Gerçek askerlerle çalıştınız mı bu karakterleri yaratırken?
Mahmut Fazıl Coşkun: Ben filmi katı bir gerçeklik kaygısıyla yapmadım. Olabildiğince esnek bir pay bırakmak istedim. Klişe bir asker tipi vardır hepimizin kafasında. Ben ondan kaçınmak istedim, başka türlü nasıl yapılabilir diye düşünmek istedim. Dolayısıyla bu ortaya çıkan sonuç tabii ki kimi benzerlikler taşıyor ancak gerçekçilik gibi bir kaygım yok.
Şencan Güleryüz: Senaryonun iyi olması karakterlerin meslekleriyle değil amaç edindikleri şey için çabalarken bu karakterlerin zaaflarını görüyor olmamızla ilgili. Filmi iyi yapan da o. Dramatik yapıyı kuran kısım o. Seyirciye inandırıcı gelen kısımlar onlar. Hepimizin zaafları var. Filmde yer alan her karakterin insan tarafını görüyoruz biz. Bu da boyut kazandırıyor filme. Her karakterin bir alt hikayesi var. Ben senaryoyu ilk okuduğumda da çok beğenmiştim. Filmi de keyifle izledim.
Murat Kılıç: Bir askerin elinden askerliğini aldığınız an, o adam biter. Yok olur. Ben de asker çocuğuyum, oradan biliyorum. Benim karakterim babama benziyor. Babamı oynamışım resmen. Karakterlerin içine dahil olma dozumuz çok iyi, çok dengeli.