Bu yıl 38. kez düzenlenecek olan İstanbul Film Festivali'nin Sinema Ödülleri'nin kimlere takdim edileceği belirlendi. Sinema Ödülleri her yıl sinemaya gönül ve emek veren isimlere takdim ediliyor. İşte ödüllerin sahipleri:
- Yaşam Boyu Başarı Ödülü: Şerif Gören
1974’te ilk filmi Endişe ile Antalya Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 6 dalda ödül kazandı. Türk Sineması'nın efsane isimlerinden Metin Erksan, Lütfi Ö. Akad ve Yılmaz Güney’in başlattığı toplumsal gerçekçilik akımının ikinci kuşağında yer alan Gören, dönemin imkânsızlıklarına rağmen filmlerinde kullandığı efektlerle Türk Sinemasına pek çok katkıda bulundu. 1973’te Sinema İşçileri Sendikası’nı kurarak başkanlığını üstlendi. 1979-1980 yılında Yönetmenler Derneği başkanlığı yaptı. 1981’de Yılmaz Güney’in senaryosunu yazdığı Yol filmini çekti. Başlıca filmleri arasında
Köprü (1975), Deprem (1976), Nehir (1977), Derdim Dünyadan Büyük (1978), Almanya Acı Vatan (1979), Tomruk (1982, Antalya En İyi Üçüncü Film, En İyi Görüntü), Derman (1983 Antalya En İyi İkinci Film, 1983 Valencia Jüri Özel Ödülü, 1984 Şam En İyi Film, 1984 Karlovy Vary FIPRESCI Ödülü, FICC ödülü), Firar (1984), Kurbağalar (1986 Nantes En İyi Film), Kan (1985) Yılanların Öcü (1985 Antalya En İyi İkinci Film), Katırcılar (1987), On Kadın (1987), Polizei (1988), Abuk Sabuk Bir Film (1990 Yunus Nadi Yarışması En İyi İkinci Film), Amerikalı (1993 Antalya Halk Ödülü) sayılabilir. Gören ayrıca SFB ve FR2 televizyonları için Berlin ve Strasbourg şehirleri hakkında dört belgesel çekti.
- Sinema Onur Ödülleri: Göksel Arsoy
Yeşilçam denince akla gelen ilk aktörlerden Göksel Arsoy, sinemaya 22 yaşında, Kara Günlerim (Sırrı Gültekin, 1957) filmi ile attı. İlk Yaprak Dökümü’nün (Suavi Tedü, 1958) ardından Belgin Doruk’la başrollerini paylaştığı Samanyolu (1959) filmiyle yıldızı parlamaya başladı. Romantik melodram uyarlamaları, özellikle de Belgin Doruk’la yaptığı filmler çok sevildi. Doruk ve Arsoy, Yeşilçam’a star sistemini kazandırdı. 1962’de Halit Refiğ’in yönettiği Şehirdeki Yabancı ile Moskova Film Festivali’nde Şeref Diploması kazandı. Büyük tutkusunu gerçekleştirerek 1963’te Yeşilçam’ın ilk havacılık filmi Şafak Bekçileri’nin (Halit Refiğ) çekilmesini sağladı. Filmde ayrıca başrol oldu. 1960’larda “ilk Türk James Bond”u olarak tanımlanan Altın Çocuk serisinin yapımcılığını ve başrollerini üstlendi. Yüzden fazla filmde rol aldıktan sonra 1968’de sinemadan uzaklaştı. 2000’lerde Osman Seden’in ön ayak olmasıyla TV dizilerinde rol aldı. 2000 sonrası Ayhan Sonyürek’in yönettiği Unutulmayanlar (2006) ile kamera önüne geçti. 1997-1999 arasında Sinema Oyuncuları Derneği’nin başkanı olarak sanatçıların sigortalanmasını sağladı. Binicilik, pilotluk, araba sevdası, havacılık tutkusu, sahne yılları, hiç bırakmadığı spor ve elbette sinema aşkıyla Göksel Arsoy, kendi deyimiyle “kentlileşen, dönüşen toplumun simgesi oldu”.
- Sinema Onur Ödülleri: Selda Alkor
Yeşilçam sinemasının güçlü kadın rollerinin unutulmaz ismi, sinemada kendi sözleriyle “Kendi gibi hayata karşı dik durabilen kadınları” canlandıran Selda Alkor, oyunculuğa 1965’te Ses Dergisi’nin artist yarışmasında birinci olmasından hemen sonra başladı ve hemen başrol oldu. Yeşilçam’a attığı ilk adımlar Cumartesi Senin Pazar Benim (Aram Gülyüz), Güneşe Giden Yol ve Türkiye’ye adını duyuran Çiçekçi Kız (Nejat Saydam) oldu. Birlikte rol aldığı Kartal Tibet'le Senede Bir Gün, Fikret Hakan'la Buzlar Çözülmeden, Cüneyt Arkın'la İlk ve Son, Ayhan Işık ile Erikler Çiçek Açtı, Ekrem Bora’yla Yaşamak İstiyorum, Ediz Hun’la Yarın Çok Geç Olacak, Türk sinemasının klasikleri arasında yer aldı. 100’e yakın filmde başrol oynadı. 1986’da, canlandırdığı “Hanımağa” karakteriyle büyük başarı kazandığı, Attila İlhan’ın yazdığı Kartallar Yüksek Uçar dizisiyle TV dünyasına adım attı; Asmalı Konak, Çemberimde Gül Oya, Parmaklıklar Ardında dizilerinde rol aldı. OYUNCU BİR meslek derneğinin kurucularından oldu; TÜRSAV Türk Sinema Vakfı başkanlığını, Sinema Oyuncuları Derneği’nin 1994-1996 arasında genel sekreterliğini, 2000-2002 arasında başkanlığını yürüttü.
- Sinema Emek Ödülü: Jak Şalom
Yıllarca film kültürü ve kolektif sinema belleğini savunan ve bu alanda çalışmalarını sürdüren Jak Şalom, 1946’da İstanbul’da doğdu. 1965-1972 yıllarında kurucu üyeleri arasında bulunduğu Türk Sinematek Derneği’nde görev aldı. 1972-1977 yıllarında Paris’te, Fransız Sinemateki’nde Henri Langlois’nın asistanlığını yürüttü. 1966-1972 arasında Yeni Sinema ve Film dergilerinde yazıları yayımlandı. 1976-2012 arasında Paris Ulusal Doğu Dilleri Enstitüsü’nde (Inalco) doçent öğretim üyesi ve idareci olarak çalıştı. 1999-2012 arasında Lozan Les Teintureries Tiyatro Okulu’nda öğretim üyeliği yaptı. 2015’ten bu yana Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Türk dili üzerine iki kitap ve Türkçe - Fransızca ve Fransızca - Türkçe bir sözlük yazdı. Kadıköy Belediyesi bünyesinde yapımı süren Sinematek/Sinema Evi projesinin tasarımcısı ve yöneticisidir.
38. İstanbul Film Festivali Sinema Ödülleri, 4 Nisan Perşembe gecesi yapılacak olan açılış ile takdim edilecek.