Saoirse Una Ronan, 12 Nisan 1994'te The Bronx, New York City, New York, Amerika Birleşik Devletleri'nde, İrlandalı ebeveynler Monica Brennan ve oyuncu Paul Ronan'ın kızı olarak doğdu. Saoirse üç yaşındayken ailesi Dublin, İrlanda'ya taşındı. Saoirse, ailesiyle birlikte önce Dublin'de, ardından kısa bir süre Co. Carlow'da yaşadıktan sonra tekrar Dublin'e taşındı.
Saoirse, televizyon kariyerine The Clinic (2003) dizisinin birkaç bölümünde küçük bir rolle başladı. İlk film deneyimi ise 2007 yapımı I Could Never Be Your Woman (2007) filminde oldu. Saoirse, Joe Wright'ın yönettiği ve Keira Knightley ve James McAvoy'un başrollerini paylaştığı Atonement (2007) filmindeki rolüyle uluslararası üne kavuştu. Film, hem eleştirel açıdan hem de ticari açıdan başarılı oldu ve 2008'de Saoirse, rolü için Oscar adaylığına layık görüldü. Böylece Oscar'a aday gösterilen en genç aktrislerden biri oldu. 2008'den 2011'e kadar birçok başarılı filmde rol aldı. Bunlar arasında 2008 yapımı City of Ember (2008), kendisine İrlanda Film ve Televizyon Ödülü adaylığı kazandırdı. The Lovely Bones (2009) adlı filmdeki rolü, ona BAFTA Ödülü'ne adaylık getirdi. The Way Back (2010) filmindeki performansı, yine İrlanda Film ve Televizyon Ödüllerinde kendisine Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı. 2016'da Ronan, Brooklyn (2015) filmiyle ikinci Oscar adaylığını kazandı. 21 yaşında iki Oscar adaylığı alan en genç aktrislerden biri oldu. 2018'de Ronan, Lady Bird (2017) filmiyle üçüncü Oscar adaylığını kazandı. 24 yaşından önce üç Oscar adaylığı alan en genç ikinci aktris (ilk sırayı Jennifer Lawrence alıyor). Saoirse Ronan’ın son 10 yılda Greta Gerwig’in yönettiği ve Louisa May Alcott’un klasik romanından uyarlanan Little Women (2019)’da, Wes Anderson’ın yönettiği The French Dispatch (2021)’de, Tom George’un yönetmen koltuğuna oturduğu See How They Run (2022)’da ve Garth Davis’in imzasını taşıyan bilim kurgu gerilimi Foe (2023) filminde kamera karşısına geçti.