Filmler
Diziler
Programlar
69. Cannes Film Festivali’nin yarışmalı filmleri arasında yer alan ve maalesef şansının düşük olduğunu dile getirmemiz gereken American Honey , eski bir öyküyü yeni bir kılıfla sunmaya çalışan dram-romantizm arasında gelip giden aslında türünü tam da dillendiremediğimiz bir film.
Öncelikle karşımızda gençler var. Amerika’n ın kaybedenleri. Onlar için Big Apple, Wall Street ya da American Dream yok. Onlar ...
Devamını oku
Devamını oku
Gençler için çok enteresan bir film gerçekten...devam filminden önce izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
İlki 3 milyon gibi Amerikan sinemasına göre oldukça sınırlı bir bütçeyle çekilen Arınma Gecesi, seyirci ve eleştirmen gözünde aradığını tam olarak yakalayamasa da, ilk filmden tam bir sene sonra serinin ikinci bir öyküsüyle karşımızda. Aynı olay kalıbını kullanmakla birlikte ilk filmden çok daha iyi olduğu da aşikar.
Arınma Gecesi: Anarşi, esasen bir devam filmi değil; ama hikayenin bel kemiği aynı. ...
Devamını oku
Devamını oku
....Japon bilim-kurgu yazarı Hiroshi Sakurazaka’nın All You Need Is Kill adlı romanından, Christopher McQuarrie’nin (Olağan Şüpheliler En iyi Senaryo Oscar’ını aldığını anımsatalım) başını çektiği üç kişilik bir senarist ekibi tarafından uyarlanan film, yakın bir gelecekte “Mimics” olarak adlandırılan uzaylı yaratıkların yaşayacak yeni bir gezegen bulma amacıyla dünyayı işgal edişlerini merkeze ...
Devamını oku
Devamını oku
Bu topraklarda kaliteli, eli yüzü düzgün gerilim filmi çekmek, üstelik onu suç öğesiyle harmanlamak zor iş. Ne kadar iyi yaptığınıza inanırsanız inanın illa ki "film öyle olmaz!" diyecek birileri çıkacaktır. Fırat Tanış'ı öncelikle bu meşakkatli işe el attığı ve taşın altına elini koyduğu için tebrik ediyorum. İkinci olarak, filmi kendi tiyatro eserinden sinemaya uyarlayan Cüneyt Uzunlar'ın performansı ...
Devamını oku
Devamını oku
Yerli sinemamızda Yeşilçam melodramına kaçmadan kadın-erkek ilişkisi kurmak ve bunu bir aşk-evlilik öyküsüne yedirmek gerçekten zorlaştı. Zira kimlerden oluştuğunu halen çözemediğimiz seyirci kitlesi nedense ağlamak istiyor, gözyaşı istiyor; bu kalıba göre filmler beyazperdeye gelince de çok Yeşilçam kokmuş deniyor! Kısacası hem duygusal hem de dengeli bir hikaye anlatmak bugünlerde biraz zor. Bu çetrefilli ...
Devamını oku
Devamını oku
Bir kaybeden olarak hayata ne kadar dayanabilirsin, ya da ne kadar ayak uydurabilirsiniz? Nereye kadar denemeye devam edersiniz? Parlak günlerin geçmişte kalmasını ne kadar içinize sindirebilirsiniz? Üstelik bir müzisyenseniz, hassas ruhlu bir adamsanız. Oscar Isaac’ın oldukça başarılı bir performans ile canlandırdığı Llewyn Davis karakteri, akustik gitarı ve neredeyse hiç satmayan solo albümünden başka hiçbir şeyi ...
Devamını oku
Devamını oku
Bir tiyatro oyununu sadece metinsel olarak üslup olarak da beyazperdeye uyarlamış olması bu filmin en önemli özelliği belki de. Zira salt metin değil, oyunculuklar, replik ve diyaloglar ve de dekor tamamen tiyatro sahnesi mantığında kurulup, işlenmiş, "sinema filmi öğeleri" özellikle kullanılmamış. Yoksa İlksen Başarır sinemanın 5N 1K'sını bilmeyen insan değil, dahası sıkı bir feminist olarak karakterlerine okuttuğu ...
Devamını oku
Devamını oku
2013'te beni en çok yakalayan yerli yapımlardan biri oldu Yozgat Blues, daha afişi ve adı ilk çıktığında… Ercan Kesal'ın ve Ayça Damgacı'nın birbirlerinden uzak ama bir o kadar da filmi bütünleyen karakterleri ve oyunculukları seyirciyi hikayeye çekmeye yetiyor zannımca. Büyük şehirde sıradan ve silik bir kadınken, taşrada göz bebeğine dönüşen Neşe, hayatını neredeyse tek bir şarkıya, tek bir melodiye ...
Devamını oku
Devamını oku
Öncelikle devam filminin, akışı ağır bulunan ilk filmden daha sürükleyici, daha aksiyonlu ve daha akıcı bir seyirlik olduğunu söyleyerek söze başlayalım. Cameo’yu ve havuç pek seven Peter Jackson, Hobbit üçlemesinin ikinci filminde büyük bir gişe hitinden beklenecek ve Tolkine-LOTR hayranları dışındaki seyirciye de kendisini seyrettirecek tüm elemanları kullanıyor zannımca.
spoiler: Erkek karakterlerin hüküm ...
Devamını oku
Devamını oku