Geçtiğimiz Mayıs ayı içerisinde başarılı İtalyan yönetmen Luca Guadagnino'nun klasikleşmiş film "Yaralı Yüz"ü yeniden çekeceği resmi olarak açıklanmıştı. Bunun ardından ise neden yeni bir Scarface'in çekildiğine dair eleştiriler gelmeye başladı. Özellikle de Guadagnino'nun sadece yeniden çekim filmleri yönettiği eleştirileri yapıldı. Şimdi ise Guadagnino hem yeni dizisi "We Are Who We Are" hakkında konuştu, hem de Scarface eleştirilerine cevap verdi.
Call Me By Your Name filmiyle tüm dünyada büyük bir başarı yakalayan Luca Guadagnino, kariyerine Suspiria yeniden çekimiyle devam etmişti. Dario Argento yönetmenliğindeki Suspiria, gelmiş geçmiş en iyi korku filmlerinden biri olarak anılıyordu. Daha önce de bir Fransız yapımı olan La Piscine'i A Bigger Splash olarak uyarlamıştı. Şimdi ise yönetmen aksiyon dünyasının gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden birine el atacak. Al Pacino'nun başrolünde bulunduğu Scarface'i yeniden çekecek. Guadagnino, bu konu hakkında şu sözleri sarf etti: "İnsanlar benim yalnızca yeniden çekimler yaptığımı iddia ediyor. İşin gerçeği, sinema varolduğu zamandan beri kendini tekrar ediyor. Bunun nedeni orijinal hikayeler bulamayacak kadar tembel olmamız değil. Bazı belirli hikayelerin bulunduğumuz zaman ile ilgili ne söylediğiyle ilgili. Howard Hawks'lı ilk Scarface yasaklar dönemiyle ilgiliydi. 50 yıl sonra Oliver Stone ve Brian De Palma, Hawks'ınkinden tamamen farklı olarak kendi versiyonlarını yaptı. İkisi de sanat eserinin harika iki farklı parçası olarak raftaki yerini alıyor. Umuyorum ki 40 yılın ardından filmimiz karakterin, bizim ölçüsüz ve hırslı versiyonumuzun yaptığımıza değecek bir yansıması olur. Umuyorum ki 40 yılın ardından filmimiz karakterin, bizim ölçüsüz ve hırslı versiyonumuzun değerli bir yansıması olur. Bence benim filmim tam zamanında"
Al Pacino'lu Scarface'in konusu ise şöyleydi: Yaralı Yüz'de, Fidel Castro, Küba’da istenmeyen rejim muhaliflerine Amerika’ya göç etme hakkı tanır. Küba’ya göç edecek olan binlerce insanın içerisinde azılı suçlular ve akıl hastaları da vardır. Bu azılı suçluların en bilinenlerinden Tony Montana da yakın arkadaşı Manny Ribera ile Miami’ye göç eder. Montana kendisini ülkenin uyuşturucu babalarından biri olan Frank Lopez’in kanatlarının altında bulur. Montana’nın ise geldiği yerlerden daha yükseklere ulaşmak yönünde oldukça iddialı ve cesur hedefleri vardır.