Hesabım
    George Clooney Yeni Filmi "Midnight Sky"ı Anlattı

    Netflix'te yayınlanacak olan filme dair yapılan video sohbetten izlenimler, yazarımız Ali Ercivan'ın kaleminden..

    George Clooney, orijinal Netflix içeriği olan yeni filmi The Midnight Sky’ı geçtiğimiz haftalarda BFI Londra Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen bir video sohbetle tanıttı.İster istemez yayının büyük kısmı oyuncunun kariyerine, en ünlü filmlerindeki tecrübelerine, birlikte çalıştığı Steven Soderbergh ya da Coen Kardeşler gibi yönetmenlerden öğrendiklerine ayrıldı. Ancak Oscar ödüllü aktör ve yönetmen, yeni projesini nasıl seçtiğinden, yapım aşamalarından ve pandemi döneminde filmini Netflix üzerinden seyirciye ulaştırmaktan da kapsamlı bir şekilde bahsetti.

    23 Aralık’ta tüm dünyanın Netflix’ten seyredebileceği The Midnight Sky’ın bir tarafında, global bir felaket sonrası büyük ölçüde yaşanamaz hale gelen dünyada, kutuplardaki bir bilim merkezinde küçük kızıyla beraber barınan bilim adamı Augustine var. Diğer tarafta ise uzun süredir uzayda görev yapan ve yeryüzündeki felaketin boyutundan haberdar olmayan, dünyaya dönüş hazırlığındaki astronotlar… Augustine, uzay aracını dünyaya dönmemeleri için uyarmak zorunda. Belki de insanlığın geleceği onlar olacak çünkü. Ne olursa olsun hayatta kalmaları şart. Astronotlar dünyaya geri dönebilmek için bir macera sürdürürken, Augustine de kızıyla beraber uzaya daha güçlü sinyal iletebileceği bir başka bilim merkezine doğru yoğun bir tipinin ortasında yolculuğa çıkıyor.

    Diriliş (The Revenant) filminin senaryosundan tanıdığımız Mark L. Smith’in kaleminden çıkan yapım, Lily Brooks-Dalton’ın romanından uyarlama. Filmin dünyadaki kısımları, tam da Diriliş’i hatırlatan bir ‘çetin doğa şartlarına karşı hayatta kalma mücadelesi veren insan’ öyküsü. Bu da senarist Smith’in tercih edilme sebebi olsa gerek… Yönetmen Clooney ise uzayda geçen kısımlara Alfonso Cuarón’la beraber çalıştığı Yerçekimi (Gravity) filminden antrenmanlı.

    George Clooney bu söyleşide, projeye dahil olmasının Netflix’in ona romanı göndermesiyle başladığını anlattı. O aşamada teklif sadece Augustine rolünü oynaması için yapılmış. Clooney ise bunun sadece iyi bir rol fırsatı olduğunu değil, yönetmen olarak da elini taşın altına sokabileceğine kanaat getirmiş. Bir uzay filmi yapma kararında hem Yerçekimi’ndeki hem de Soderbergh’in yönettiği Solaris’teki tecrübeleri etkili olmuş. Kendisini teknik olarak çok karmaşık bir yapım sürecinin beklediğini en baştan bildiğini söylüyor sinemacı. Fakat insanın insana yapabildiklerini kişisel bir perspektiften anlatan, tam bir kefaret öyküsü olarak gördüğü projeyle çok ilgilenmiş.

    Clooney, bu filmi 65mm kameralarla ve IMAX salonlarında gösterime sokmak hesabıyla çekmeye Netflix’i ikna etmiş. Mevcut şartlarda filmin izleyiciye bilgisayar ya da en fazla televizyon ekranlardan ulaşabileceğini, kendi nüktedan üslubuyla şakaya vursa bile, belli ki bir parça üzüntüyle karşılıyor. Yine de böylesine büyük ve karmaşık bir projeyi istediği gibi hayata geçirmesine olanak sağlayan Netflix’e teşekkür ediyor. The Midnight Sky’ın yeryüzü sahneleri, dondurucu bir İzlanda kışında, çok güç koşullarda çekilmiş. Uzay sahneleri içinse Londra’daki Shepperton stüdyolarında gerçekleşmiş. İzlanda’daki çekimler sürerken hem uzay gemisi dekorları hem de astronot rollerindeki aktörler birkaç ay sonra başlayacak Londra aşaması için hazırlanıyormuş. İşte bu noktada, beklenmedik bir gelişme olmuş.

    Filmin uzak aksında David Oyelowo, Kyle Chandler, Demian Bichir gibi deneyimli aktörler yer alıyor. Ancak bu kısmın başrolü, odak noktası Felicity Jones’un hayat verdiği Sully karakteri. İzlanda’da ağır süren çekimlerin ortasında, Jones’dan bir telefon aldığını anlatıyor Clooney. Aktrisin hamile olduğunu haber vermesi elbette yönetmeni sevindirmiş ama şüphesiz ki planları da karıştırmış. Felicity Jones devam eden hamilelik sürecine rağmen tellere bağlanarak oynaması gereken sahnelerin altından kalkabileceğine inanıyormuş. Ancak Clooney bunun üstünü hemen çizmiş. Ve karşılarına çıkan bu sürpriz, filmin yapım sürecini doğrudan etkileyecek iki karara yol açmış. Felicity Jones’un astronot kıyafeti içinde, uzay boşluğunda geçen tüm sahneleri bir dublörle çekilip aktrisin yüzü o bedene sonradan oturtulmuş. Daha önemli kararsa Sully karakterinin dünyaya dönüş yolunda hamile olduğunu öğrenmesi olmuş. Karakteri hamile yapmak hem öyküye dramatik açıdan yeni bir katman kazandırmış hem de riskleri artırarak perdeye taşınan bütün bu maceranın önemini daha da yükseltmiş. Ve George Clooney bütün bu kararları İzlanda’daki zorlu çekimlerin ortasında almak zorundaymış!

    The Midnight Sky’ın en büyük yüklerinden biri de Clooney’nin kızını canlandıran çocuk oyuncu Caoilinn Springall’ın omuzlarında. Clooney, oyuncularını yormayı veya yıpratmayı seven bir yönetmen olmadığını, fazla tekrar almayı da sevmediğini anlatıyor. Springall’un doğal, içgüdüsel, eğitimli oyuncuların çıkartma zorlanacakları duyguları hiç çabalamadan, zahmetsizce yansıtmasından da övgüyle bahsediyor. Yedi yaşındaki bu çocuğun, daha İzlanda’daki ilk çekim gününde, buz gibi bir havada, hiç duraksamadan ve hiçbir teknik bilmeden rolüne adapte oluşunu, aslında fiyakalı aktörler olarak kendi foyalarını meydana çıkaran bir başarı olarak anıyor.

    Kariyerinde televizyon oyunculuğundan buralara kadar gelen, tütün keserek çalıştığı gençlik yıllarından Oscar ödülüne kadar uzanan George Clooney, hayatının tüm başarısızlıklarından çıkardığı dersleri çok iyi tahlil edebilmiş bir sinemacı. Londra Film Festivali kapsamındaki sohbet de bunun yüzlerce anekdota yayılmış ispatlarıyla doluydu. Netflix için ilk projesi olan The Midnight Sky da muhtemelen bu sene, sadece teknik kategorilerde bile olsa, Oscar’ın radarında yer alacak. Hatta Görsel Efekt ödülü için şimdiden favori olduğu söylenebilir. Alexandre Deplat imzalı müzikleri, ses ve yapım tasarımları da adaylık almaya şimdiden yakın görülebilir. Daha fazlasını başarıp başaramayacağını, filmin seyirciden alacağı reaksiyon da belirleyecek tabii. 23 Aralık tarihini bir kenara not ettik. Netflix’te hep beraber izleyip göreceğiz.

    Ali Ercivan

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top