The Possession / Şeytan Tohumu (2012), her kendine güvenen korku filmi gibi hikayesinin gerçeğe dayandığını iddia ediyor. Dybbuk kutusunda bulunan şeytani varlığın, kutudan çıkıp küçük kızların bedenini ele geçirmesini konu edinen film, izleyenleri gerçekten etkiliyor. Gerçek Dybbuk kutusu sattığını söyleyenlerden, kutuyu araştıranlara kadar bu mitolojik ögenin sırrını açığa çıkarmak isteyen birçok insan öne atılıyor.
The Unborn filmi, Yahudi mitolojisine ait olan Dybbuk kutusunu konu edinen bir diğer korku filmiydi. Mitolojiye göre Dybbuk, ölmüş olan ama diğer tarafa geçmek yerine başka bir insanın bedeninde yaşamak isteyen kötü ruh anlamına gelmektedir. İsterse yeni bedenine zarar vermeden yaşar; isterse de o bedene zarar verir. The Possession'da da bir garaj satışında ona fısıldayan bir kutu ile karşılaşan Hannah'nın yavaş yavaş kötü ruh tarafından bedeninin ve evinin ele geçirilmesi konu ediniliyor.
Kimilerine göre The Possession Dybbuk'u yanlış bir şekilde ele alıyor. Gerçek hikayeye göre, kötü niyetli ruh ele geçirdiği bedene sadece eziyet çektirir. Ruh eğer tarafsızsa da o bedenin günahlarının acısını çıkarmak için bedeni kullanır. Dybbuklar aslında The Possession'da gösterildiği gibi şeytani değildir.
Gerçek bir Dybbuk kutusu bir arazi satışında Kevin Mannis isimli biri tarafından Oregon'da satışa çıkarılmıştır. Kutunun II. Dünya Savaşı'ndaki Nazi katliamından sağ çıkıp İspanya'ya kaçan büyükannesine ait olduğunu söyleyen biri kutuyu Mannis'e satar. İspanya'nın ardından Amerika'ya sığınan kadın yanında kutuyu da getirir ve çocuklarını kutuyu asla açmamalarıyla ilgili hayatı boyunca uyarır. Ama kutuyu satan kişi Mannis' bunun bir Dybbuk kutusu olduğunu söylemez. Mannis bunun şeytani bir kutu olduğunu araştırınca öğrenir. Ama kutuyu açmama kuralını anında çiğner. İçerisinde şarap kadehi, granit bir levha ve üzerinde İbranice "Shalom" yazan gül kurusu, şamdan, 1920'lere ait para ve saç bulur. Tabii kutuyu açtıktan sonra garip olaylar yaşanmaya başlar...