- Engelsiz Filmler Festivali’nde gerçekleştirilen ‘engelsiz sanat’ konusunun tüm Türkiye’de sinema ve diğer sanat alanlarında gelişmesi mümkün müdür?
Elbette mümkün. Sadece yapılan işin veya performansın erişilebilir olmasına karar vermek ve bunun için biraz çalışmak gerekiyor. Örneğin sesli betimleme, sahnenin tasvir edildiği, adı üstünde betimlendiği bir teknik ve bu sahne bir film sahnesi olmak zorunda değil. Bir tiyatro sahnesi de, konser sahnesi de betimlenebilir, heykel ve resim de. Biz de festivalde yalnızca filmlerde değil, ödül töreninde de bu tekniği kullanıyor ve göremeyenlere ortamı ve olup bitenleri betimliyoruz.
- Bunun için nasıl çalışmalar yapılabilir / yapılıyor mu?
Bozcaada Caz Festivali, sanırım bu yıl, görme ve işitme engelliler için erişilebilir olarak gerçekleşmeye başladı. Vizyon filmlerinin bir kısmı da sesli betimleme ile takip edilebiliyor. Bazı film festivalleri programlarının küçük bir kısmını da olsa erişilebilir olarak sunuyorlar. Müzelerin bir kısmı erişilebilir hale geldi. Bunlar önemli ama, engelli bireyler başta bahsettiğim diğer temel haklara da eşit bir şekilde ulaşabiliyor olmalılar ki, erişilebilir kültürel faaliyetlerden de tam olarak yararlanabilsinler.
- Otizm dostu gösterimler, çocuklar için, rehber köpekler seçkisi gibi birçok film kategorisi bu yılki festival kapsamına alındı. Ancak Engelsiz Filmler Festivali kapsamında ulaşmayı istediğiniz, ancak ulaşamadığınız bir izleyici kitlesi oldu mu?
Çocuklar İçin bölümü ilk yıldan, Otizm Dostu Gösterim ise 2015 yılından beri Festival programında aslında. Sorunuza şöyle yanıt vereyim; Festival, görme, işitme ve ortopedik engellilerin, otizm spektrum bozukluğu yaşayanların da takip edebildiği bir etkinlik. Daha kapsayıcı olması için de çalışıyoruz; Avrupa’da farklı ülkelerden benzer kapsayıcı film festivalleri ile kurduğumuz Be-In Erişilebilir Film Festivalleri ağının odağındaki meselelerden biri de bu. Karşılıklı ziyaretlerle birbirimizden öğreniyor ve farklı uygulamaları festivallerimize adapte etmeye çalışıyoruz.