Johnny Depp'le Sunday Times arasında gerçekleşen röportajda 58 yaşındaki aktörün "Hollywood tarafından boykot edildiği" iddiası yer aldı. Cumartesi günü İngiltere'de yayınlanan röportajda Depp, sektördeki yerini ve İngiltere'de yeni vizyona giren filmi Minamata'yı anlattı. Depp, filmde foto muhabiri Eugene Smith olarak rol alıyor. Filmin yönetmeni koltuğunda ise Andrew Levitas oturuyor.
Smith, Life dergisindeki “fotoğrafik yazıları” ile tanınıyordu, ancak bir tür münzevi haline gelmişti. Yine de endüstriyel kirlilik ve kurumsal açgözlülük tarafından oluşturulan cıva zehirlenmesinin etkilerini fotoğraflamak ve belgelemek için Japonya'daki Minamata kasabasını ziyaret etmeye karar verdi. Faaliyetleri için çevreyi kirletenlerden misillemelerle karşı karşıya kaldı. Yine de etkileyici bir fotoğraf makalesi ortaya koydu.
Depp'in filmi henüz ABD'de vizyona girmedi. Yönetmen Levitas, MGM'in Depp'in yasal sorunları nedeniyle filmi "gömdüğünü" iddia etti. Filmin hala gelecekteki gösterim programında olduğunu iddia etti ama bunun için bir tarih belirlenmediğini bildirdi. Depp ise kişisel sorunları ne olursa olsun filmin izlenmeyi hak ettiğini söyledi. Minamata için; "Bu insanların gözlerinin içine baktık ve sömürücü olmayacağımıza söz verdik. Filmin saygılı olacağını belirttik. Anlaşmada payımıza düşeni yerine getirdiğimize inanıyorum, ancak, sonradan gelenler de kendilerininkini korumalıdır. Bazı filmler insanlara dokunur. Ve bu, Minamata'dakileri ve benzer şeyler yaşayan insanları etkiliyor. Ve herhangi bir şey için… Hollywood'un beni boykot etmesi için mi? Son yıllarda tatsız ve dağınık bir durumda olan bir adam, bir aktör? Ama bilirsiniz, tüm bunları yapmak için gitmem gereken yere doğru ilerliyorum... Olayları aydınlığa çıkarmak için." dedi.
Depp, The Sun'a karşı geçen kasım ayında bir hakaret davasını kaybetti. Dava, eski sevgilisi Amber Heard referansıyla “eş döven” şeklinde atılan bir manşet iddiasıyla ilgiliydi. Ayrıca, bu yılın mart ayında temyiz başvurusunu kaybetti. Ağustos ayının başlarında, Heard'ın 7 milyon dolarlık boşanma anlaşmasını hayır kurumuna bağışlama taahhüdünü yerine getirip getirmediğini tartışırken, bir yasal zafer kazandı.