Martin Scorsese, The Irishman filmi için üç efsane isim Al Pacino, Robert De Niro ve Joe Pesci'yi bir araya getirdi ve sonuç mükemmel oldu. Filmin, önümüzdeki Akademi Ödülleri'nde birçok adaylık ve hatta ödül alacağını da şimdiden söyleyebiliriz. Peki Scorsese bu isimleri nasıl bir araya getirdi? Süreçte yaşananlar da bir hayli ilginç.
2013 yılında bir odada o tarihteki finansörler ve efsane isimler bir araya geldi. Senaryoyu okuyup tartışıyorlardı. De Niro ve Scorsese dört sene öncesinde bu filmi çekmek için anlaşmışlardı ve bunu başarmaları toplam 10 sene sürdü. Scorsese, hem mafya külliyatının ulaştığı yeri resmetmeyi istiyordu, hem de politik olayları ve ulusun durumunu da karakterler üzerinden vermek istiyordu. 175 milyon dolar bütçe konuşuluyordu ve bazı şirketler Silence'ın gişede batmasından sonra buna pek yanaşmıyordu.
2002'de Scorsese için Gangs of New York'u yazan Steve Zaillian, 2009'da ilk taslağı bitirdi ve bunun başlarında farklı bir mafya filmi olacağı belliydi. Zaillian, “Şiddete yaklaşım çok önemliydi” diyor ve ekliyor "Gerçekçiliği düşündük. Diğer mafya filmlerindeki gibi, tavana bakan cesetler ve müzikle birlikte hareket eden kameralar istemedik. Adam gelir, diğerinin kafasına iki kez vurur, uzaklaşır. Normalde böyle olur. Bu sebeple etrafındaki her şeyle daha çok ilgilendik."
Yıllar geçtikçe, bütçe yüzünden şirketler gelip gittikçe ve De Niro ile Scorsese'nin programları ayrılıp birleştikçe, Zaillian senaryoya sürekli geri döndü, bazı şeyleri değiştirdi ve bazen romanın yazarı Brandt'le kitaptaki fikirleri ortaya çıkarmak için buluştu. Erken bir taslakta, Sheeran'ın II. Dünya Savaşı'ndaki hizmeti hakkında çok daha geniş bir bölüm vardı. Bütün bunların sonucunda nihai senaryo ortaya çıkmış oldu. Yıllarca süren belirsizliklerden sonra, Scorsese'nin menajeri Rick Yorn'un çağrılmasından sonra, Scorsese ve De Niro senaryoyu Kasım 2016'da Netflix baş içerik sorumlusu Ted Sarandos'a gönderdiler. On ay sonra, The Irishman, New York'ta üretime, 160'tan fazla mekan ve 28 seti ziyaret ederek, 200 karakter içeren ve dört zaman dilimi barındıran 108 günlük bir çekime başlayacaktı.
De Niro ve Scorsese zaten projedeydi, sıra Pesci'yi ikna etmeye gelmişti. İlk zorluk Pesci'yi projeye çekmekti. İlk başta Scorsese onun başka bir gösterişli, hızlı konuşan gangsteri oynamasını istedi ama sonra karar değişikliğini "Eğer tekrar bir araya geleceksek, onun için değişik olabilecek bir şey olmalıydı." diye açıklıyor Scorsese. Sonunda ikna edilen aktörle konuştuğunda, Pacino ile ilk kez bir araya gelebileceğini aktarıyor. En kolay ikna edilen isim ise Pacino olacaktı. 40 sene boyunca filmlere çeken isimler hiç bir araya gelmediği için bu şansı kaçırmak istemiyor ve hemen iş birliğini onaylıyorlardı. Bir de Pacino ve De Niro'nun Righteous Kill faciası sonrası gurur duyacakları bir film yapma isteği vardı. Tüm bunların sonucu olarak efsane isimler bir araya gelmiş oldu. Sonucu ise hep beraber gördük. Prieto'nun muhteşem görüntü yönetimi, Schoonmaker'in harika kurgusu ve gençleştirme tekniğinin doğru kullanımı yeni bir Scorsese başyapıtı ortaya çıkardı.
Önümüzdeki Akademi Ödülleri'nde bu efsanelerin hepsini birden aday görebiliriz. En iyi yönetmen dalında Martin Scorsese, en iyi erkek oyuncu dalında Robert De Niro ve en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Al Pacino ve Joe Pesci. Sonuç ne olursa olsun, muhteşem bir ödül töreni bizi bekliyor olacak.