oku
Yine bir seri daha sona erdi. Müzede Bir Gece serisinin bu son filmi kısaca seriye yeni bir şey katmıyor aslında. Hatta izlenmese bile olur aslında ama eğlenceli vakit geçirtmeyi başarıyor. Hem küçüklerin hem de büyüklerin gönül rahatlığı ile izleyebileceği bir film olmuş.
Aslında belki de filmin en büyük kötü tarafı filmin kapalı bir alanda kalmış olması. Halbuki serinin ilk filmi bunu iyi kullanmıştı, serinin ...
Devamını oku
Devamını oku
Filmin konusu şöyle; "Peru'nun ormanlarından iyi bir aile bulmak dileği ile Londra'ya gelen Paddington'ın öyküsü anlatılıyor. Daha sonra Brown ailesi ile tanışır Paddington. Bayan Brown, Bay Brown'u Paddington'ı evlerinde 1 geceliğine kalması için ikna eder. Paddington da bu sırada geçmişi hakkındaki bazı bilgileri öğrenmeye çalışacaktır. Ama bu yolda onun için bazı engeller de olacaktır."
Filmin konusunda fazla ...
Devamını oku
Devamını oku
Film aksiyon ve gerilimi bol olan, sürükleyici bir filmdi. Gerçi beklentilerimi fazla karşılamadı. Aksiyonu hep olsa bile biraz az geldi. Sonu zaten şıp diye çabucak bitirmişler. Gerçi Brad Pitt filmin sonunda: 'Savaş yeni başladı.' diyerek filmi bitirmese de, Bir nevi film ortada kalmış. Sonuç olarak film heyecanlı ve sürükleyici sayılır ama beklentileri fazla karşılayamayabilir. İyi sayılacak bir zombi filmi olmuş. 3/5
Son Umut filmini ben en başta bir Hollywood filmi zannetmiştim. Çünkü kadroda Russell Crowe ve Olga Kurylenko gibi ünlü yabancı isimler var. Hatta bu yabancı isimlerin yanında da bizim ülkemizin en ünlü oyuncularından Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan var. Ben açıkçası Cem ile Yılmaz'ın sanki bir figüran gibi arka rollerde olacağını sanmıştım. Ama sanmıştım sadece çünkü durum böyle değilmiş. Bu film ...
Devamını oku
Devamını oku
Lütfen beyazperdeye aldırmayın, izleyin. bir başyapıt. yüzüklerin efendisi kadar iyi olmasa da nefes kesen ve maceralı bir serüvene sizi davet ediyorum. 5/5 Bu arada çoğu şey yarım kaldı.
spoiler:
Thorin'in düşmanının ölmemesi, Smaug'un canlanması, Neromancer ile görüşmek yani savaşmak ve Gollum'un yüzüğünü araması. Bu yüzden devam filmlerini iple çekiyoruz.spoiler:
Son olarak filmin 30. dk. ...
Devamını oku
Devamını oku
İşte, bir çok sevilen film serisi daha sona eriyor maalesef. Keşke Yüzüklerin Efendisi gibi mükemmel bir seri (yani Orta Dünya serisi de olur genel bir adla) bitmeseydi ama her şeyin bir sonu var elbet. Yalnız, bu film bütün boşlukları doldurmak için değil, Orta Dünya'dan iyice zevk alma amacı ile izleyin. Bu filmin de bu konu ile ilgili bir sıkıntısı yok, vedasını yine yapıyor ama hikayenin bu sefer biraz eksiklikleri ve ...
Devamını oku
Devamını oku
Nightcrawler, Lou Bloom (Jake Gyllenhaal) adlı bir kişinin kameramancılık ile ilgili başarı basamaklarını tırmanması konusunu ele alıyor. Yani durum böyle ama sadece bundan ibaret değil. Yani film büyük bir dürüstlükle anlatmış. İnsanın paraya karşı açgözlülüğü, hırsı, televizyon sektörünün reyting uğruna en vahşetli haberleri seçip bir üst basamağa yükselmesi gibi konuları film, büyük bir ...
Devamını oku
Devamını oku
Film bana biraz garip, anlamsız ve basit geldi. Ama film etkileyiciliğini bu etkenlerden alıyor ve bunları başarılı bir işe döküyor. Filmdeki her şey çok doğaldı bu arada. Robert Pattinson'ın ve Guy Pearce'ın oyunculuğu (özellikle Pearce'ın) çok başarılıydı.Kısaca, herkesin seveceği türden bir film değil. Seçiminizi iyi yapın ama izlenebilir bu film bir yandan da. İyi seyirler.