Üç dalda Oscar adaylığı bulunan "Can You Ever Forgive Me?" filmi, geçtiğimiz haftalarda yeniden gündeme gelmişti. Nedeni ise Melissa McCarthy'nin başrolde yer almasından onun yerinde Julianne Moore'un bulunmasıydı. Julianne Moore, senaristle olan anlaşmazlığı nedeniyle setten kovulduğu açıklamıştı. Şimdi ise konu ile ilgili Richard E. Grant'ten ilginç bir detay geldi.
The Hours, Still Alice, İki Kadın Bir Erkek, Yıldız Haritası, Tutsak, Aşka Özgürlük gibi yapımlardan tanıdığımız başarılı oyuncu Julianne Moore, Oscar adaylıklarına layık görülen Can You Ever Forgive Me? filmiyle ilgili yaptığı açıklamayla gündeme oturmuştu. Moore, Melissa McCarthy'den önce filmdeki başrolün kendisi olduğunu ve Nicole Holofcener ile olan anlaşmazlıkları nedeniyle kovulduğunu ifade etmiş, konu hakkında "Yaptığım şeyden hoşlandığını sanmıyorum. Prodüksiyon öncesinde prova yapıyorduk ve onun bu karakter hakkında düşündükleriyle benim karakter hakkında düşündüklerim birbiriyle uyuşmuyordu." sözlerini sarf etmişti. Şimdi ise filmin başrolünde yer alan ve Oscar'ın En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde aday gösterilen Richard E. Grant konuyla ilgili konuştu. Grant'in iddia ettiklerine göre Moore'un kovulma nedeni biraz farklıydı... Grant bu konuda "Julianne Moore, Lee Israel'i canlandırabilmek için onu şişman gösterecek bir kostüm giymek ve sahte bir burun takmak istedi. Nicole Holofcener ise 'Hayır bunu yapamazsın' dedi." sözlerine yer verdi ve Moore'u filmin çekimlerine başlamadan iki gün önce kovduklarını belirtti.
91. Akademi Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Uyarlama Senaryo kategorilerinde adaylık alan "Can You Ever Forgive Me?"nin konusu ise şöyleydi: Film, 1970’ler ve 80’lerde Katharine Hepburn, Tallulah Bankhead ve Estee Lauder gibi yıldızların kısa biyografilerini yazarak geçimini sürdüren biyografi yazarı Lee Israel’ın (Melissa McCarthy) gerçek hikayesini anlatıyor. Zamanla popülerliğini yitiren ve yayıncı bulmakta zorlanan Lee, kirasını bile ödeyemeyecek duruma gelir. Sonunda, sadık arkadaşı ve suç ortağı Jack (Richard E. Grant) ile birlikte bu zor durumdan kurtulmak için hayatını kaybetmiş yazarların mektuplarını taklit etmeye başlar. Fakat çok geçmeden başı polislerle belaya girer...