Rian Johnson, kült-klasik, neo-noir filmi “Brick” ve Agatha Christie'den esinlenen “Knives Out” gizeminden, “Looper”ın zaman atlamalı hikaye anlatımına kadar bütün türleri keşfetti ve “Star Wars: The Last Jedi”la evrene bir bakış attı. Ancak, başarılı film yapımcısı, asla bir korku filmi yapamayacağını ve bunun çocukluğuyla da alakalı olduğunu açıkladı.
Hafta başında Karyn Kusama ile Film Independent tarafından düzenlenen bir web seminerinde Johnson en sevdiği korku filmlerinden ve neden bunun mücadele etmesi gereken bir tür olduğundan bahsetti. Johnson, bunun ilk sebebinin çocukluğu olduğunu dile getirdi ve “Dürüst olmak gerekirse, büyüdüğümde ailem gerçekten dindar olduğu için çok yoğun şeyler görmeme izin verilmedi. Korku, duygusal zemine sahip olduğum bir tür değil. “Karyn gibi bir çok arkadaş bu türle ilgilenen ve beni şaşırtan filmler yapan inanılmaz film yapımcıları ama her ne sebeple olursa olsun beni çeken bir şey değil ”dedi.
Bu sözlerine rağmen Johnson, Ridley Scott'ın 1979 yapımı orijinal “Alien” ve Jonathan Glazer'in aramızdaki uzaylıları anlattığı gerilim filmi “Under the Skin” de dahil olmak üzere kendisine ilham veren birkaç korku filminden bahsetti. Johnson, “Under the Skin”i bir tür korku filmi olarak saydığını ve ilk beşinden biri olduğunu açıkladı. “Sanırım korkuyu nasıl tanımladığınıza bağlı.” diyen Johnson asla bir korku filmi çekemeyeceğini belirtti.
Soru-cevap'ta Johnson'ın karşısında yer alan Karyn Kusama, 2015 yapımı “The Invitation” ve HBO’nun ürkütücü Stephen King uyarlaması “The Outsider”ın da aralarında bulunduğu korku hikayelerinin dikkate değer yönetmeni. Kusama, “Bütün filmlerimde, açıkça olmasa da, korku filmlerinin bir bileşeni var. Kendim için tasarladığım bir şey değil ama evet, korku filmleri yapmak istemeye devam etmek istiyorum. Bu günlerden korkacak çok şey var.”dedi.