Ülkemizin en köklü festivallerinden biri olan 26. Adana Altın Koza Film Festivali, bu yıl yeni bir çehre ile karşımızdaydı. Yeni bir belediye anlayışını izleyen Zeydan Karalar ve eski direktörü Kadir Beycioğlu ile yola çıkan ve üç yıl aradan sonra eski adına kavuşan Adana Altın Koza Film Festivali, bu yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında düzenlendi.
Beyazperde.com Genel Yayın Yönetmeni olarak bizzat takip ettiğim festivalin ekibi ve Adana halkı, yine oldukça misafirperver olarak bizleri ağırladı. Bizim için 24 Eylül'de ulusal yarışma filmleri ile başlayan maraton, 28 Eylül Cumartesi gecesi düzenlenen törenle sona erdi.
Yabancı film seçkisini maalesef çok fazla takip etme şansım olmadı. Hem aralarından izlediğim filmler mevcuttu, izlemediklerimle de diğer yerli filmlerin saatleri çakışıyordu. Hal böyle olunca; perdede yalnızca iki yabancı film izleyebildim. Ancak şunu söyleyebilirim ki; geçen yıl ve önceki yıl Adana'nın uluslararası film seçkisi çok daha güçlüydü. Sinemalar arası mekik dokuduğumu hatırlıyorum, bu yıl bu açıdan daha sakin bir festival geçirdik.
Gelelim ulusal yarışma filmlerine; bilerek yapılmış bir tercih değildi ancak yarışmaya dahil olan iki belgeseli (Şehitler ve Kraliçe Lear) izleme şansım maalesef olmadı. Bu noktada, zaten her zaman savunduğum bir fikrimi tekrar belirtmek isterim ki; kurmaca ve belgeselin aynı ödüller için yarışmasını doğru bulmuyorum. Yarışma yapacak kadar yeterli sayıda belgesel başvurusu olmuyorsa, belgesellerin özel seçkilerde gösterilmesini, yarışmalara dahil edilmemesini tercih ederim.
Ödül töreni öncesi Twitter'dan bazı tahminler yapmıştım ve açıkcası en iyi film dışında, çok da isabetli tahminler olduğunu söyleyemeyeceğim. Özellikle oyuncu kategorilerinde, tahmin ettiğim kimse ödül almadı. Yine de genel olarak ödül dağılımından çok şikayetçi olduğumu söyleyemem, ancak festivalden eli boş dönen Bağlılık-Aslı'nın başrol oyuncusu Kübra Kip, en iyi kadın oyuncu dalının en güçlü adayıydı bana göre, keza Ece Yüksel de yardımcı kadın oyuncu, olmadı umut veren kadın oyuncu için biçilmiş kaftandı. Bunları geride bıraktığımızda, festivalin Görülmüştür ve Nuh Tepesi ile birlikte, benim için en öne çıkan filmi Kronoloji'nin, umut veren erkek oyuncu ödülü (Beran Soysal) dışında, elinin boş dönmesini de talihsizlik olarak not düşebilirim.
Özetle bu yılki Adana Altın Koza festivaline dönüp baktığımda, Görülmüştür, Nuh Tepesi, Kronoloji, Küçük Şeyler, Aden gibi aklımızda kalacak ve yıl boyu da adından söz ettirecek filmlerden izleme şansımız olduğunu gördüğümde, benim için yine sinema kazandı. Hep sinema kazanacak!
26. Uluslararası Adana Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu