Netflix'te yayınlandığı günden itibaren ilgileri üzerine çeken The Platform, sonuyla tepkileri toplamayı başarmıştı. Sosyal medyanın gündeminden bir süredir düşmeyen filmin sonu hakkında İspanyol yönetmen Galder Gaztelu-Urrutia, Collider'a konuştu ve açıklaması en az film kadar ilgileri çekti.
-Dikkat sürprizbozan içerir-
Bir hapishanede geçen The Platform, Netflix'teki izleyicileriyle geçtiğimiz hafta buluşmaya başladı. Filmde her hücrede iki mahkum kalıyordur ve yemek günde sadece bir kere bir platform yardımıyla, üst kattan aşağıya doğru gönderilmektedir. Üst kattaki mahkumlar yiyecekleri hunharca yer ve ziyan ederken, alt katta bulunan mahkumlar, her gün biraz daha vahşileşerek açlıkla baş etmeye çalışır. Bir noktadan sonra hiç kimsenin canlı kalamadığı hapishanede, platform varlığını sürdürüyordur.
Goreng ve Baharat, platformun dibine kadar gidip, bu düzeni değiştirmeye karar verirler. 333. kata inildiğinde platformun son katına inildiği fark edilir. İkili masadaki son yemeği korumayı başarmış ve bu mesajı yukarıya götürmeye hazırlardır. Ancak bir şehir efsanesi gibi konuşulan, platformda bir çocuğun olduğunu kendi gözleriyle gördüklerinde, artık mesajları şekil değiştirir ve filmin sonunda platform, yemeğini yiyip uyumaya başlayan küçük kızla birlikte yükselir.
Collider'ın yaptığı röportajda yönetmen Galder Gaztelu Urrutia'ya filmin sonunda gerçekleşenlerden sonra ne olduğu, mesajın ulaşıp ulaşmadığı sorulduğunda yönetmen, "Bunu topluma sormalısınız. Bu hepimize bağlı. Bu gezegene ayak basan en acınılası varlıklar olarak kalmak isteyip istemediğimize bağlı." sözlerini sarf ediyor. Yönetimin amacının ne olduğu sorusuna ise "Bu büyük bir mesele. Önemli olan her birimizin elimizdekilerle ne yaptığı. Bu bizim bulunduğumuz seviyede olur. Elbette adaletsizliği protesto etmeli ve bildirmeliyiz. Kendimizi korumaya devam edecek miyiz? Böylece başkaları yanlış yaptığında yapmamız gereken şeyi yapmaz mıyız? Daha önce söylediğim gibi bu bir toplumsal özeleştiri. Kimseye ne yapacağını söyleme konusunda yetkili değilim. Film yalnızca açığa çıkarmayı amaçlıyor, doktrinleştirmeyi ya da ders vermeyi değil. Elbette yapması gereken şeyleri yapanlar var, ama çoğumuz günü bahanelerle geçiriyoruz." sözleriyle yanıt veriyor. "Çocuk gerçekten o kadının çocuğu muydu?" sorusu ise yönetmen tarafından şöyle cevaplanıyor; "Bu sorunun cevabını biliyorum, ama açıklamayacağım."
Yönetimin katılmak isteyen birini reddetmesi konusunda yönetmenin cevabı "Goreng, The Platform'un yemeği. Onu, ne olursa olsun kabul ederlerdi. Ama görüşmenin yönetim tarafından yapılması Platform'a erişimin, aslında işkencelerle dolu olmasına rağmen arzulanan bir lüks olarak görünmesini sağlıyor. Eminim hepimiz buna benzer iş görüşmelerinden geçmişizdir." oluyor. The Platform, Netflix'teki izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor!
"The Platform"u Sevenlerin İzlemesi Gereken 10 Harika Film