Çizgi roman illüstratörü, yazar ve film yapımcısı Dash Shaw, kısa süre önce Cryptozoo adlı kriptidler hakkında görsel olarak çarpıcı bir film yarattı. Magnolia Pictures'ın animasyon filmi, bir dizi mitolojik canavarı yaratıcı bir şekilde yakalayan sanatsal yöntemleri keşfederken, yaratık alt türünün de anlatımını barındırıyor. Dünya çapında, yüzyıllarca süren folkloru kapsayan yüzlerce kriptit veya mitolojik hayvan var. Ancak, hiçbiri böyle bir hikayenin merkezi olmadı.
Cryptozoo'da türü belirlenmemiş hayvanlarla ilgilenen bir ekip, melez bir yaratık olan Baku’yu yakalamak için çabalar. Ancak, ekip peşine düştükleri yaratığı, mitolojik yaratıkları kurtarıp, barındırdıkları hayvanat bahçesinde sergilemeleri mi gerektiğini yoksa efsanevi yaratığın gizli ve bilinmeyen olarak mı kalması gerektiğini tartışmaya başlar.
Bu yaratıcı animasyon, nüans verilen ahlaki bir ikilemle, başka dünyaya ait bir hikayeye canlı ve çekici bir bakış sunuyor. Hem sanat tarzı, hem de tema olarak yönetmen René Laloux'un 1973 yapımı Fantastic Planet filmini hatırlatıyor. Her iki film de, başka bir canlıya sahip olmanın veya kafese koymanın ne anlama geldiğini ve bunun gerçekten ilk etapta olması gerekip gerekmediğini araştırıyor. Bütçe kısıtlamaları bir yana, animasyon, mitolojik yaratıklardan oluşan bir hayvanat bahçesini sergilemek için en mantıklısı.
Shaw, filmin prodüksiyon notlarında “hayali, mitolojik yaratıkları görmenin tek yolunun çizim yapmak olduğunu” vurguladı ve “Çizim, hayal gücüne giden doğrudan bir devredir. Fiziksel bir icattan, bir toplumun nasıl işleyeceğine dair bir öneriye kadar yapılan her şey hayal gücüyle başlamalıdır.” dedi. Filmi, Shaw'un kendisi yazıp yönetirken, animasyonu Jane Samborski yönetti. Cryptozoo birkaç tanıdık ismin seslendirmesine sahip: Lake Bell (In a World), Zoe Kazan (The Big Sick), Michael Cera (Scott Pilgrim vs. the World), Louisa Krause (Billions), Peter Stormare (Fargo), Thomas Jay Ryan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind), Grace Zabriskie (Twin Peaks) ve Angeliki Papoulia (Amulet).
3D animasyon (ve bazen stop-motion) içeren sürekli film yayınlarının olduğu bir dünyada, uzun metrajlı bir filmin animasyonun 2D köklerine döndüğünü görmek harika. BoJack Horseman veya Rick and Morty gibi bu tür çizimlerle TV şovlarında bir artış oldu. Bununla birlikte, izleyicilere, özellikle çok yönlü karakterlere ve ahlaki iç gözleme sahip olan, tam bir 2D animasyon filmi nadiren sunulur. Filmde 80'lerin eski tarz müzik videolarını hatırlatan bazı kolaj çalışmaları görmek de harika.