David Oyelowo’nun ilk yönetmenlik denemesi “The Water Man”in kalbindeki tema ailelerin gücü. 7 Mayıs'ta gösterime girecek olan film, Rosario Dawson'ın canlandırdığı ölümcül hasta annesi Mary'yi iyileştirebilecek güçlere sahip efsanevi figür Water Man'i bulmaya çalışan Gunner (Lonnie Chavis) etrafında dönüyor. Filmin sonik manzarasını oluştururken aile de merkezi bir rol oynadı.
Besteci Peter Baert filmin müziklerinin çoğunu hazırlarken, Oyelowo’nun eşi Jessica zaten bazı şarkılara katkıda bulunmuştu. Jessica Oyelowo, "David, karakterim Missus Bakemeyer'in, Gunner kitapçıya geldiğinde piyano çalmasını istedi." diye açıklıyor yaptığı katkıyı ve ekliyor; "Tüm lisanslarla uğraşmak zorunda kalmayacağımız, bir yerde çalabileceğim bir müzik parçası bulmaya çalışıyorduk ve 'Neden oynayabileceğim bir şey yazmıyorum?' diye düşündüm." dedi.
"Caleb’ın Ninni", Oyelowo ailesi için son derece kişisel bir şarkıydı, çünkü Jessica onu yürümeye yeni başlayan oğullarına söylemişti. Film için sahneyi yansıtacak yeni sözler ekledi. Aile meselesi burada bitmedi. Jessica Oyelowo son jenerik şarkısı için "David moral veren ve iyimser bir şey arıyordu, ancak izleyicilerin kafasına vuracak dev bir hip-hop ritmi gibi bir şey değildi." diyor. Büyük oğulları, 19 yaşındaki hevesli müzisyen Asher'la birlikte çalıştığı “My Son”ı da yazdı ve prodüktörlüğünü yaptı.
David Oyelowo, daha önce Big Guy adlı bir kısa film çekmişti. Elbette, kendisi bir oyuncu olarak son derece ünlü. "Selma" ve "Nightingale" yapımlarıyla iki kez Altın Küre adayı olmayı başardı. Bu ikisi dışında en bilinen performansları arasında "The Butler", "Interstellar", "A United Kingdom", "Queen of Katwe" ve "The Midnight Sky" yer alıyor.