2 çılgın Türkün hikayesi Turkish'i Dondurma ile sinemaya taşınıyor. Komediyi, dramı ve aşkı bir arada harmanlayan, seyirciye taraf seçtirmektense karşı karşıya kalan iki cephenin de hikayesini seyircilerine taşıyan yeni yerli yapım "Turkish'i Dondurma"nın Kemerburgaz'daki setine basın ziyareti gerçekleşti.
Filmin kasabasının tarihsel uygunluklara dikkat ederek kurulduğu setinde oyuncular, figüranlar ve basın bir araya geldi. Senaryosunu Gürkan Tanyaş’ın yazdığı, yerli gururumuz Ayla'nın yönetmeni Can Ulkay’ın yönetmenliğini, yapımcısı Mustafa Uslu'nun yapımılığını üstlendiği filmin yerli ve yabancı oyuncuları, basın mensuplarının karşısına geçerek hem filmi tanıttı hem de basının sorularını yanıtladı.
Filmin yapımcısı Mustafa Uslu; "Filmimizin çekimleri devam ediyor, son iki haftaya girdik. Çoğumuzun bildiği bir hikaye ve bugüne kadar film olmaması enteresan. Yurtdışında olsaydı 150 tane film yapılmıştı" dedi ve "Turkish’i Dondurma’da, savaşın bir kazanım olmadığını, insanlar dost ve arkadaşken, binlerce kilometre uzaklıktaki iki millet birbirini tanımazken, paylaşacak hiçbir şeyleri yokken neden savaştıklarını, bunun ne
kadar anlamsız olduğunu anlatmaya çalışıyoruz" diye belirtti. Film için kurulan setin kalıcı malzemelerle yappıldığını belirten Uslu; “İstedik ki, bizden sonra film çekecek ekipler de buraya gelerek bu
malzemeleri kullansın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bu teklifimizi sunduk. İstanbul’un böyle bir platoya ihtiyacı var. Her kim film yapmak için gelirse mutlaka bir şey yapıp, bırakıp gider. Günün sonunda baktığınızda Universal Stüdyoları da benzer şekilde kuruldu." dedi.
Yönetmen Ulkay ise; "Biliyorsunuz çok genç insanlar Anzaklar, Çanakkale’ye çarpışmaya gelmişler. Her iki taraftan da pek çok anne üzüldü, birçok çocuk şehit oldu, öldü. Bizim anlatmak istediğimiz insanlar dostça yaşarken bunun bozulup düşman oldukları, savaşın her şeyi mahvettiği üzerine.... Gerçek hikayeden yola çıktık, esinlendik. Sinemaya göre uyarlayıp senaryosunu yazdık” dedi.
Erkan Kolçak Köstendil; "Çanakkale Savaşı var ama Avustralya’da geçiyor. Savaş zamanı ama bir barış filmi… Bütün bunları okuduğumda şunu diyebilirim ki bu proje sadece bizi değil filmde rol alan yabancı arkadaşlarımı da etkisi altına aldı. Onları da etkilediğinde evrensel bir şey yapabilme ihtimali çıkıyor ortaya. Bu gerçekten çok heyecan verici." derken, Ali Atay ise "İçinde olmak için senaryoyu aldığım andan itibaren can attığım bir hikayeye dönüştü. Ben hep şunu söylüyorum; ben Mehmetçik’ten çok Mehmet’in hikayesiyle ilgileniyorum. Mehmetçik hepimizi ilgilendiriyor ama şahsi olarak beni, o tek tek Mehmetlerin, küçük insanların hikayeleri daha çok ilgilendiriyor. Bu filmde iki tane adam var, dondurmacı ve deveci… Bence şu sıralarda o iki adamın hikayesine dahil olmaktan daha iyi yapabileceğim bir şey yoktu." dedi.
Şebnem Bozoklu ise filmde yer almasının kendisi için çok duygusal bir nedeni olduğunun altını çizdi. Bozoklu; "Kısa bir süre önce babamı kaybettim. Bir anda hastalandı. Son gecemizde babama bu filmin hikayesini anlattım. Senaryosu üzerinde uzun uzun konuştuk. Babam; “Şebnem, biliyorsun işlerine hiç
karışmam, hep senin kararındır ama ilk defa sana şunu söyleyeceğim bu filmde oynamanı çok istiyorum evladım. Lütfen benim için oyna” dedi. 20 gün sonra da babamı kaybettik. O yüzden bu filmde oynamamın duygusal da bir sebebi var. İyi ki babamı dinlemişim, iyi ki böyle değerli bir ekibin içinde, oyuncu arkadaşlarımla birlikte yer almışım” dedi.
7 bin metrekarelik araziye kurulan plato 1900’lü yılları yansıtacak şekilde birebir inşa edildi. Postaneden otele, tren garından boks salonuna, kasaptan restorana, kiliseye, berbere kadar aslına uygun olarak yapılan sette bir tren bile bulunuyor. 1.Dünya Savaşı sırasında Avustralya’da yaşayan biri dondurmacı, diğeri deveci iki arkadaşın yaşam mücadelesini anlatan film için tarihsel uygunluklarına dikkat edilerek kostümler hazırlandı.
Erkan Kolçak Köstendil, Ali Atay, Şebnem Bozoklu ve Will Thorpe'un başrolleri paylaştığı filmin
güçlü oyuncu kadrosunda Caner Kurtaran, Marleen Mathews, Tristan Alexander, James Farley, Alma Terziç ve Carl Warthon da bulunuyor.
"Turkish’i Dondurma" önümüzdeki yıl mart ayında vizyona girecek.